Gazetecileri Koruma Komitesi (Committee to Protect Journalists / CPJ) 2020 yılı raporunu yayınladı. Elena Beiser’in hazırladığı rapor “Dünya çapında rekor sayıda gazeteci hapiste” başlığı ile yayınlandı. Rapora göre, 1 Aralık 2020 itibarıyla dünya çapında mesleki faaliyetleri yüzünden hapiste olan gazeteci sayısı 274 oldu. 2016 yılı raporunda sayı 272 olmuştu. CPJ bu artışın nedeni olarak, devletlerin Covid-19 haberlerine karşı düşmanca tutumunu ve siyasi karışıklıklara dair haber yapılmasını engelleme çabalarını gösterdi.
Rapora göre 2020, baskıcı devletler yüzünden 250’den çok gazetecinin hapiste olduğu üst üste 5. yıl oldu. Raporda, salgın esnasında devletlerin davaları ve ziyaretçileri engellediği ve cezaevlerinde artan sağlık risklerinin de göz ardı edildiği belirtildi. Bu nedenle en az 2 gazetecinin gözetim altındayken hastalık bulaşması sonucu öldüğü aktarıldı.
Türkiye gazeteci tutuklamalarında 2. sırada
Türkiye raporda, mesleki faaliyetleri yüzünden cezaevine atılan gazeteci sayısında Çin’den sonra ikinci sırada gösterildi. Gazeteci hapsetmede Türkiye’yi herhangi bir suçtan dolayı hüküm giymemiş gazetecileri hapiste tutan Mısır ile Suudi Arabistan takip etti. Hapisteki gazetecilerin sayısının önemli ölçüde arttığı ülkeler arasında Belarus ve Etiyopya da bulunuyor.
CPJ, Türkiye’de hapisteki gazetecilerin tamamının devlete karşı işlenen suçlar kategorisine dahil olduğunu yazdı. Hapisteki gazeteci sayısının 2016’daki darbe girişiminin ardından ilk kez düşüşe geçtiğini öne süren CPJ bu yıl hapiste 37 gazeteci olduğunu tespit etti. Buna rağmen gazetecilerin ve avukatların tutuklanmaya devam ettiğinin altı çizildi.
Tutuklu gazetecilerin korona bahanesiyle uzun tutukluluk vb. hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldığına değinilen raporda, Kürt basınının hedef olduğu tutuklama saldırısından örnek verildi. İki köylünün askerler tarafından helikopterden atılarak uğradığı işkenceyi haber yapan gazetecilerin tutuklanmasına yer verildi.
Mısır: Covid-19 haberinden tutuklanan gazeteci öldü
Abdülfettah es-Sisi’nin başında bulunduğu, Mısır’daki dikta rejiminin gazetecilere ve basına yönelik saldırıları da raporda yer aldı. 27 gazetecinin tutuklu olduğu öne sürülen raporda, bu yıl yeni tutuklama ve kovuşturma dalgaları yaşandığı, mahkeme öncesi tutukluluk sürelerinin keyfi ve belirsiz bir şekilde uzatıldığı belirtildi.
Rejimin, serbest bırakılan gazetecileri çeşitli bahanelerle yeniden tutukladığı, ya da yeni suçlamalarla serbest bırakılmasını engellediği belirtilen rapora göre, en az 3 gazeteci, devlet medyasının hastalanan doktor ve hemşireleri görmezden gelmesiyle ilgili haberleri yaptığı için tutuklandı. Gazetecilerin koronavirüse yakalandığı ve buna rağmen hak ihlallerine maruz kaldığı örneklerin yer aldığı raporda, bu şekilde yaşamını yitiren Muhammed Monir’den bahsedildi. Sisi rejiminin salgın politikalarını eleştirdiği için 15 Haziran’da “terör örgütü üyeliği, sahte haber yaymak ve sosyal medyayı kötüye kullanmak” suçlamalarıyla tutuklanan Monir, Kahire’deki Tora hapishanesinde koronavirüse yakalandı. 2 Temmuz’da göstermelik olarak serbest bırakılan Monir 13 Temmuz’da Gize Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Raporda, hapisteyken koronavirüs kapıp ölen bir gazetecinin de Honduras’ta tespit edildiğine yer verildi.
ABD’de 300 gazeteci saldırıya uğradı
ABD’de 2020 içerisinde 110 gazeteci tutuklandı veya cezai kovuşturmaya maruz kaldı. Ayrıca 300 civarı gazeteci saldırıya uğradı. Rapora göre, çoğu saldırıda fail kolluk güçleriydi. Bunlar arasından en az 12 gazeteci halen çeşitli suçlamalarla karşı karşıya ve bazı suçlamaların hapis cezasıyla sonuçlanması mümkün.
Çin’de tutuklu 47 gazeteci
Raporda, Çin’de tutukluluğu devam eden 47 gazeteci hakkında “birçoğunun ya uzun süreli hapis cezalarına mahkum olduğu ya da Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde herhangi bir suçlama olmaksızın alıkonulmuş durumda olduğu” öne sürüldü.
Çin hükümetinin koronavirüsle birlikte resmi söylemlerle çelişen haberler yapan çok sayıda gazeteciyi tutukladığı iddia edildi. Bu kapsamda halen hapiste, bağımsız video gazetecisi Zhang Zhan’in de aralarında yer aldığı 3 gazeteci olduğu ifade edildi. Zhang Zhan, Şubat ayının başlarında Twitter ve YouTube üzerinden Wuhan haberleri geçmeye başlamış ve 14 Mayıs’ta tutuklanmıştı. Yayımladığı videolar arasında yerel işyeri sahipleri ve çalışanlar ile Covid-19 virüsünün etkileri ve devletin tepkisi üzerine röportajlar bulunuyor.
Raporda Çin yönetiminin ABD, Avustralya gibi ülkelerle yaşadığı gerilimler nedeniyle “gazetecilerin baskıya uğradığı, sınırdışı edildiği, tutuklandığı” örneklere de yer verildi.
CPJ Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü sahibi Azimjon Askarov’a da dikkat çekti. BM İnsan Hakları Komitesi, CPJ ve diğer hak örgütlerinin yıllardır serbest bırakılması için Kırgızistanlı yetkililere çağrı yaptığı Askarov'un bu yıl hapiste yaşamını yitirdiği belirtildi.
Raporda ayrıca Belarus’taki protestolarda gazetecilerin uğradığı saldırılar aktarıldı. 1 Aralık itibarıyla 10 gazetecinin hapiste olduğu Belarus’ta, CPJ’nin 2014’ten beri ilk defa hapiste gazeteci tespiti yaptığına değinildi.
CPJ, 1 Aralık itibarıyla İran’da ise 15 gazetecinin hapiste olduğunu, 12 Aralık'ta Ruhullah Zem’in idam edildiğini duyurdu.
CPJ’in yıllık sayımından başka diğer bulgular ise şöyle:
-Hapisteki gazetecilerin üçte ikisi terörizm veya yasaklı gruplara üyelik gibi devlete karşı işlenen suçlar kategorisi kapsamında suçlandılar.
-Tüm vakalar dahilinde hapis gazetecilerin yüzde 19’u neyle suçlandığını bilmiyor; bu 53 gazetecinin yarısından çoğu Eritre ve Suudi Arabistan hapishanelerinde.
-Dünya çapında hapis gazetecilerin neredeyse tamamı kendi ülkeleri tarafından hapsedilmiş. CPJ’in tespitlerine göre Çin, Eritre, Ürdün ve Suudi Arabistan hapishanelerinde en az yedi yabancı veya çift vatandaşlık sahibi gazeteci bulunuyordu.
-Hapisteki gazetecilerden 36’sı yani yüzde 13’ü kadın. Bunlardan bazıları Suudi Arabistan’da kadın hakları üzerine haber yapan gazeteciler. Belarus’taki protestoları takip eden çok sayıda kadın gazeteci tutuklandı.