İşçi kanıyla beslenen kapitalist sömürü düzeninin gerçek yüzü Torun Center şantiyesinde yaşanan işçi katliamıyla bir kez daha görüldü.
Daha fazla kar üzerine kurulu çalışma düzeninde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini “yük” olarak gören asalak patronlar Toren Center’da olduğu gibi 200 bin TL’lik asansörü almamayı 10 işçinin yaşamına tercih ediyorlar.
Fazla söze gerek yok
Rezidans inşaatından bir işçinin, işçi katliamıyla ilgili "Gerçeği söylesinler, kabullenelim. Genellikle kiralanan bu asansörler eskidir. Aşağı yukarı 200 bin TL gibi bir fiyatı vardır. Bu paraya kıyıp satın alsalar bu kazalar yaşanmaz. Anlayacağınız 10 işçi 200 bin TL etmiyor” ifadeleri kapitalist sömürü düzenini özetliyor.
Torun Center işçisi çalıştıkları şantiyedeki çalışma koşullarını ve diğer sorunları şöyle sıralıyor:
“Burada çalışanlar genelde 19-25 yaşlarında paraya muhtaç genç insanlar. 2 çocuğum daha var. Mecburen üniversiteye hazırlanan oğlumu da yanımda çalıştırıyorum. İş güvenliği yok, her şey teoride. İşbaşı yapmadan önce bir kâğıt imzalatıyorlar sadece. Asgari ücret alıyoruz. Taşeron firma maaşlarımızı geç öder ve anlamadığımız kesintiler yapar. Çok düşük ücrete fazla mesai de yaptırırlar, hafta sonları da çalıştırırlar. Çalışmayanı ise elinden işini almakla tehdit ederler. Bugün bile işbaşı yapabiliriz. İnşaat beklemez. 300 işçi için beklemediler 10 kişi için mi işi bırakırlar? Oğlum artık gelmeyecek. Ama ben çalışmaya devam etmek zorundayım.”
Torun Center şantiyesinde çalışan işçilerin anlatımları, sermayenin işçi sınıfına yaptığı “böcek” muamelesini özetlemeye yetiyor.