HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Grup Toplantısında yaptığı konuşmada HDP İzmir İl Örgütünde gerçekleştirilen silahlı saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesi ve HDP’ye açılan kapatma davası başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dinci-faşist iktidarın katliam ve savaş politikalarına değinen Buldan “Senaryolarını gayet iyi biliyoruz. Katliamlarla, siyasi cinayetlerle, zulümlerle, işkencelerle, çetelerle bu toprakları karanlığa boğmak, yaşanılamaz hale getirmektir. Amaçları geleceği karartmak, umutları söndürmektir. Ama hiçbir zaman başaramadılar.” ifadelerini kullandı. “Yine başaramayacaklar” diye sözlerini sürdüren Buldan, devamında şu ifadeleri kullandı:
“Barış ve demokrasi umudunu hiçbir zaman söndüremediler. Söndüremeyecekler! Onurlu yaşam mücadelesinden bizleri vazgeçiremediler. Vazgeçiremeyecekler! Bizim mücadele tarihimiz, onurlu direniş tarihidir! Tarihimiz, korkaklar karşısında inadına cesaretin tarihidir. İdam sehpalarında baş eğmeyenlerin tarihidir! Teslimiyeti kabul etmeyenlerin tarihidir. Mücadelemiz, savaşın tüm kirlenmişliğine karşı tertemiz bir barış mücadelesidir. Mücadelemiz, faşizmin karanlığına karşı demokrasi mücadelesidir. Yolumuz, inadına barış, inadına özgürlük yoludur! Karanlığın karşısında hakikatin yoludur. Zulmün ve haksızlığın karşısında adaletin yoludur! Yolumuz özgür gelecek yoludur!”
“Deniz Poyraz’ı katleden de bu örgütlü, planlı birlikteliktir”
HDP İzmir binasına saldırıya ve Deniz Poyraz’ın katledilişine değinen Buldan “Katilin profili bizlere ortak bir yüzü göstermektedir. Nedir bu ortak yüz?” diye sorarak şunları ifade etti:
“Sayayım tek tek! Halkların kimliğine, diline, kültürüne, inancına karşı olan nefrettir. Kürt düşmanlığıdır! Barış düşmanlığıdır! Kadın düşmanlığıdır! HDP’ye yönelik “haşere temizliği yapılsın” diyen soykırım dilidir. “Daha neler göreceksiniz” diyen tehdit dilidir. “6 milyon kişinin verdiği oy kalaşnikof kurşunudur” diyen, “Daha fazla insan niye katledilmedi?” diye üzülen medya tetikçiliğidir. Şemdinli’de “İyi çocuktur”, İzmir’de “Adın ne abiciğimdir” Rojava’da IŞİD’dir, Türkiye’de Susurluk’tur, mafya-çetedir! Kobanî davasındaki kumpastır! HDP’yi kapatma darbesidir! HDP’ye oy veren milyonlara yapılan bedduadır! Soma’da madenciye atılan son yargı tekmesidir! Çorlu’daki adaletsizliktir! Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de, Gezi’de yapılan Alevi katliamıdır. Halkı sömüren ve yoksullaştıran soygunculuktur, talancılıktır, hırsızlıktır. Kadınları her gün katleden erkekleri koruma ittifakıdır! Evet, bütün bunların ortak yüzleri işte budur! Bunların hepsi birdir, beraberdir, kol koladır. İşte Deniz Poyraz’ı katleden de bu örgütlü, planlı birlikteliktir. İstedikleri kadar sorumluluktan kaçmaya çalışsınlar, kurtulamazlar, kurtulamayacaklar. İzmir katliamında bu ortak yüzün sahiplerinin tamamının parmak izi, nefret izi vardır. Ve İzmir katliamında da tıpkı öncekilerde olduğu gibi suçüstü yakalandılar.
“İktidarın küçük ortağı katille dil birliği yaptı”
“İktidarın siyaset adına bu kürsülerden ürettiği HDP düşmanlığıyla, ürettiği nefret diliyle tetikçi arasındaki ilişki açık olarak ortadadır. Gizleyemezsiniz! Katil hangi saiklerle cinayeti işlediğini açıklamışsa Hükümetin küçük ortağı da bugün bu kürsüden aynı saikle Deniz Poyraz’ı hedef göstermiştir ve katil ile dil birliği yapmıştır. Bunu çok açık ve net olarak ifade ediyorum. Cinayet iklimini kürsüden devam ettirdi. Deniz Poyraz’a terörist dedi. Deniz’in babasını ve ailesini hedef göstermiştir. Ve sadece Deniz’i ve ailesini değil bu ülkede HDP’ye oy veren milyonları hedef gösterdi. Ve Deniz’e sahip çıkan milyonları hedef gösterdi. Neden daha fazla HDP’li öldürülmedi diye adeta yakındı! Belki küçük ortağın içi henüz soğumamış tıpkı katilin ben içimi soğuttum demesine rağmen, bugün bu kürsüden iktidarın küçük ortağı içinin soğumadığını bir kez daha alenen ortaya koymuştur.”