Sağlıkçılar yaşam hakkı için ülke çapında eylemdeydi

Sağlık emek-meslek örgütleri, “Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun” şiarıyla ülkenin dört bir yanında eylemler gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Nisan 2021
  • 18:25

Sağlık meslek örgütleri “Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun!” şiarıyla ülke çapında eylemler yaptı. Eylemler, Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Hemşireler Derneği gibi çok sayıda sağlık meslek örgütü ve her ilin Tabip Odaları tarafından örgütlendi. İstanbul’da pandemi bahanesiyle sağlıkçıların eylemleri engellenirken, diğer illerde sağlık çalışanları, AKP-MHP iktidarının pandemi politikalarını protesto ederek taleplerini bir kez daha haykırdı.

Ankara’da Ulus Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme TTB Merkez Konseyi üyelerinin yanı sıra Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Muğla, Samsun, Şanlıurfa ve Van tabip odalarının başkanları ve yöneticileri ile emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı.

“Çarklar durmalı, gerekli sosyal destek sağlanmalı”

TTB’nin aktardığı habere göre, TTB’nin toplumcu bir sağlık anlayışıyla ilk günden itibaren yaptığı uyarılara kulak verilmediğini söyleyen Korur Fincancı, özellikle 1 Mart’tan itibaren yürütülen “kontrolsüz normalleşememe” politikaları nedeniyle bugünkü acı tablonun ortaya çıktığını kaydetti. 

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip “İktidar bir an önce gerekli tedbirleri almalı, çarkları durdurmalı, gerekli sosyal destekleri sağlamalıdır” dedi. Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan turkuaz tablodaki her bir sayının bir insan yaşamını temsil ettiğini ve TTB’nin yaşamın kutsallığından asla vazgeçmeyeceğini ifade etti. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı salgının üçüncü piki göstere göstere gelirken hiçbir önlem alınmadığını; 84 milyonun salgının sorumlusu değil, kurbanı olduğunu kaydetti ve konuşmasını “Yönetemiyorsunuz! Çekilin artık, biz yönetelim!” diyerek bitirdi. Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Ali Karakoç ise katılımcılara dönerek “Salgının bu kadar kötü yönetilmesinde siz sorumlu musunuz?” diye sordu. Katılımcılar hep bir ağızdan “Hayır” yanıtı verdi.

“Yaşamak yaşatmak istiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarının atıldığı açıklamada DİSK, KESK, TMMOB, TDB, Genel Sağlık-İş Sendikası, ASMMMO, Halkevleri, TKP, Sol Parti, EMEP, CHP ve HDP temsilcileri birer konuşma yaptı.

“Tahammülümüz kalmadı”

Konuşmaların ardından basın metnini TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut okudu. Günlük vaka sayılarının 60 bine dayandığını, gerçek verilerin ancak üçte birini yansıtan can kayıplarının 250’yi aştığını söyleyen Bulut, bu tablonun sorumlusunun eksik, yanlış, tutarsız politikalar ve başarısız salgın yönetimi uygulayan iktidar olduğunu belirtti. Sağlık emek-meslek örgütlerinin bir yıldır söylenmeyeni söylemeye, görünmeyeni görünür kılmaya çalıştığını, toplamda 50 metreyi aşan yazılar yazıldığını fakat yanıt alamadıklarını aktaran Bulut, “Medya aracılığıyla uyardık, yapılması gerekenleri söyledik ama duyulmadık. Bugün buradayız çünkü duymama görmeme şansınız yok. Bugün buradayız çünkü ölümleri görmeye tahammülümüz kalmadı, meslektaşlarımızın tükendiğine tanıklık etmeye tahammülümüz kalmadı!” dedi.

Acil talepler

Açıklamada atılması gerektiği söylenen acil önlemler ise şöyle sıralandı:

"-Mevcut sağlık politikalarının başarısız olduğu artık kabul edilmeli; sağlığa bütüncül bakan toplum ve sağlık örgütlerinin katılımıyla dayanışma içerisinde yeni bir sağlık sistemi kurulmalıdır.

-Pandemi ile mücadele, derhal geniş katılımlı yerel pandemi kurullarına devredilmelidir. Bu kurullara yerel yönetimler, sağlık emek ve meslek örgütleri ve toplum dahil edilmelidir.

-Bilimsel kriterlere uygun filyasyon çalışmalarına hızla başlanıp salgının ilk kaynağına ulaşılmalı, bireyler hastalanmadan veya hastaneye gelmeden gerekli adımlar atılmalıdır.

-Çalışanlar sosyal ve ekonomik hiçbir kayba uğratılmadan; AVM, fabrika, lokanta, atölye, şantiye gibi kalabalık ve kapalı alanlar derhal kapatılmalıdır. En az 14 gün, tercihen 28 gün zorunlu üretim alanları dışında çalışanlar hiçbir şekilde mağdur edilmeden çarklar durdurulmalıdır. Zorunlu üretim alanlarında çalışanlar için işyerine ulaşmada ve iş yerlerinde fiziksel önlemler alınmalı, dönüşümlü çalışma modelleri ile çalışma ortamlarında bulunan sayısı azaltılmalıdır.

-Uluslararası dolaşım en aza indirgenmeli ve yalnızca çok gerekli şartlarda olmalı, yurtdışı seyahatlerinde 14 gün karantina uygulanmalıdır.

-Aşılamada hedef toplumsal bağışıklık olmalıdır. Etkili bir aşılama programı uygulanmalıdır. Aşı temini ile ilgili süreç şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı, toplumun önüne net bir aşı takvimi konulmalıdır. Mevcut durumda hızlı aşılama salgınla mücadelenin en önemli parçasıdır. Aşıda patenti ortadan kaldıracak uluslararası adımlar atılmalıdır.

-Sağlık çalışanlarının mevcut pandeminin yükü yetmezmiş gibi iktidarın vurdumduymazlığıyla daha da tükendiği görülmelidir. COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi gibi basit bir adımın bile atılmaması halen bir ayıp olarak ortada durmaktadır. Halen atanmayı bekleyen ve KHK ile gerekçe gösterilmeden ihraç edilmiş tüm sağlık çalışanları hızla salgınla mücadelede yerlerini almalıdır. Sağlık çalışanları artık dinlenebilmelidir."

Manisa’da eylem, İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi. Eylemde açıklama yapan Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran “Ülkeye paralel olarak ilimizde de vakalar hızla artmaktadır. Geçen haftaya göre yüzde 100 artış var ilimizde. Günlük 500 yeni vaka var. Hastanelerimizde covid servis ve yoğun bakımları dolmuş durumdadır. Şu an için alınan bir önlem yok. İleride hastalığı kontrol altında tutmakta daha da zorlanacağız” dedi.

İzmir Tabip Odası, basın açıklamasını oda binasında düzenledi. Açıklamayı okuyan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, İzmir’deki hastanelerin yüzde 80 dolu olduğunu vurguladı. Yüksel ayrıca hastanelerin durumu üzerinden salgın politikalarının yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Adana’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yapıldı. Eylemde basın metnini Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ahmet Suntur okudu. Vaka ve ölümlerin Adana’daki artışını vurgulayan Suntur “Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece Covid-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar” dedi.