Sevgili yoldaş,

Merhabalar, nasılsınız? İyi olduğunuzu umuyor, sıkıca kucaklıyorum. Ben de iyiyim... Uzun süredir yazamamıştım. Bir uğrayım hal hatır sorayım dedim. Umarım dışarıda her şey yolundadır. Dışarıdaki gelişmeleri büyük bir ilgiyle takip ediyoruz. Siyasal süreçler epey keskin gündemlerin ise oldukça yoğun olduğu belli oluyor. En son öğrencilerin birçok kentte gerçekleştirmiş olduğu eylemler toplumun da nabzını gösteriyor aslında diye düşünüyorum. Her ne kadar uzun süreli bir kitle eylemliğine dönüşmese de yeni bir gezi süreci gibi toplumsal patlamaların kıvılcımına dönüşebilecek potansiyel zeminleri de taşıyor bu türden eylemlilikler. Ekonomik krizler bir yanda, demokratik hak ve özgürlüklerin alabildiğine bastırılması, yargısından, siyasetine, bürokratik kurumlarında, eğitim, sağlık alanına kadar her alanda yaşanan çürüme, kokuşma ve gençliğe emekçilere bu düzenin hiçbir şey vaat edemiyor oluşu toplumda müthiş bir gerginlik yaratıyor. Bakalım nereye kadar dizginleyebilecekler patlamaya hazır volkanı? Elbette dünya genelinde yaşananların bir yansımasıdır ülkemizde de olanlar. Şimdi bir de Filistin-İsrail savaşı başladı. Kapitalizmin vaat ettiği “ebedi barış”, “refah”tan hiç eser yok. “Ya barbarlık ya sosyalizm” şiarı tüm güncelliği ile önümüzde duruyor. Peki sen ne düşünüyorsun Filistin-İsrail savaşı hakkında? Bu konuda ki görüşlerini merakla beklediğimi belirtmek isterim.

Ayrıca kargo ile yollamış olduğun “Faşizm, devlet ve sınıflar” adlı kitap ile “Türkiye'nin soğuk savaş düzeni” adlı kitapları ve mektubunu almıştım. Unutmadan teşekkürlerimi iletmiş olayım. Henüz bu kitaplara başlamadım ama isimleri bile oldukça cezbedici ve merak uyandırıyor. Sonrasında ise “İmparatorlukların çöküşü” adlı kitabı teslim ettiler. Fakat o nasıl geldi anlamadım. Yani mektup var mıydı, yolladın mı bilmiyorum. Zira sadece kitabı verdiler. Öğrenmeye çalışacağım ama senin de bilgin olsun. Ben şimdi “Feodalizmden kapitalizme Osmanlı'dan Türkiye” kitabını okuyorum. Seni ve tüm dostları Kasım ayının “sıcaklığı” ile selamlıyor ve kucaklıyorum.

Buradaki dostların ve beraberimizdeki Paşa ve Leman adlı muhabbet kuşlarının da selamlarını iletmeyi ihmal etmeyeyim. Paşa, “Paşa'ya özgürlük”, “Zalım gardiyan”, “Marks, Engels, Lenin”, “Devrim, sosyalizm” diyerek selamlarını iletmeyi ihmal etmiyor :) En sevdiği parçada “şak şuka” Trakyalı olduğu için namesiyle söylüyor:) Kendinize iyi bakın direniçle kalın.

TKİP dava tutsağı Onur Kara

5.11.2023