Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu Küçükçekmece’de eylem gerçekleştirdi. Eylemde "Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız! Yeni Şehir’i kurdurmayacağız" pankartı açıldı.
Saat 14.00’da Avcılar’da bisikletli buluşma yapılırken, saat 15.00’da ise “Doğa için sanat” etkinliği gerçekleştirildi.
“Kanal İstanbul’u istemiyoruz”
Küçükçekmece Tarihi Köprü üstünde yapılan eylemde ilk olarak Validebağ Gönüllüleri adına konuşma yapıldı. Validebağ Gönüllüleri koruya zarar verecek projelere karşı mücadele ettiklerini vurgulayarak “Kanal İstanbul’u istemiyoruz” dedi.
“Kanal İstanbul'a 185 milyar harcanmak isteniyor”
Kazdağları İstanbul Dayanışması adına yapılan konuşmada AKP-MHP iktidarının doğa düşmanı rant düşkünü politikaları eleştirildi. Dayanışma şunları ifade etti:
“Tarihin hiçbir döneminde böyle karanlık bir iktidarla karşılaşmadık. İnsanlarımız geçinemediği için intihar ederken Kanal İstanbul'a 185 milyar harcanmak isteniyor.”
“Marmara AKP’nin pervasız çalışmaları ile yaşamaz hale geldi”
Okmeydanı Çevre Derneği adına yapılan konuşmada ise Marmara Denizi’nde oluşan musilaj üzerine değinilen konuşmada şunlar ifade edildi:
“Marmara AKP’nin pervasız çalışmaları ile yaşamaz hale geldi. Kanal İstanbul bunun finali olacak eğer yapılırsa İstanbul çürük yumurta gibi kokacak ve yaşanmaz hale gelecek. Bu mücadele çok önemli. AKP’nin pervasız uygulamalarına karşı mücadeleye çağırıyoruz.”
“İşçi ve emekçiler mahallelerini sermayeye bırakmayacak”
Yarımburgaz Mahallesi Koruma Derneği adına yapılan konuşmada ise Kanal İstanbul’un en çok etkileyeceği mahalle olduğu belirtilerek “işçi ve emekçiler mahallelerini sermayeye bırakmayacak” denildi.
“Kanalı da Millet Bahçesini’de yaptırmayacağız”
Validebağ Savunması adına yapılan konuşmada ise “20 yıldır ülkenin üzerine çöken iktidar hem yaşam alanlarımıza hem doğaya saldırıyor. Ülkenin her yanı saldırı altında” denilerek “Kanalı da Millet Bahçesini’de yaptırmayacağız” denildi.
“Saros temiz ve yeşil kalsın.”
Saros Gönüllüleri adına yapılan konuşmada mücadele süreçlerini aktardılar. Saros Gönüllüleri şunları ifade etti:
“Bilim insanları da liman yapılmaması gerektiğini söyledi. 65 bin imza topladık ve son düzlükteyiz. Mahkemenin kararını bekliyoruz. Herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Saros temiz ve yeşil kalsın.”
“Doların yeşili yüzünden doğanın yeşili kaybolmasın”
Doğa için Sanat adına yapılan konuşmada ise şunlar söylendi:
“Doların yeşili yüzünden doğanın yeşili kaybolmasın diye mücadele ediyoruz. Çılgın proje beton kanala karşıyız. Fatsa, Salda, İkizdere, Munzur gözeleri, İstanbul bizim! Ranta kurban edilmesine sessiz kalamayız. Katar zengin olacak bizim payımıza kaos düşecek.”
“İstanbul'un ciğerleri sökülecek”
İstanbul Tabip Odası adına yapılan konuşmada oluşacak sorunlara dikkat çekilerek şunlar ifade edildi:
“Kanal İstanbul ile İstanbul'un ciğerleri sökülecek. Muazzam sağlık sorunları ve çevre kirliliği açığa çıkacak. Sosyal doku değişecek, deprem riski var. Bu su kanalının etrafına rant bölgesi kuracaklar.”
“Bilim ve akıl dışı projeye hayır”
Avcılar Kültür Derneği adına yapılan konuşmada ise “Biz emekçiler bilim ve akıl dışı projeye hayır diyoruz. Yaşamlarımızın alt üst edilmesine izin vermeyeceğiz. Yaşamımız üzerinde rant oyunu oynamayın” denildi.
“İstanbul’u seviyoruz. Kanalı istemiyoruz!”
Yapılan konuşmaların ardından Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu adına yapılan açıklamada ise şunlar ifade edildi:
“İçinden geçtiğimiz siyasal süreç, neler olduğunun farkında olanlar için bile çok ağır, fakat bilmeyenlerin de ortaya saçılanlarla aslında hiçbir yapılan işin halkın yararına olmadığını, bir avuç yandaş, sermaye, mafyanın servetine servet katılması için olduğunu görüyor. İşte Kanal İstanbul ve Yenişehir denen rant projesinin de yapılmak istenmesinin doğayı öldüreceği, İstanbul’un ve hatta Marmara Bölgesi’nin geri dönülmez biçimde tahrip olacağı bilindiği halde “inat edenler” sadece kendi “beka”larını düşünüyorlar.”
Açıklamada “Biz İstanbul halkı olarak, Ya Kanal Ya İstanbul diyoruz” denilerek “İstanbul susuz kalacak” vurgusu yapıldı. “Marmara denizi ölüyor” denilen açıklamada “Kuzey Ormanları tamamen yok olacak” denilerek şunlar ifade edildi:
“İstanbul’daki doğal alanların; tarım alanları ve sulak alanların yüzde 13.5’i yok edilecek Kanal İstanbul’un yapımı sırasında, 136 milyon m2 tarım alanı yok edilecek. İmar Planı gerçekleşirse Kuzey Ormanları yok olacak. Yarımburgaz Mağaraları, Bathenoa Antik Kenti ve henüz gün yüzüne çıkarılmayan yüzlerce uygarlık izi, kültürel varlıklar proje tarafından yutulacak. Kanal güzergahı üzerinde 25 tane tescilli kültür varlığı, mevcut. Bütün bunlar ayan beyan ortadayken, bilim insanları ve halk bu projeye itiraz ediyorken, hala kanal yapacağım diyen Şahsım’ın kör inadının, çıkarlarıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Haziran sonunda atılacağı söylenen köprü temeli, Marmara’nın kuzeyini boydan boya parçalayan, daha geçen ay hazine garantisi kapsamına alınan bir katil projenin, Kuzey Marmara Otoyolu’nun parçasıdır. Olmayan kanalın üzerine kurulacağı söylenen 6 karayolu köprüsünden biridir. Köprüler, yollar, yerleşim yerleriyle İstanbul’un kuzeyini yok eden bu projelerin hepsi halka ve doğaya karşı işlenen suçlardır.”
Açıklamada son olarak şunlar vurgulandı:
“Biz İstanbul halkı olarak tekrar ediyoruz, bu projeden vaz geçin, bilimle, halkla inatlaşılmaz. İlan ediyoruz, vaz geçmediğiniz durumda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı biçimde mücadele etmeye devam edeceğiz.
İstanbul’u seviyoruz. Kanalı istemiyoruz!”
Eylem boyunca “Kanalı değil yaşamı savun”, “Ranta, yalana, kanala hayır”, “Kanala değil, depreme bütçe”, “Kanala değil emekçiye bütçe”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul