Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) yöntemiyle Türkiye genelinde yapılan şehir hastaneleriyle ilgili düzenlemede devletin milyarlarca lira zarar etmesine yol açacak büyük bir hata ortaya çıktı.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; skandal hata, dövizin geçen yıl aşırı yükselmesi üzerine şirketlere fazladan para ödenmek zorunda kalınınca fark edildi. Hatanın düzeltilmesi için meclise alelacele yasa teklifi getirildi. Mecliste teklif görüşülürken, devletin şehir hastanelerine Türk Lirası (TL) ile değil dövizle kira ödediği de ortaya çıktı.
AKP Milletvekili Mustafa Savaş’ın hazırladığı torba yasa teklifi, “ticari sır” olduğu gerekçesiyle halktan gizlenen şehir hastaneleri sözleşmelerinde ve mevzuatta “sözleşme bedeli” ifadesinin yer almadığını ortaya çıkardı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen teklifle ilgili mevzuata, “sözleşme bedeli” ifadesi ilk kez eklenirken, ayrıca hastaneleri yapan firmalara ödenecek “kullanım bedelinin” yıllar içerisindeki artırım yöntemi de yeniden düzenlendi.
Kur artınca anlaşıldı
Düzenlemenin gerekçesini anlatan Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, “Geçen yıl ağustos ayında yaşadığımız gibi, kur riskinin birden yükseldiği durumlarda kullanım bedeli rakamımızın çok yükselmesinden rahatsız olduk. Yılbaşında bir bütçe yapıyoruz, yıl sonuna kadar o bütçeyle hastanelere kullanım bedeli ödemesi yapıyoruz. Bu arada eğer kur çok zıplarsa, enflasyon da ona paralel gitmezse, bu sefer kur riskinden kaynaklı olarak firmalara fazla para ödeme durumunda kalabiliyorsunuz. Bu tür sıçramalarda bu sorunun önüne geçme adına yaptığımız bir şeydir bu” dedi.
Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Vekili Serhat Köksal da, “Şu anda gerçekleşmiş bir zararımız yok. Ancak zararın ileride ortaya çıkabileceğini düşündüğümüz için yapıyoruz. Aksi halde firmaların ileride yüksek kâr edebileceğini öngörüyoruz. Yüzde 100 yüksek kâr edecek de demiyoruz ama hak ettiğinden daha yüksek kâr etmesin diye bir risk yönetimi sergiliyoruz” sözleriyle açıkladı. Köksal, düzenleme sayesinde şirketlerin kur artışları yoluyla ihalede öngördüklerinden daha fazla kazanç elde etmelerini, dolayısıyla devletin aynı ölçüde zarar etmesini önleyeceklerini, firmaların da bu değişikliği uygun bulduklarını söyledi.