İşçi katliamlarına cezasızlık ölümleri arttırıyor

Mecidiyeköy'deki Torun Center inşaatında 10 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen cinayetin sorumluları hakkında sadece para cezası verildi. Cezasızlık, her gün en az 2 inşaat işçisinin iş cinayetlerinde ölümüne neden oluyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 06 Eylül 2020
  • 22:46

İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Torun Center inşaatındaki işçi katliamında 10 işçi hayatını kaybetmişti. İş cinayeti sonrası iş güvenliği uzmanı, mühendisler başta olmak 25 kişi gözaltına alındı. 2 yıl sonra açıklanan bilirkişi raporunda ise olayın “öngörülebilir nitelikte bir iş kazası” olduğu vurgulandı. Rapora göre “kazaya” neden olan kişi ya da kişilerin tespit edilemediği belirtildi.

Para cezasıyla geçiştirdiler

Mezopotamya Ajansı'ndan Kadir Güney'in haberine göre 4 yıl süren ve 2018 yılında karara bağlanan mahkeme sonucunda, sanıklar hakkında para cezası verildi. 10 işçinin hayatını kaybettiği “kaza” için 9 sanık, “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, verdiği bu cezayı, “Sanıkların suçu taksirle işlemeleri ve tali kusurlu olmaları” gerekçesiyle 60 bin 800'er TL adli para cezasına çevrilmesine hükmetti.

“Asansör dümdüz olmuştu”

O günden bu güne inşaat işçileri her gün iş kazasında yaşamını yitiriyor. Torun Center katliamı esnasında orada çalışan Fesih Akçakaya, o günü hatırladığında hala kendisini kötü hissettiğini belirterek, “O günü düşündüğümde rüyalarıma giriyor” dedi. Akçakaya, kaza öncesi asansörün birçok kez bozulduğunu ve irili ufaklı kazaların olduğunu hatırlatarak, “Her kazadan sonra asansörün iyileştirilmesi için tutanak tuttuk. Düşen asansör insan taşıma asansörü değil, yük asansörüydü. Kazanın sabahında yine asansör kaza yaptı. Akşam olduğunda ise bu sefer 10 arkadaşımızın hayatını kaybettiği düşüş gerçekleşti. Van depremini yaşamış biri olarak, asansör düştüğünde deprem oluyor zannettim. Sonrasında asansörün düştüğünü gördüm. Asansör tamamen dümdüz olmuştu” dedi.

İnşaatlarda her şey aynı devam ediyor

Katliamın sonrasında 3 gün boyunca “bilgi sızdırılmaması” için içeride tutulduklarını dile getiren Akçakaya, “Beni o akşam karakola götürdüler, bana para teklif ettiler ama kabul etmedim. Ben arkadaşımın kanını satmam. İnsanlar bugün öldü, ben de yarın ölebilirim” diye belirtti.

Kazanın ardından inşaatta çalışan herkesin kovulduğunu yerine yeni işçilerin alındığını söyleyen Akçakaya, “O günden bu güne inşaatlarda her şey aynı devam ediyor. Hiçbir şey değişmedi. İşçi işçidir, patron ise patrondur. AKP iktidarda duruyorken hiçbir şey değişmez. Sorumlulara para cezası verildi. Parası olan kişiler insanları öldürüyorlar fakat onlara bir şey olmuyor” diye konuştu.

“İşçiler ya toplu ölecek, ya toplu direnecek”

İnşaat işçilerinin gündeme gelmesi için ya toplu olarak ölmesi ya da toplu olarak direnmesi gerektiğini söyleyen Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, işçilerin her gün iş kazalarında ölmesine rağmen gündeme gelmediklerini söyledi. Karabulut, “Ölümler, raporlara yansıyan istatistik olarak kalıyor. Bizler yaşamak istiyoruz, yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” ifadelerini kullandı.

Kapitalistler cephesinde değişen bir durumun olmadığına dikkat çeken Karabulut, kapitalistlerin kazaları önlemek yerine işçilerin üzerindeki baskıları arttırdığını söyledi. Karabulut, “6 yılda değişen bir şey yok her gün en az 2 inşaat işçisi en basit önlemler alınmadı diye, iş cinayetinde hayatını kaybediyor. Devletin ilgili kurumları ise sadece seyrediyor. İçinden geçilen salgın döneminde ise yapılması gereken denetimler tamamen durdu. İşçiler adeta işverenin insafına bırakıldı” şeklinde konuştu.

“Konu işçi olunca adalet mekanizması işlemiyor”

Patronun kuralları bir maliyet olarak görmesi sonucunda her yıl binlerce işçinin hayatını kaybettiğini dile getiren Karabulut, bu duruma herhangi bir cezanın olmadığını söyledi. Karabulut, şunları söyledi:

“Kamuoyunun sahiplendiği gündeme gelen davalarda ise asıl sorumlular yerine oradaki teknik personele göstermelik cezalar veriliyor. Torunlarda yaşamını yitiren 1 işçinin cezası 6 bin 80 TL idi, o da işverene değil, teknik personele verildi.”

Normal şartlarda kaza sonrası firmanın faaliyetlerinin durdurulması ve sermayedarların cezalandırılması gerektiğinin altını çizen Karabulut, konu işçi olunca adalet mekanizmasının işlemediğini vurguladı. Karabulut, “Bir işçiyi katletmenin bedeli 6 bin 80 TL olurken, o süreçte katliamı teşhir eden arkadaşlara şirket imajını zedeledikleri için 18 bin TL ceza verildi. Bu durumda patron önlem almıyor” dedi.

Siyasal iktidar inşaat patronlarını destekliyor

Devlet cezasızlık zırhıyla inşaat patronlarını koruyor” diyen Karabulut, firmanın 2 yıl sonra İstanbul’un en büyük kentsel dönüşüm projesini aldığını söyledi. Karabulut, “Bu durum da ‘siyasal iktidarın inşaat patronlarını cezalandırmak yerine apaçık desteklediğinin göstergesidir. Ama unutmasınlar, bu yapılanların hesabını mutlaka soracağız yarına kalır yanlarına kalmaz” şeklinde konuştu.