Yandaş medyada, sermayenin ve ona sınırsız hizmet sunan AKP iktidarının sözcülüğünün yapılmasının yeni bir örneği sergilendi.
CNN Türk’te, termik santrallerin havayı kirletmeye devam etmesinin önünü açan yasanın ele alındığı programda, baca filtresi taktırmanın sermayeye vereceği “zararlar” anlatılarak “ekonominin ne kadar etkileneceği” üzerinde duruldu.
Söz konusu bölüm üzerinden sosyal medyada tepkiler oluşması üzerine, program sunucusu “Aslında amacımız, dev işletmecilerin daha hızlı aksiyon almasını sağlamaktı” diye açıklama yaptı.
Sermaye böyle bakıyor, CNN Türk onu aktarıyor
CNN Türk’te yayınlanan ‘Günün Ekonomisi’ adlı programda sunucu Beste Uyanık sermayenin zarar edeceği iddialarını şöyle anlattı:
“O santralin 10 gün durması demek, 32 bin kişi enerjisiz kalacak demek. Bu tek bir santral. 15 santral birleşirse bu oran 500 bin kişiye çıkacak. 10 günde 500 bin kişi mağdur olacak. 35 bin konut dediğimiz 750 bin konuta çıkacak 15 termik santral de aynı zamanda filtreleme işlemine girerse. Yatağan’daki santrali durdurdunuz 10-12 gün, 12 bin metro seferinin iptal edileceği kadar bir enerji kaybı yaşanacak ve 8 bin 900 makine de çalışamayacak. Sanayiye de vuracak.”
“Amacımız, dev işletmecilerin daha hızlı aksiyon almasını sağlamaktı”
Söz konusu görüntülerin tepki toplaması üzerine “algı operasyonu” yapıldığını öne sürerek bir açıklama yapan Uyanık, “Aslında amacımız, dev işletmecilerin daha hızlı aksiyon almasını sağlamaktı” dedi. Programın kesilip kırpıldığını söyleyerek çarpıtmaya maruz kaldıkları iddiasında bulunan Uyanık, kendi iddiası üzerinden programdan bazı bölümler yayınladı.
Programda, “Çevreden başladık ekonomimizi ne kadar etkilediğini görüyoruz. Dev işletmecilerin termik santrallere filtre takımını ertelemelerinin nedeni bu” diyen Uyanık, “Ama şimdi burada iki tane konu var elimizde: İnsan sağlığı mı, ekonomi mi” ifadelerini kullanarak “maksimum 6 ay içinde” filtrelerin gelmesi gerektiğini söyledi.
Sermayeye izin verilen yasayı kabullenerek “orta yol bulunması” çağrısı yapan Uyanık, bu ifadeleriyle, kapitalistlerin “ekonomi”, “orta yol” adı altında, kendi kârları uğruna insan sağlığını nasıl hiçe saydıklarını tekrar gözler önüne sermiş oldu.