Yaşamı, duruşu ve kararlılığıyla bir devrimciyi, Teslim Demir’i kaybetmenin acısı içindeyiz...
Teslim Demir 1952’de Dersim-Pertek Günbağı köyünde dünyaya geldi. O da her çocuk gibi Dersim’in acılarıyla büyüdü. Dersim katliamı, baskılar, sürgünler onun faşizme karşı mücadelesinde ve devrimci olmasında önemli bir etken olmuştur. Teslim Demir, Ankara’daki üniversite yıllarında devrimci fikirlerle tanışmış ve THKO hareketi içinde yer alarak, Deniz, Yusuf ve İnan’ların yoldaşı olmuştur. Deniz, Yusuf ve İnan’ın idamı Teslim Demir’in hayatında hep ayrı bir acı olarak yer almış ve Denizleri hiçbir zaman unutmamıştır.
12 Mart 1971 askeri faşist cuntasının estirdiği devlet terörü onu da pençesine aldı. THKO davasından tutuklandı, bu davadan yargılandı, hapishanede bir süre kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuştu. Hapishaneyi sadece yatılıp çıkılan bir yer olmaktan çıkararak, bir okul gibi yararlandı. Okudu, araştırdı ve faşizme karşı daha da bilenerek çıktı. O, faşizmin pençesinden kurtulduktan sonra kendi yaşamına dönmedi. Devrimci bilinci ve kararlılığı onu mücadelenin daha ileri saflarında konumlandırdı. O artık bir devrimci kadro olarak illegaliteye çekilerek THKO hareketinin devamı olan TDKP’nin kurucu kadroları içinde yer aldı.
Teslim Demir, devrimci mücadelenin Karadayı’sı olarak, TDKP içinde hızla yükselen bir kadro oldu. TDKP birinci kongresinde MK’ya seçildi. O, mütevazi yaşamı, alçakgönüllülüğü ve fedakârlığıyla yoldaşları arasında güven duyulan ve sevilen devrimci oldu.
1980 öncesi ülkenin içinde bulunduğu o karanlık dönemde, ülkenin birçok bölgesinde faaliyet yürüttü. Yer aldığı hareketin politik olarak gelişmesi ve kitleleşmesinde Karadayı’nın emek ve çabası her zaman örnek alınan devrimci bir pratik olmuştur.
Devrimci hareketin hızla büyüyüp geliştiği, işçi grevlerinin ülkenin her yanını sardığı, köylülerin hızla devrimcileştiği, devletin artık yönetemez hale geldiği 1980 yılında, Türk hakim sınıflarının imdadına yine askeri faşist cunta yetişti. 12 Eylül askeri faşist cuntası, ilk olarak yine devrimci harekete saldırdı. Binlerce devrimci arka arkaya tutuklandı. Devrimci parti ve örgütler büyük darbeler aldı. Karadayı, bir kez daha devrimci mücadele içindeyken cuntanın eline esir düştü. Ağır işkencelerden geçti. Tutuklanarak Metris cezaevine getirildi.
Teslim Demir adı kısa bir sürede tüm Metris hapishanesinde devrimci tutsaklar arasında duyulmaya ve bilinmeye başladı. Karadayı, kaldığı her koğuşta, tüm devrimcilerin sevgi ve sempatisini kazanarak, güven duyulan, dinlenen bir devrimci oldu. Teslim Demir’in Partizan tutsaklarıyla ayrı bir hukuku ve ilişkisi oldu. Öyle ki onun, sadece kendi yoldaşlarının değil, Partizancıların da Karadayı’sı olarak gönlümüzde hep ayrı bir yeri olmuştur.
Teslim Demir, Metris hapishanesinde, devrimci direnişin örgütleyicileri arasında yer aldı. Örgütünün bir temsilcisi olarak direniş kararlarının altında onun imzası da vardır.
O, devrimci bir tutsak olarak, kararlı ve tavizsiz duruşuyla kısa sürede hapishane yönetiminin de dikkatini çekti. Yönetim, hapishanedeki parti temsilcilerini diğer tutuklulardan ayırmak için tecrit bölümünü açtı. Teslim Demir’in de içinde yer aldığı 30 devrimci tutsak bir yıl boyunca; işkence, yasak ve teslim almaya karşı tek bir vücut, tek bir irade olarak hapishane yönetimine kök söktürdü. Hapishane yönetimi, sonunda kendisi teslim olmak zorunda kalıp tecriti dağıtmak zorunda kaldı.
Teslim Demir, Metris hapishanesinden özgürlüğüne kavuştuğunda, tereddütsüz bir şekilde kaldığı yerden devrimci mücadeleye devam etti. Faaliyet yürüttüğü dönemde birkaç kez daha tutuklandı, işkence gördü, Ankara ve Konya hapishanelerinde kaldı. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra 1998 yılında yurtdışına çıktı. Ekim etrafında yer alan kadrolar içinde yer aldı. Ekim etrafında birleşen kadroların sürdürdükleri tartışmalar sonucu Türkiye Komünist İşçi Partisi kurucu kadroları içinde yer aldı.
Yurtdışı faaliyetleri içinde hepimizin Sinan olarak tanıdığı Teslim Demir, kararlı ve mütevazı yaşamı ile de hep örnek olmuştur. Onun katılıp da pankart taşımadığı, bildiri ve gazete dağıtmadığı hiçbir etkinlik olmamıştır. Bir kadro olarak, en sıradan insana dahi örnek olan bu tavrı, onun kibirden uzak, devrime ve partisine olan bağlılığın onda simgeleşmiş haliydi. Bunu her devrimci içselleştirmeli ve örnek almalıdır.
Teslim Demir’i, yakalandığı akciğer kanseri sonucu 29 Eylül 2018 tarihinde kaybettik. Onu kaybetmenin acısı içindeyiz. Başta TKİP MK’sı olmak üzere tüm TKİP militanlarına, dostlarına ve ailesine baş sağlıklarımızı iletiyoruz.
Teslim Demir ölümsüzdür!
TKP/ML - (Yurtdışı Komitesi)