KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 19 Kasım gecesi başlayan hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Başur, Rojava, Rojhilat ve Medya Savunma Alanlarına yönelik gerçekleştiği ifade edilen saldırı kınandı ve şunlar vurgulandı:
“AKP-MHP faşizmi bu saldırılarla asla soykırımcı amaçlarına ulaşamayacak, Kurdistan ve bölge halklarının özgür ve demokratik yaşam duruşunu kıramayacak, halklarımızın direnişi ve mücadelesi karşısında yenilgiye uğrayacaktır.”
“Bu saldırılarda Kurdistan’ın ve Kürt halkının tümü hedeflenmiştir” denilen açıklamada “dört parça Kürdistan’a saldırmakta ve Kürtlerin tamamını hedeflemektedir” diye ifade edildi.
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“Daha önce de kamuoyuna duyurduğumuz gibi Kürtlere yönelik kapsamlı saldırılar ve Rojava’nın işgali için ortam hazırlanmak istenmektedir. Dolayısıyla Taksim saldırısını faşist iktidarın, MİT ve Süleyman Soylu’nun gerçekleştirdiği nettir. İstanbul Taksim’deki patlama bu amaçla gerçekleştirildi. Zaten bu patlamadan sonra faşist AKP-MHP şefleri Rojava’yı hedef göstermiş ve Rojava’ya saldıracaklarını belirtmişlerdir. Gerçekleştirilen bu saldırı faşist iktidarın niyetini ve amacını çok açık bir biçimde ortaya koymuştur. Faşist AKP-MHP iktidarı karanlık planlar içerisinde bulunmakta, iktidarda kalmak için her türlü kirli yol ve yönteme başvurmaktadır. Herkesin AKP-MHP’nin bu gerçeğini ve planlarını görmesi ve anlaması gerekiyor. AKP-MHP Kürtleri vurarak, Rojava’ya saldırarak ve Rojava’yı işgal ederek aynı zamanda iktidarda kalmayı ve Türkiye’yi daha karanlık ve gerici bir sürece koymayı hedefliyor. Dolayısıyla Kürt halkı kadar Türkiye halkları, demokrasi güçleri ve tüm ilerici kesimler AKP-MHP’nin bu soykırımcı, kirli ve karanlık planlarına ve saldırılarına karşı çıkmalı ve tepki göstermelidir.”
Saldırıların arkasındaki desteğe vurgu yapılan açıklamada şunların altı çizildi:
“Soykırımcı sömürgeci Türk devleti hegemonik güçlerden onay ve destek alarak bu saldırıları gerçekleştirmektedir. Başta ABD ve Rusya olmak üzere hegemonik güçler Kürt soykırımını hedefleyen bu saldırılara onay ve destek vererek Kürt soykırımına ortak olduklarını ortaya koymaktadırlar. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. Eğer hegemonik güçlerin onayı ve desteği olmazsa Türk devleti bu kapsamda saldırıların koordinasyonunda yer almaktadır. Halkımız bu gerçeği bilmekte ve elbette buna göre tutum ve yaklaşım içerisinde olmaktadır. Ancak özgürlükten ve demokrasiden yana olan herkes soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Kürt düşmanı politikalarına destek veren ve Kürt soykırımına ortak olan bu güçlere karşı tutum almalı ve buna karşı çıkmalıdır.”
Açıklama “Halkımız dört parçada ve yurt dışında bulunduğu her yerde ayağa kalkmalı ve meydanlara çıkarak tepkisini ortaya koymalıdır” denilerek sonlandırıldı.