HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar:

HDP binalardan ibaret değil, kökleri çok derinlerde

Mithat Sancar, partisine açılan kapatma davasının avukatlığını halkın yapacağını belirterek, “HDP sadece binalar, sadece çalışanlardan ibaret değildir. HDP çok güçlü bir fikriyattır bunun kökleri de çok derinlerdedir” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Haziran 2021
  • 16:32

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisine açılan kapatma davası üzerine çalışacak hukuk bürosunu ziyaret etti ve basın toplantısı düzenleyerek davayı değerlendirdi.

Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davasına ilişkin ilk iddianameyi reddetme gerekçelerini hatırlatan Sancar, ilk iddianamede “parti kurucularına ve üyelerine isnat edilen fiiller ile kapatma davasının temelini oluşturan odak olma gerekçesi arasında yeterince bağ kurulmadığı şeklinde” bir değerlendirme bulunduğunu söyledi.

“Bu iddianame hukuksuzdur, hukukla ilgisi yoktur”

Sancar konuşmasının devamında iddianamenin hukuki açıdan özensizliğine ve sürece dikkat çekerek şunları vurguladı:

“Önümüzde bir süreç bunun da hukuki bir boyutu bulunuyor, biz de bu hukuki boyutu ciddiye alıyoruz. Yapacağımız çalışmalar, bu ofiste farklı çevrelerden hukukçu arkadaşlarımızla yapacağımız çalışmalar tarihe kayıt olarak geçecek bir belge üretme amacında olacaktır. Şüphesiz AYM üyelerini ikna etmek gibi bir hedefimiz de var. AYM üyelerinin büyük çoğunluğunun vicdanla ve hukuk temelinde hareket edecekleri beklentilerimi koruyorum. AYM’nin bu süreci bu sürecin işleyiş şeklini ve iddianamenin kendisini dikkate aldığı takdirde bu davadan bir kapatma kararı çıkmaması gerekiyor.”

Kapatma davasında iktidarın ve küçük ortağı MHP’nin rolüne değinen Sancar  “Bu iddianame hukuksuzdur, hukukla ilgisi yoktur. Bir siyasi bildiridir, derme çatma toplama bir tür çöp bidonu şeklinde hazırlanmıştır” dedi.

Sancar, AKP iktidarının da iddianameye dahil edilmesi gerektiğini ifade ederek şunları vurguladı:

“Eğer onlar bizim için kapatma gerekçesi olacaksa, buyursunlar o süreci yöneten partiyi de bu kapatma davasına dahil etsinler. Biz parti kapatmalarına karşıyız. Şu partiye şu nedenle kapatma davası açın gibi bir çağrı da yapmayacağız ama Türkiye bir suç cehennemine dönmüşken, alenen cinayet ve soykırım tahrikleri yapan partiler mevcutken, Sedat Peker’in açıklamaları üzerinden cinayetten her türlü soyguna ve kara para aklamaya kadar insanlık suçu kapsamında değerlendireceğimiz pek çok bilgi ortalığa saçılmış iken hiçbir savcı harekete geçmiyor. Ama HDP’yi kapatma davası açmayı da kendisine hak görüyor. Cumhuriyet Başsavcısına sesleniyorum hangi ülkede yaşadığını değerlendirsin tekrar düşünsün.”

“Bu davanın gerçek avukatı halktır” 

HDP’nin kapatılma davasında asıl gücün halkta olduğunu belirten Sancar şunları ifade etti:

“Bu davada pek çok hukukçu olacaktır ama bu davanın gerçek avukatı bizatihi halktır. Cevabını halk verecektir. Nasıl verecek? HDP’yi her alanda sahiplenerek verecektir. HDP’ye yöneltilen bu hukuksuz, vicdansız, kirli saldırılara karşı halk desteğini büyüterek göğüsleyecek ve püskürtecektir. HDP sadece binalar, sadece çalışanlardan ibaret değildir. HDP çok güçlü bir fikriyattır bunun kökleri de çok derinlerdedir. Kapatma davasıyla bizleri bu yoldan alıkoyacaklarını düşünüyorlarsa çok büyük yanılıyor. Türkiye’ye demokrasiyi, barışı, özgürlüğü ve eşitliği getirecek fikriyat HDP fikriyatıdır. Aynı değerleri yerleştirecek güç de HDP ve onun etrafında birleşen halkların ortak iradesidir. Elbette halk bu görevini fazlasıyla yerine getirmektedir ama bu desteğin büyüyerek devam edeceğinden de hiçbir şüphe duymuyoruz.

“Bu dava sadece HDP hakkında açılmamıştır. Bu ülkedeki barış demokrasi özgürlük eşitlik fikrine karşı açılmıştır. Bu dava, bu ülkede daha iyi bir gelecek umudu kurmaya karşı açılmıştır. Bu dava, Türkiye’de barışa, demokrasiye, adalete inanan herkesi mi hedef almıştır. Davaya karşı ikirciksiz, amasız, fakatsız net tutum takınmak bir demokratlık sınavı haline gelmiştir. Burada yalpalayan kim olursa olsun bu sınavdan çok fena çakmış olacaktır. Bizim çağrımız herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi çağrısıdır. Bu sınavın bütünlemesi yoktur. Bu sınavdan bir kere kalan kim olursa olsun ebediyen sınıfta kalmış olacaktır. Bizim çağrımız HDP ile dayanışma çağrısı değildir. Kimseye gelin HDP’ye destek olun şeklinde özel bir çağrı yapmıyoruz. Bizim yaptığımız çağrı demokrasi, adalet, özgürlük konusunda ufacık bir derdi olan herkesin ve her kesimin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi çağrısıdır.”