Termik santrallere hava kirletme izni verilmesiyle ilgili açıklama yapan Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), santrallerin yol açtığı kirliliğe dikkat çekerek, bacalara filtre takılmasının elektrik sıkıntısına yol açmayacağının altını çizdi.
Termik santrallerin baca filtresi takma ve çevre düzenlemeleri ile ilgili zorunlulukların 2013 yılından beri 4 kez ertlendiğine değinilen açıklamada, son düzenleme ile bu sürenin 2,5 yıl daha uzatıldığı belirtildi.
Üçü hariç özel şirketler tarafından çalıştırılan 15 termik santralin tam kapasite çalışmadığına işaret edilen açıklamada, “Filtresiz olarak çalışan bu tesisler hem teknolojik kısıtlamalar hem de karlılık oranlarının zayıf olması nedeniyle her gün işletilmemekte, bazıları ise yılda sadece 65-70 gün civarında çalışmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Santrallerin filtre takmak için durdurulmasının elektrik sıkıntısına yol açmayacağı belirtildi ve aynı anda durmalarına da gerek olmadığı eklendi.
“Hava kirliliği trafik kazalarından 7 kat fazla can aldı”
“Hava kirliliği nedeni ile ülke olarak ağır bir bedel ödüyoruz!” diye devam eden açıklamada, çevre ve hava kirliliğini engellemeye yönelik yatırımların derhal yapılması istendi.
Açıklamada, santrallerin yol açtığı hava kirliliğine şu bilgilerle dikkat çekildi:
• 2009’dan beri kurulu güç ve üretim arasındaki makas giderek açılmaktadır. TEİAŞ’ın verilerine göre, 2017 yılında en yüksek talep olan dönemde bile 80.343,3 MW değerindeki kurulu gücün yalnızca 47.660 MW’ı yani % 59,3’ü kullanılmıştır.
• İhtiyaçtan fazla santral kurulduğu için talepten çok daha yüksek bir arz bulunuyor. Dolayısıyla zaten sürekli çalışmayan santrallerin gerekli düzenlemelerin yapılması için geçici süreliğine sırayla durdurulması sorun teşkil etmemektedir.
• Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hava kirliliği ölçümleri ve ölüm istatistikleri kullanılarak yapılan analize göre, Türkiye’de 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarından 7 kat fazla can almıştır.
• 2018 yılında hava kalitesi, ulusal sınır değerlerine göre değerlendirildiğinde; 81 ilin yarısından fazlası (%56) kirli hava solumuştur.
• 2018 yılında hava kalitesi en kötü il, Afşin-Elbistan ilçesinde iki kömürlü termik santrali ve yeni santral planları ile gündeme gelen Kahramanmaraş olmuştur.
• Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı ‘Kara Rapor’a göre 2017 yılında Türkiye’deki hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlere indirilmiş olsaydı ülkemizde yaşanan ölümlerin yaklaşık %13’u önlenebilirdi.
• Aynı rapora göre; kirli havanın düşük yapmak, çocuklarda doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit gibi solunum hastalıkları, zatürree ve zekâ geriliği gibi sağlık sorunları ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır.