Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen katliamı gerekçe gösteren Saray rejimi, Kürt halkına ve Kürt hareketine savaş açtı. Suriye’de geniş bir alanı hedef alan TSK, yer yer Suriye ordusunun mevzilerini de bombaladı. Irak’ta ise PKK’ye ait olduğu iddia edilen hedeflerin bombalandığı söyleniyor.
Emperyalistlerin yeşil ışık yakmasıyla başlayan saldırı güya İstiklal Caddesi’ndeki katliamın hesabını sormak için başlatıldı. Oysa katlaimla bağlantılı oldukları gerekçesiyle tutuklananların çoğu Suriyeli cihatçılarla bağlantılı kişilerdir. Saldırıyı planladığı söylenen kişinin ise, Sultan Murat Tugayları adlı cihatçı terör örgütüyla bağlantılı olduğunu gösteren fotoğraflar medyada yayınlandı. Bombayı bıraktığı söylenen kadının kardeşlerinin ise IŞİD saflarında savaşırken öldürüldüğü bildirildi. Saray rejimi yetkililerinin açıklamalarının birbiriyle çelişmesi, hatta kendi kendilerini yalanamaları, doğal olarak kirli bir dümenin çevrildiği şüphelerini güçlendirmişti.
Kürt hareketi katliamla bir ilgisinin olmadığını tekrar tekrar açıkladı. Buna rağmen dinci-faşist rejim iğrenç bir ırkçı-şoven kampanya başlatarak HDP’yi de hedef alıyor. Faşist partinin şefi, HDP’nin kapatılması için ikide bir savcılara çağrı yapıyor. Bu gelişmelerin ardından HDP grubu, İstiklal saldırısının araştırılmasına ilişkin TBMM'ye bir önerge verdi. Araştırma rejim tarafından engellenmeden yapılabilse, katliama dair karanlık noktaların aydınlatılması zor olmazdı.
Cinayetlerin karanlıkta bırakılan noktaları olduğunda, faillerin iktidarla bağlantılı olduğu değerlendirmesi yapılır. Zira suç ortağı değilse ya da bir şeyleri örtmek istemiyorsa iktidardakilerin yapması gereken şey cinayetleri her yönüyle aydınlatmaktır. Ancak bu katliamda da tersi yapıldı. “Terör saldırısının hesabını soruyoruz” diye savaş başlatan rejim, HDP grubunun TBMM'ye İstiklal saldırısının araştırılmasına ilişkin verdiği önergeyi reddetti. Yani AKP-MHP ikilisi, terör saldırsının aydınlatılmasını engelliyor. Bu da saldırıyı gerçekleştiren cihatçıların, bu suçu Saray rejimiyle koordineli bir şekilde işlediği kanısını güçlendiriyor.
Bu soru kritiktir: AKP-MHP ikilisi terör saldırısının araştırılmasını neden engelliyor? Yoksa olayın izi sürüldüğünde oklar Saray rejimini mi gösterecek?