“Her hapishanede işkence, tecrit, sağlığa erişimin engellenmesi, keyfi yasaklar”

Özgürlükçü Hukukçular Platformu'nun Ocak-Şubat ayı Marmara bölgesi hapishaneler raporunda işkence, tecrit ve hak ihlalleri dikkat çekti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Mart 2018
  • 11:11

Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Marmara bölgesindeki hapishanelerdeki hak ihlallerine ilişkin Ocak ve Şubat aylarını kapsayan raporunu dün basın toplantısı yaparak açıkladı.

Her hapishanede işkence ve keyfi dayatmalar

Raporda “İşkence ve kötü muamele” başlığı altında, onur kırıcı çıplak arama ve koğuş araması uygulamalarının yaygınlaşmasının temel bir sorun teşkil ettiği ifade edildi.

Konuyla ilgili verilen örneklerden öne çıkanlar şöyle:

Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'ne sürgün edilen 7 kadın mahpusa çıplak arama yapıldı. Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi'nde hem mahpuslara hem de ziyaretçilerine çıplak arama dayatılıyor ve kötü muamelede bulunuluyor. 23 Şubat'ta Mehmet Yıldırım isimli mahpus bunu kabul etmemesi üzerine feci şekilde fiziksel işkence gördü. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde hastane ve adliye gidiş-gelişlerinde mahpusların elbiselerini kaldırmaları ve içlerine giydiklerini kameralara göstermeleri isteniyor, kabul etmeyenler fiziksel işkenceye maruz kalıyor. Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde mahpuslara çıplak arama dayatılıyor. Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'ndeki avukat Süleyman Gökten'in hücresi basılarak yanındakilerle birlikte işkenceye uğradı. Edirne F Tipi Hapishanesi'nde hücrelere sık sık baskınlar yapılıyor. Bandırma Hapishanesi'nde Efrîn savaşı üzerinden gardiyanlar mahpuslara provokatif söylemlerde bulunuyor. Bolu F Tipi Hapishanesi'nde hücrelere baskın aramalar yapılarak odalar dağıtılıyor, mahpuslara telefonda tekmil verme dayatmasında bulunuluyor. Bolu T Tipi Hapishanesi'nde “güvenlik” gerekçesiyle giriş-çıkışta parmak izi okutma ve sabah-akşam ayakta sayım dayatılıyor. Maltepe 1 Nolu L Tipi Hapishanesi'nde ayakta sayım, mahkeme ve hastaneye götürülen mahpuslara çıplak arama saldırıları uygulanıyor. Silivri Hapishanesi'ndeki siyasi tutsak Hatice Çığranış ve “FETÖ” ve IŞİD davalarından yargılananlarla aynı bloğa konuldu. Bir süre sonra kadınların bulunduğu bölüme alınmasına karşın kimseyle konuşmasına izin verilmiyor, “seni yine erkeklerin olduğu yere götürürüz” denilerek tehdit ediliyor, tek kişi olmasına rağmen ayakta sayım dayatılıyor. Silivri 5 Nolu Hapishanesi'nde mahpuslara hastane ve mahkemeye gidişte hapishane kimliği dayatılıyor. Sevk sırasında IŞİD sanıkları ve jandarma tarafından saldırıya uğruyorlar. Kanser ve sara hastası olan, tekerlekli sandalyede yaşayan Cengiz Sinan Halisçelik, araç içerisinde jandarma saldırısına uğradı.

Tecrit

Raporda tecrit başlığı altında, Marmara bölgesindeki hemen hemen hiçbir hapishanede mahpusların haftada 10 saat sohbet hakkını kullanamadığı belirtildi. Bolu F Tipi Hapishanesi'nde ortak alana çıkma hakkının haftada 40 saatten 4 saate indirildiği, sürekli aynı kişilerle ortak alana çıkarıldıkları belirtildi. Kişiye özel tecrit durumlarının da yaşandığına dikkat çekilen raporda, Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde iki kadın mahpusun ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmamalarına karşın tek başlarına tutuldukları, konuyla ilgili suç duyurularına da takipsizlik kararı verildiği aktarıldı. Edirne F Tipi Hapishanesi'ndeki 3 hücrede kalan 8 mahpusun 2017 Haziran ayından beri diğer mahpuslarla bir araya getirilmedikleri, Bolu Hapishanesi'nde tutuklu olan Siirt Belediye Başkanı Tuncer Bakırhan ve Ömerli Belediye Başkanı Süleyman Tekin ile Silivri 9 Nolu Hapishanesi'ndeki Av. Yaprak Türkmen'in de tecritte tutulduğu ifade edildi.

Mahpusların tedavileri engelleniyor

Mahpusların sağlığa erişimlerinin büyük oranda engellendiğine yer verilen bölümde, kelepçeli muayene dayatmalarının sürdüğü, hücre ve koğuşların da sağlıklı bir yaşam sürmeye elverişli olmadığı ifade edildi. Balıkesir Hapishanesi, Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Hapishanesi ve Bolu T Tipi Hapishanesi'nde mahpusların revire geç çıkarıldığı, hastaların ilaçlarının verilmediği, hastaneye sevklerinin yapılmadığı belirtilen raporda, tedavisi engellenen hasta mahpuslara özetle şu örnekler verildi:

- Tekirdağ Hapishanesi'nde tutulan tiroid kanseri Çetin Tutkun, hastanelerde ilgili bölümler ve hekimler bulunmadığı gerekçesiyle tedavi edilmiyor, tedavisinin yapılabileceği başka bir hapishaneye sevk talebi reddediliyor, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olduğu gerekçesiyle tek kişilik hücrede tutuluyor.

- Silivri 6 Nolu Hapishanesi'nde KOAH hastası olan Kamil Sarıkaya, şizofreni hastalığı olan Tekin Dönmez'in durumu her geçen kötüye gidiyor. Kemik erimesi nedeniyle göğsünde çökme olan bir mahpusun korsesi X-Ray cihazından geçmediği gerekçesiyle kendisine verilmiyor.

- Silivri 5 Nolu Hapishanesi'ndeki kalan Yılmaz Kahraman'ın, hormon bozukluğu rahatsızlığı nedeniyle vücudunda şişme var. Revir sevklerindeki ihlaller Kahraman'ın bir hafta-on gün yatakta kalmasına neden olacak kadar ağrı çekmesine yol açıyor. Akciğerinde kist olan Binali Palandöken'in alması gereken diyet menüsü için verdiği dilekçeye hâlâ yanıt alamadı. Epilepsi hastalığını mahkemeye ibraz etmek için revire çıkmaya çalışan Emrullah Koşar'ın talebine 4 aydır cevap verilmiyor.

- Kandıra 1 ve 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde hastaneye gidiş sırasında kullanılan ring araçlarının içinde hücreler var. Bu durumu kabul etmeyen mahpuslar hastaneye götürülmüyor.

- Maltepe 1 Nolu Hapishanesi'nde kalan, sol akciğeri olmayan ve sağ akciğerinin sadece%20'sini kullanabilen hasta mahpus Turgay Deniz'in sol koltuk altında açık yarası bulunuyor. Hapishanede pansuman yapılması, idrar torbası ve iltihaplarının temizliği için torba temin edilmesine ilişkin tüm ihtiyaçlar idare tarafından sorun haline getirilmiş ve ilk etapta sağlanmamıştır. Yarasının pansumanın revirde yapılması ve duş almak arasında tercih yapmak zorunda kalan hasta mahpus, duş aldıktan sonra kendi yarasını kendisi temizleyip dezenfekte olmayan ve enfeksiyon kapma ihtimalinin yüksek olduğu koğuş koşullarında pansuman yapmak zorunda kalmaktadır. Ameliyat olan mahpus Erhan Özel 19 Şubat'tan beri kontrole götürülmedi, hapishane idaresi ise “kontrol için gün aldıklarını ancak jandarmanın götürmediğini” iddia etti.

“Savunma hakkı gasp ediliyor”

Raporun adalete erişim ve savunma hakkı başlıklı bölümünde, 697 sayılı KHK ile “Terörle Mücadele Kanunu (TMK)” kapsamında yargılananların avukat-müvekkil görüşmelerinin dinlenip izlenerek kayıt altına alınması, alınıp verilen belgelere el konulması, görüş gün ve saatlerinin kısıtlanması uygulamalarının yasallaştırıldığı ifade edildi. Bu uygulamanın Silivri 9 Nolu Hapishanesi'nde TMK kapsamında yargılanan iki kişiye Aralık 2015 tarihinden bu yana yapıldığı belirtilen raporda, aynı hapishanedeki mahpuslara bir soruşturma için çıkarıldıkları savcılıkta kelepçeyle ifade verme dayatmasında bulunulduğu aktarıldı. Maltepe 1 Nolu Hapishanesi'nde de son 3 aydır avukat görüşlerinin gardiyanlar tarafından dinlendiği, Bolu T Tipi Hapishanesi'nde avukat görüşlerinin mesai saatleriyle sınırlandırıldığı belirtildi. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi ve Bolu F Tipi Hapishaneleri'nde mahpusların dilekçelerinin işleme konmadığı, Bolu'da disiplin soruşturmasına konu edildiği ifade edildi.

“Ziyaret ve telefon hakkı KHK ile gasp ediliyor”

Raporun ziyaret ve telefon hakkı bölümünde, bu hakların KHK'larla gasp edildiği yer aldı. TMK kapsamında yargılanan mahpusların telefon haklarının iki haftada bire indirildiği, aile ziyaretlerinin 2. derece akrabalarla sınırlandırıldığı, arkadaş görüşlerinin tamamen ortadan kaldırıldığı söylendi. Pek çok hapishanede açık görüşlerin 2 ayda bir yapıldığı, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde hükümlü mahpusların arkadaşlarıyla açık görüş yapmasının engellendiği aktarıldı.

“Mektuplar alınıp verilmiyor”

Raporun mektuplara dair bölümünde bu hakkın kullanımının da geciktirildiği, mektuplara el konulduğu ve karalandığı belirtildi. Bandırma 2 Nolu T Tipi Hapishanesi'nde uluslararası kurumlara mahpuslar tarafından gönderilen mektuplara “devleti uluslararası mecraya şikayet mahiyetinde olup örgütsel içerik taşıdığı” gerekçesiyle el konulduğu, Bolu F Tipi Hapishanesi'ndeki hükümlü mahpus Nevzat Öztürk'e avukatından gelen mektubun idare tarafından açılarak verildiği, Düzce Hapishanesi'nde “tercüman olmadığı” gerekçesiyle Kürtçe mektup ve kartların verilmediği belirtildi.

Yayınlara keyfi yasaklar

Yayınlar ve diğer haberleşme araçlarını konu alan bölümde, hapishanelerde kitap ve gazete sınırlaması olduğu ve özellikle Efrîn'e saldırının başlamasıyla Evrensel, BirGün, Özgürlükçü Demokrasi gibi günlük gazeteler ve ilerici, devrimci yayınların engellendiği ifade edildi. Bandırma ve Silivri 9 Nolu Hapishaneleri'nde 10, Bolu F Tipi Hapishanesi'nde 5 kitap sınırlamasının olduğu, Balıkesir'deki Kepsut Hapishanesi'nde ise her mahpusun ayda bir kitap alma hakkı olduğu belirtilen raporda, kitap yasaklarına ilişkin şu örnekler verildi:

- Bandırma Hapishanelerinde diğer birçok hapishaneye girişi kabul edilen Burhan Evizi simli mahpusun 'Yol' adlı kitabı kendi hapishanesine kabul edilmemekte ve hapishane idaresi tarafından savcılığa kitabın yasaklanması yönünde talepte bulunulduğu aktarılmıştır.

- Silivri 5 Nolu L Tipi Hapishanesi’nde bu ay Cumhuriyet gazetesi verilmemiştir. Kitap sayısı 7'ye düşürülmüştür. Dergiler verilmemektedir.

- Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde dışarıdan mahpuslara gönderilen kitap ve dergilerin hiçbir şekilde kendilerine verilmemesi uygulaması devam etmektedir. Mahpuslara istedikleri kitap ve dergileri “dış kantin” aracılığıyla almaları dayatılsa da mahpusların dış kantinden talep ettikleri kitaplar kendilerine ulaştırılmamaktadır. Dış kantinden 10 kitap sipariş eden bir mahpus gecikmeli olarak, ancak 1 kitaba erişebilmektedir.

- Maltepe 1 ve 2 Nolu Hapishanelerinde de gönderilen kitaplar teslim edilmemektedir. Maltepe 2 Nolu Hapishanesi'nde yapılan itirazlar sonucu İnfaz Hâkimliğinden kitapların verilmesine ilişkin karar çıktığında verildiği ancak Maltepe 1 Nolu Hapishanesi'nde hâkimlik kararına rağmen kitapların verilmediği öğrenilmiştir.

- Bolu F Tipi Hapishanesi’nde haklarında herhangi bir aleyhte mahkeme kararı olmamasına rağmen, Demokratik Modernite, Özgürlükçü Demokrasi gibi kimi gazete ve dergiler verilmemeye devam edilmektedir.

- Düzce Hapishanesi'nde de her mahpus için koğuşta “10 kitap bulundurma” sınırlandırması uygulanmasının yanı sıra, dışarıdan ziyaretçi kanalı ya da kargo kanalı ile gelen hiçbir kitap ve dergi mahpuslara verilmiyor. Özgürlükçü Demokrasi gazetesi hakkında toplatma kararı olmaksızın OHAL’in ilanından beri mahpuslara verilmiyor.

Eşyalar gasp ediliyor

Mahpusların koğuş ve hücrelerinde bulundurdukları eşyalara ilişkin bölümde, 2016 Mart ayında Diyarbakır Hapishanesi'nden bir kısım mahpusun firar etmesi gerekçe gösterilerek Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün bir yazı yayınladığı, bu yazının ardından mahpusların çekpas saplarının kısaltıldığı, temizlik eşyalarının (kova, çöp sepeti, leğen vs.) toplandığı hatırlatıldı. Bel fıtığı gibi hastalıkların çok yoğun yaşandığı hapishanelerde fırça ve çekpas saplarının kısalığının ciddi bir sorun olduğu, kalabalık koğuşlarda tek bir leğende çamaşır yıkanmasının da ciddi sağlık risklerini beraberinde getirdiği ifade edildi. Bunun yanı sıra mahpusların radyo, defter, kitaplarına el konulduğu belirtildi.

Keyfi disiplin cezalarıyla infazlar yakılıyor

OHAL'le birlikte 3 kere hücre cezası almış siyasi mahpusların şartlı tahliyelerinin engellendiği yani infazlarının yakıldığına dikkat çekilen raporda özellikle şartlı tahliye tarihleri yaklaşan mahpusların infazlarının yakıldığı ifade edildi. Disiplin cezalarının hapishane idareleri elinde “ceza içinde ceza” aracı olarak işlev gördüğü ifade edilen raporda, Maltepe 1 Nolu L Tipi Hapishanesi'nde Kürtçe şarkı söylemenin bile disiplin cezası gerekçesi yapıldığı örneği verildi.

Sürgün sevkler arttı

Mart 2016'dan beri hapishanelerde sürgün sevklerin arttığı ifade edilen raporda, bir ay içerisinde üç farklı hapishaneye sürgün edilen mahpusların olduğuna dikkat çekildi. Gece baskınlarıyla hücrelerinden çıkarılan mahpusların eşyalarını almalarına izin verilmeden, ailelerinden uzak kentlere sürgün edildikleri ifade edilen raporda, yargılanmaları süren mahpuslar için bu durumun avukat görüşü ve mahkemeye gidiş-gelişte sıkıntılar yarattığı belirtildi.

“Hapishanelerde doluluk arttı, TTE yasallaştı”

Özellikle T Tipi hapishanelerde kalabalık koğuşların büyük bir sorun olduğu belirtilen raporda, Kandıra 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde 8 kişilik koğuşta 23 kişinin kaldığı, Bakırköy ve Silivri hapishaneleri için de benzer bir durumun söz konusu olduğu kaydedildi.

Raporun sonuç bölümüde KHK ile yasal dayanağa kavuşturulan tek tip elbisenin (TTE) bir işkence biçimi ve masumiyet karinesinin ihlali olduğuna dikkat çekildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul