Kanal İstanbul Trakya’yı talan edecek

Kanal İstanbul projesinin sadece İstanbul’u değil, İstanbul'un su ihtiyacı için baraj yapılacağından, Kırklareli’ni de etkileyeceği ortaya çıktı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Nisan 2021
  • 13:01

Tüm itirazlara rağmen AKP-MHP iktidarının yapılmasını dayattığı Kanal İstanbul projesinde İstanbul’un su kaynaklarının muhafaza edilebilmesi için Kırklareli’ne Balaban ve Demirköy barajlarının planlandığı belirtildi.

Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem şunları dedi:

“Kanal İstanbul ile kaybedilecek olan su kaynaklarının yerine Istrancalar’ın sularının kalanları da İstanbul’a gideceği açıktır. Ama tüm bunları planlayan, onaylayanlar burada yaşayanlara, bize sormuyor. Bizi ve burada yaşayan tüm canlıları yok sayıyorlar.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçen ay tartışmalı proje Kanal İstanbul’a ilişkin 3. Etap Revizyon imar planını askıya çıkardı. Plan raporunun “Hidrolojik Yapı” bölümünde bir ayrıntı dikkat çekti. İstanbul’da büyük nehir ve ırmaklar olmamasına karşılık, mevcut su havzalarından beslenen, çok sayıda akarsu ve dere bulunduğu anlatılan bölümde bu kaynaklardan içme suyu amaçlı olarak istifade edildiği ve bu kaynakların belli başlı 7 adet kente yakın su toplama rezervuarını beslediği belirtildi. Rezervuarlar arasında Sazlıdere Barajı da yer aldı. 

İki yeni baraj

Raporda 4 Haziran 2015 tarihli İSKİ Genel Müdürlüğü yazısına dikkat çekilerek “Planlanan suyolu güzergâhının Sazlıdere Barajı üzerinden geçmesi ile devre dışı kalması halinde İstanbul Avrupa yakası su kaynakları potansiyelinin muhafaza edilebilmesi için Sazlıdere Barajı’nın yerine Balaban Barajı’nın (Kırklareli) ve Demirköy Barajı’nın (Kırklareli) içme suyu amaçlı planlandığı belirtilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'a konuşan Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, “İstanbul’un havasının ve suyunun kaynağı Istrancalar’dır. Kanal İstanbul projesine itirazlarımızı yaptık. İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacak. İstanbul’un önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı yok olacak. Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacak” dedi. Sadece İstanbul’da değil, Trakya’ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanlarının yok edileceğini söyleyen Çidem özetle şöyle konuştu:

“Bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecek. Planlarda, yok olacak su kaynakları yerine Demirköy ve Balaban barajlarından su temin edilecek deniyor. İyi de buralarda henüz baraj yok. Balaban Deresi üzerine planlanan baraj sadece ulusal değil, uluslararası biyocoğrafyayı da etkileyecektir. Balaban Deresi, Rezve (Mutlu) Deresi’ne akar. Rezve ise Bulgaristan sınırımızı çizer. Rezve Deresi ve çevresi Bulgaristan Istranca Doğa Parkı içinde kalan koruma alanı içindedir. Istranca Park Bulgaristan topraklarının yaklaşık yüzde 1 kadar bir alanı olup, tamamı koruma altındadır. Planlanan Demirköy Barajı’na bakacak olursak; Demirköy derelerinin toplam su miktarı yıllık 129 milyon metreküp olup, bölgenin toplam su ihtiyacı yılda 86 milyon metreküptür. Geriye kalan yılda 43 milyon metreküp suyun İstanbul’un su ihtiyacını karşılamaya katkısı ise yatırımla kıyaslanamayacak kadar azdır.  

Kırklareli İstanbul’a teslim

Kanal İstanbul projesinin yapılması halinde İstanbul’un şişmiş nüfusuna milyonlar ekleneceğinden ek nüfusun artan su talebi bu barajlar üzerinde büyüyen baskılar oluşturacaktır. Ve hatta Kırklareli’nin diğer dereleri üzerinde yeni barajlar kurulması da gündemde. Bu, tüm su varlıklarını İstanbul’a teslim etmiş bir Kırklareli anlamına gelecektir.”