Kuzeyde sel, güneyde yangın tehdidi

ODTÜ tarafından yapılan “İklim Değişikliği, Ekosistem Servisleri ve Bölgesel Yönetim Stratejileri” başlıklı araştırmaya göre önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin kuzeyi sel, güneyi yangın riski ile karşı karşıya kalacak.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 25 Ağustos 2021
  • 13:05

Önlem alınmadığı takdirde derinleşen iklim krizi dünyayı felakete sürüklemeye devam ediyor. ODTÜ tarafından yapılan “İklim Değişikliği, Ekosistem Servisleri ve Bölgesel Yönetim Stratejileri” başlıklı araştırmaya göre, önümüzdeki yıllarda küresel ısınma nedeniyle yağışların artacağı tek yer Karadeniz. Diğer bölgelerde ise yağışların azalmasıyla nem azalacak, yangınlar artacak.

“İklim değişikliği sıcak artışını etkileyecek”

Araştırmacılardan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz’in iklim krizinden en fazla etkilenecek hassas bölgeler arasında yer aldığına işaret etti. Küresel ısınma nedeniyle deniz yüzeyi sıcaklığında yer yer 2 dereceye yakın artış olduğunu kaydetti ve şu şekilde devam etti:

“Küresel ısınma nedeniyle Akdeniz’de deniz yüzeyi sıcaklığı 1,4 derece arttı ve son 20 yılda su seviyesi 6 santimetre yükseldi. Eğer önlem alınmazsa önümüzdeki 10 yıllarda ek bir 6 santimetre üzerine deniz seviyesinin yükselmesini bekliyoruz. Önlem alınmadığı takdirde iklim değişikliğinin sıcaklık artışı üzerine etkisi olacak. Denizlerin karbondioksiti alma kapasitesi düştükçe sıcaklıklar daha da hızlı bir şekilde artacak, bu durumun Akdeniz’de deniz seviyesinde yansıması olacak.”

“Önlem alınmalı, yönetim politikası geliştirilmeli”

Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz’in her geçen gün ısınmaya devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Özellikle kıyılarımızın olduğu yerlerde ciddi sıcaklık artışları var. İklimin etkisi sadece sıcaklık olarak deniz ekosistemine yansımıyor. Denizlerdeki su kütlelerinden akıntı sistemlerine hepsini değiştiriyor. Bunun yanında denizlerin asitlik seviyesinde artış, pH değerinde de bir düşüş var. Bu durumun bazı deniz canlılarını, kabuklu canlılarını etkilediğini görüyoruz. Akdeniz sistemi üzerinde kirlilik yoğun. Su kalitesi özellikle Doğu Akdeniz’de düşük. Sıcaklık baskısı, av baskısı gibi nedenler üst üste bindiğinde bazı sıkıntılar ortaya çıkıyor. Bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için önlemler almamız, çeşitli yönetim politikaları geliştirmemiz gerekiyor. Akdeniz’de biyoçeşitlilik üzerinde de bir baskı var. Özellikle istilacı türler, sıcaklık ve kirlilik öne çıkıyor. Biyoçeşitlilik ve ekosistem üzerindeki dayanıklılığın azaltılmasıyla ilgili bütünlükçü önlemler geliştirmemiz gerekiyor.”

İç göller kuruyabilir

Türkiye’nin iklim değişikliğiyle kuraklaştığının altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, gelecek yıllarda sadece Karadeniz’de yağışların artacağını belirterek şöyle konuştu: 

“Yağışların azalmasıyla nem azalacak, yangınlar artacak. Artan yangınların da deniz ekosistemine ciddi bir etkisi var. Ek bir baskı deniz ekosistemine, Akdeniz’e binmeye başlayacak. Bu bölgelerin, özellikle hassas olan bölgelerin kademeli olarak koruma alanı ilan edilmesi çok önemli. Kuraklık nedeniyle 2040’lı yıllarda bazı iç göllerimiz tamamen kuruyabilir. Avcılık baskısını azaltmalıyız. Ayrıca bütün denizlerimizde kirliliği azaltmamız gerekiyor. Koruma alanları çok önemli. Biyoçeşitliliği artırırsanız, denizler iklim değişimine daha dayanıklı hale gelecek.”

Kaynak: BirGün