TTB’den hekim göçü protestosu

Hekim göçüne ilişkin açıklama yapan TTB, Sağlık Bakanı'nın yaptığı para sayma işaretine değinerek, “Hekim göçünün bakan tarafından indirgendiği yer utanç vericidir” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Kasım 2023
  • 21:30

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Ankara’da bulunan genel merkez önünde hekim göçüne dair basın açıklaması yaptı. Açıklamada Sağlık Bakanının TTB'den bilgi istemediğini ifade edilerek, “Biz zaten elimizdeki bilgileri şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşıyoruz” denildi. 

Açıklamayı MK üyesi Dr. Adalet Çıbık okudu. Evrensel hukuk ilkeleri ile adaletin zerresinin iktidar çevreleri tarafından bitirilmeye çalışıldığı bir dönemin içerisinde olduklarını söyleyen Dr. Çıbık, "Kısa bir süre önce Yargıtay eliyle yapılan hukuk darbesi ile anayasasızlaştırma sürecine yeniden hız kazandırılmıştır” dedi.

TTB’nin 70 yıldır hekimlerin örgütlü sesi, kolektif iradesiyle sağlık alanında mücadele yürüten anayasal korunma altında kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olduğunu hatırlatan Dr. Çıbık şöyle devam etti:

“TTB, mücadele sahasının sürekli daraltılması çabalarına karşın hekim haklarının geniş ufkuyla bu kalıba sığmayacak boyutta bir mücadele örgütüdür. TTB bir hekim örgütü olduğu kadar aynı zamanda insana ve yaşama dair her alanda söz söyleyen bir demokratik mesleki kitle örgütüdür. Temelleri '80 darbesi sonrasında dayanan mevcut iktidar dönemiyle de resmileşen Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın getireceği yıkımlara dair yıllardır ifade ettiklerimiz bir bir ortaya çıkıyor. Tarih, Sağlık Bakanlığı'nı değil Sağlıkta Yıkım Programı'na karşı yürüttüğümüz uzun soluklu mücadeleyi doğruluyor.”

“Her yıl artan hasta sayısı ile övünüyorlar”

Sağlık Bakanlığının yaşanan sorunlara karşı bu sorunları anlamaktan ve çözüm üretmekten uzak olduğunu söyleyen Dr. Çıbık şunları ifade etti:

“Günü kurtarmaya çalışan söylem ve uygulamalarla yaşadığımız sorunları derinleştiren bir tutum izlemektedir. Piyasacı, halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağını söyledik ve ne yazık ki bir tüketim nesnesine dönüştürülmemiz sonucunda sağlıkta şiddet nedeniyle birçok meslektaşımızı kaybettik, birçok meslektaşımız fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete maruz kaldı. Niteliksel bir sağlık hizmetinden çekilen iktidar sağlığı sadece rakamlara indirgemiş durumda. 3-5 dakikada bir hasta bakmamızı istiyor. Onlar için övünülecek olan her yıl artan hasta sayısı, poliklinik sayısı, tetkik sayısı, BT sayısı, MR sayısı, kısaca sadece sayılar onlar için önemli olan...”

“Hekim göçünün indirgendiği yer utanç vericidir”

Meclis'teki Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Sağlık Bakanı’nın yurtdışına hekim göçü konusunda ellerindeki verilerin TTB verileri ile uyuşmadığı sözlerini hatırlatan Dr. Çıbık şunları ifade etti:

“Sağlık Bakanlığı tarafından TTB'den konuya dair istenmiş bir bilgi mevcut değildir. Ayrıca TTB olarak her ay ve her yıl elimizdeki verileri şeffaflıkla kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Sayın Bakan bununla da kalmadı, bütçe görüşmelerinde kullandığı ifadeler ve yaptığı el hareketiyle izledikleri politikaları aklamaya, hekimleri ise paragözlükle suçlayarak toplumun gözünde hedef haline getirmeye çalıştı. Sağlıkta şiddetin ve hekim intiharlarının tırmandığı, umutsuzluğun ve geleceksizliğin derinleştiği, fakültelerde tıp kitaplarının yerini yabancı dil kitaplarının aldığı ülkemizde hekim göçünün bakan tarafından indirgendiği yer utanç vericidir.”

Dr. Çıbık, açıklamada TTB ve Tabip Odaları adına bir kez daha hekimlerin ve sağlık emekçilerinin taleplerini hatırlatarak şu talepleri sıraladı:

“-Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın derhal terk edilmesini istiyoruz.

-Tüm sağlık birimlerinde şiddete karşı güvenli çalışma alanları istiyoruz.

-Hekim-hasta arasındaki ilişkileri bozacak söylemlerden, hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet içeren dilden vazgeçilmesini istiyoruz.

-Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmenin koşullarını istiyoruz.

-İdarecilerin liyakat temelli olmasını ve emekçiler tarafından demokratik olarak seçilmesini istiyoruz.

-Şehir hastanelerine aktarılan kaynakların koruyucu sağlık birimlerine aktarılmasını istiyoruz.

-İnsanca hekimlik yapabileceğimiz bir sağlık ortamını hep birlikte inşa edebilmek için tüm meslektaşlarımızı ortak mücadeleye davet ediyoruz.”