İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için Kod 29’un kaldırılması talebiyle Ankara yürüyüşü gerçekleştiren direnişçi işçiler Sinbo önünde açıklama yapıyor.
TOMİS üyesi Dilbent Türker taleplerini Çalışma Bakanlığı’na iletmek üzere başlayan Ankara yürüyüşü baskılara, gözaltılara ve tüm saldırılara rağmen tamamlandı. Ankara yürüyüşü dönüşünde direnişin 202. gününde Sinbo fabrikası önünde açıklama yapıldı.
“Devran dönecektir”
Açıklama da ilk sözü Dilbent Türker aldı ve direniş sürecini şu ifadelerle anlattı:
“İş cinayetlerine, ucuz emek gücüne karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaştık. Ücretsiz izne çıkarıldık, direndik haklılığımız tescillendi. Bu sefer de kod 29’la işten çıkarıldım. Direnişe devam ettik.”
Direniş boyunca yaşadığı saldırıları anlatan Türker şunları vurguladı:
“Onlar tüm kurumları ile saldırmakta kararlı, biz de tüm saldırılara karşı mücadelemizde kararlıyız. Çalışma Bakanlığı ile görüşmek istedik. Her ilde, her ilçede vahşice polis saldırısına uğradık. Biz hak mücadelesi veriyoruz. Bugün ırkçı saldırılara, yangınlara, sellere, kadın cinayetlerine bir şey yapmayanlar yürüyüşümüz boyunca bizim karşımıza dikildi.”
Türker sözlerini “Devran dönecektir. İşçi emekçiler iktidara gelecek, saldırıların hesabını soracak” diyerek tamamladı.
TOMİS Temsilcisi Onur Eyidoğan bir konuşma gerçekleştirdi ve şunları ifade etti:
“14 günlük Ankara yürüyüşümüz bir kez daha Çalışma Bakanı’nın kimin yanında olduğunu göstermiş oldu. Sermaye devletinin kimin yanında olduğunu göstermiş oldu”
“Biz yürüyüşe başlarken bakanlardan medet ummuyorduk. Fabrikalarda yaşananlardan haberdarlar ve bizzat sorumludurlar”
“Elbet bir gün insanca yaşayıp çalışabileceğimiz düzeni kuracağız”
Eyidoğan son olarak şunları ifade etti:
“Yüzbinlerce işçi insanca çalışmak istediği için işten atıldı. Bize saldıran polislerin amiri Cargill işçilerine de ‘size devletin gücünü göstereceğiz' diye saldırmıştı. Aynı polisler Ankara'da bize saldırdı. Haklı olan, tüm zenginlikleri yaratan bizleriz. Elbet bir gün insanca yaşayıp çalışabileceğimiz düzeni kuracağız.”
“Bu devleti ayakta tutan işçi ve emekçiler ama bu devlet işçi ve emekçilerin değildir”
BDSP temsilcisi söz alarak şunları ifade etti:
“Sinbo direnişçileri Ankara yürüyüşü için buradan yola çıktı, yürüyüşlerini tamamlayıp geldiler. Aynı yerde değiller. Onlar sermaye devleti tüm kurumları ile patronların olduğunu gösterdi.
…Her yerde direnen 2 işçinin karşısına Tomalarla akreplerle çıktılar. Samimi olsalardı yangınları söndürmeye giderlerdi. Devlet tüm bunların finansmanını işçilerin sırtından sağlıyor. Bu devleti ayakta tutan işçi ve emekçiler ama bu devlet işçi ve emekçilerin değildir”
BDSP temsilcisi şu şekilde devam etti:
“TÜSIAD, MÜSİAD talimat vermeden meclisten yasa geçmiyor. Bakanlar talimatla çalışıyor ancak bilinçlenen, örgütlenen, mücadeleye katılan işçiler bu düzeni değiştirecek. Yaşasın işçi sınıfının örgütlü birliği.”
“Saldırılar sınıf kinimizi artırıyor”
DÖB adına yapılan konuşmada direniş selamlanarak, her daim yanlarında olduklarını belirtildi ve şunlar ifade edildi:
“Sinbo direnişçilerine azgınca saldırılarına rağmen bugün direnişin 202. günü ve buradalar. Saldırılar sınıf kinimizi artıyor. Öğrenciler olarak işçi ve emekçiler omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“Direnen işçilerin yanlarındayız”
DGB adına yapılan konuşmada şunlar vurgulandı:
“Haklı ve meşru talepleri ile Ankara'ya yürüyen direnişçilerin yanında olduğumuzu gösterdik. Onlar bize işçi sınıfının bayrağının nasıl yükseltildiğini gösterdi. Bizler de taleplerinin ve direnen işçilerin yanında olacağız.”
“İşçi sınıfı kendini buralarda var edecektir”
İTK adına yapılan konuşmada şunlar ifade edildi:
“Ankara yürüyüşü işçilerin emekçilerin yanında kimlerin olduğunu gösterdi. Bizler de büyük konfederasyonların karşısında bağımsız sınıf sendikacılığı yapanların yanındayız. İşçi sınıfı örgütlenecekse buralarda kendini var edecektir. İşçi sınıfının özgürleşmesi için mücadeleye devam edeceğiz.”
“Sinbo işçisi adım atmalıdır”
Açıklamaların ardından vardiya çıkışında Sinbo işçilerine sesleniş gerçekleştirildi. Seslenişi gerçekleştiren MİB temsilcisi Sinbo işçilerine mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı ve şunları söyledi:
“Dilbent tek başına direnişe başladı. Bugün geçtiği pek çok kentte işçi dostları var. Kod 29’a karşı mücadelede önemli bir adım attılar. Artık Sinbo işçileri bu adımı büyütmelidir. Kurtarıcı beklememeli ve kendileri adım atmalıdır. Dilbent ve Onur sizi kurtarmayacak. Onlar yürünmesi gereken yolu gösteriyor. Onlar 2 kişi nelerin başarılabileceğini gösterdi.”
Yapılan konuşmaların ardından sınıf dostlarına ve direnişin sesini taşıyan basın emekçilerine teşekkür edilerek, mücadelenin her yerde süreceği vurgulanarak eylem sonlandırıldı.
Açıklamaya TOMİS, DEV TEKSTİL, BDSP, MİB, İEKK, DGB, DÖB, İTK katıldı.
Açıklamayı izleyebilirsiniz…
Kızıl Bayrak / İstanbul