"Hüseyin Toraman'ı unutmadık!"

Cumartesi Anneleri 815. hafta eyleminde "Hüseyin Toraman'ı unutmadık!" diyerek, Toraman'ın akıbetini sordu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Kasım 2020
  • 13:44

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 815. hafta eyleminde Hüseyin Toraman'ı unutmadıklarını belirterek akıbetini sordu ve adalet istedi.

Saat 12.00'de paylaşılan videoda, Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun'un sunumuyla ilk sözü Hüseyin Toraman'ın annesi Hatice Toraman alarak oğlunun kaybediliş sürecini ve yaşadıklarını anlattı. Ardından Hüseyin Toraman'ın kardeşi Sakine Toraman söz alarak kendine yaşatılanları anlattı.

Toraman ailesinin avukatı ve İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri Toraman'ın dosyası hakkında bilgi verdi. Ardından basın metnini kayıp yakınlarının avukatı ve Cumartesi İnsanı Gülizar Tuncer okudu.

Herkesin gözü önünde gerçekleşen kaçırma inkâr edildi

Yargının kayıp yakınlarının adalet beklentisini karşılamadığını belirten Tuncer, hukuki sürecin işletilmediğini dile getirdi. Tuncer etkin bir soruşturma yürütülmesini talep ederek Hüseyin Toraman hakkında şunları söyledi:

"24 yaşındaki Hüseyin Toraman Gebze’de yaşıyordu. 1991 yılının Nisan ayında evinde kimse yokken İstanbul polisi Hüseyin’in evine baskın yaptı ve evde karakol kurdu. Bundan habersiz olan Gebze polisi de eve baskın düzenleyince aralarında çatışma çıktı. Çatışmada Gebze Emniyeti’nden bir polis hayatını kaybetti. Polisler Hüseyin’in evinin duvarına intikam sözleri yazdılar.

Hüseyin Toraman bu nedenle İstanbul’a taşındı. 27 Ekim 1991 sabahı İstanbul/ Kocamustafapaşa’daki evinin önünden silahlı, telsizli, sivil giyimli, kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros’a zorla bindirilerek götürüldü.

Gözaltı işlemi semt karakoluna çok yakın bir yerde ve mahalle sakinlerinin gözü önünde gerçekleşti. Olaya tanık olanlar polisi arayıp, ‘silahla kaçırma' ihbarında bulundu. İhbar üzerine Çınar Polis Karakolu’ndan gelen polis ekibi önce görgü tanıklarından bilgi aldı. Sonra bir dükkânın sabit telefonundan bazı görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerin ardından işlem yapmadan olay yerinden ayrıldı." 

Karakol amiri: Kaçıran siyasi polis olduğu için müdahale edemedik

Baba Ali Rıza Toraman'ın Çınar Karakolu amirine ulaşarak “Oğlumu kaçıranlara neden müdahale etmediniz?” diye sorduğunu belirten Tuncer, amirin Hüseyin Toraman'ın siyasi polisler tarafından gözaltına alındığını ve bu nedenle müdahale edemediklerini söylediğini ifade ederek "Baba Toraman karakol amiri ile yaptığı görüşmenin ses kaydını aldı. Bu ses kaydını savcılık dosyasına sundu, ayrıca dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’e de verdi" dedi.

Demirel'den anne Toraman'a: Oğlun cebimdeki mi çıkarıp vereyim

Savcılıktan bir sonuç çıkmadığını, İçişleri Bakanı'nın da gözaltını inkâr ettiğini belirten Tuncer, dönemin başbakanı Süleyman Demirel’le görüşen Hatice Toraman’a Demirel'in “Oğlun cebimde mi ki çıkarıp vereyim” dediğini ifade etti.

Ailenin tüm ilgili kurum ve kişilere yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını ve Hüseyin Toraman’ın gözaltına alındığının inkâr edildiğini belirten Tuncer devamında şunları söyledi:

"Gözaltında kaybetme, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suçun cezasız bırakılması hukuk devleti ilkesinin inkarıdır.

815. haftamızda adli ve siyasi makamlara, Hüseyin Toraman dosyasında adaletin sağlanması için sorumluluk üstlenme çağrısında bulunuyoruz.

29 yıldır sürüncemede bırakılan Hüseyin Toraman soruşturmasının etkin bir biçimde yürütülerek davaya dönüşmesini talep ediyoruz.

Kaç yıl geçerse geçsin Hüseyin Toraman için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 116 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."