TTB ve İstanbul Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı 2024 Yılı Bütçe Teklifine ilişkin İstanbul Tabip Odası Kadıköy Bürosunda basın toplantısı düzenledi.
Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı şunları dedi:
"Bütçe sadece rakamlar değildir; insan yaşamının onurlu bir şekilde sürdürülmesi, sağlığa erişilmesi demektir. Fakat yine tedavi edici hekimliğe yönelik bir bütçe ile karşı karşıyayız. 'Şifa', 'tedavi' diyor bakan bütçe teklifinde; yani aslında 'Korumayacağız' diyor. Aynı zamanda denetimsiz bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bütçe emek-meslek örgütlerinin denetiminden uzak tutuluyor, denetim yapmak isteyen emek-meslek örgütleri suçlulaştırılıyor."
TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten şunları belirtti:
"Sağlık Bakanlığı 2024 yılı bütçesinden çalışan giderleri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi gideri ödemeleri çıkartıldığında, bir yıl boyunca kişi başına yalnızca yaklaşık 3 bin 248 TL ya da 115 ABD doları düşmektedir. Hesaplamaya hizmet kapsamına alınmış göçmen ve mülteciler de dahil edilse söz konusu kişi başına sağlık hizmeti için ayrılan miktarın daha da düşük olduğu gözden kaçırılmamalıdır"
Ökten sözlerine şöyle devam etti:
"Bu durum, bakanın bir yılı aşkın bir süredir aşılama programına alacağını haber vermiş olmasına karşın, rahim ağzı kanseri için koruyucu olan, HPV aşısının programa hâlâ dahil edilmemiş olmasının bir tercih nedeni olduğunun göstergesidir. Yanı sıra, 2023 yılı boyunca kızamık ve verem başta olmak üzere, pek çok aşının zamanında tedarikinin yapılmaması nedeniyle aile sağlığı merkezlerinde aşılama hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde önemli aksamalar yaşanmıştır. Bu durum, ebeveynleri tarafından aşı olmaya getirilen bebek ve çocukların aşıları yapılamadan gerisin geriye gönderilmek zorunda kalınmasının da nedeni bakanlığın koruyucu sağlık hizmetlerine gereken önemi vermemesinin hatta ihmalinin bir sonucu olarak yaşandığının da açık belgesidir."
Ökten konuşmasının devamında şunları vurguladı:
"Bütçe teklifinde hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 ek göstergenin uygulanması ve özel hizmet tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 150-200 oranında artış yapmaya olanak verecek düzenlemeler yapılmalıdır. Aylık gelirde performans ücretinin payı yüzde 10-15'i geçmemelidir. Hekimlerin emekli oldukları sosyal güvenlik kurumundan doğan ve uçurum haline dönüşmüş emekli maaşı farklılıklarına neden olan sorunlar daha fazla geciktirilmeden çözüme kavuşturulmalı, düşük olanlar muadili en yüksek olan maaşla eşitlendirilmelidir"
Ökten son olarak şunları söyledi:
"Sağlık Bakanlığı bütçesine ayrılan pay genel bütçenin yüzde 15'inden daha düşük olmamalıdır. Söz konusu pay, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmetlerinin kamusal olarak üretildiği ve sunulduğu bir sistemde, ülkede yaşayan herkesin prim dahil herhangi bir ödeme yapmaksızın sağlık hizmeti gereksinimlerinin kamusal olarak karşılanmasını sağlaması hedefiyle uyumlu olmalıdır. Bir defa daha paylaşalım; maalesef Bakan'ın sunumunda da ifade ettiği gibi Sağlık Bakanlığı bütçesinin hedefi şirketlere, yandaşlara kaynak aktarmak olmamalıdır. Bir bütün olarak sağlığının korunduğu, geliştirildiği topluma, toplumsal yaşantıya ulaşmak olmalıdır."