Emek ve Özgürlük İttifakı, yol haritasını İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde açıkladı. “Birlikte değiştireceğiz!” vurgusu yapılan yol haritasında çeşitli ara başlıklar altında ittifakın hedefleri sıralandı. Öne çıkan belli başlı vurgular şöyle:
-Ekonomiden siyasete birçok alanda Cumhur İttifakı’nın yarattığı yıkımı durdurmak, tek adam yönetimini sonlandırmak, halkın çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, demokratik hak ve özgürlükler temelinde bir değişim ve dönüşümün gerçekleşmesini sağlamak önümüzdeki dönemin acil görevidir.
-Zamların durdurulması, ücretlerin açlık ve yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılması, işten atmaların yasaklanması, istihdamın artırılması, temel tüketim maddelerinden alınan vergilerin kaldırılması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması ve yoksulluğu ortadan kaldıracak bir ekonomik programın izlenmesi en büyük toplumsal ihtiyaçtır.
-Bütçe kaynaklarının; saraylar, savaşlar, yandaşlar ve dış borçların ödenmesi için değil halkın ekonomik güvencesi ve doğrudan gelir destekleri için seferber edilmesi ilk adımlardır.
-Halkın elektrik, doğalgaz, su, internet gibi temel ihtiyaçlarının bir “sosyal haklar programı” kapsamında, aylık geliri yoksulluk sınırının altında olan herkese ücretsiz sağlanması, KYK borçlarının tamamen silinmesi, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ve öğretmenler başta olmak üzere kamuda ataması yapılmayan tüm meslek gruplarının sorunlarının çözülmesi acil ihtiyaçtır.
-Emeklilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi, yoksul çiftçilerin borçlarının silinmesi, mağduriyetleri olağanüstü artan esnafın desteklenmesi ilk yapılması gerekenler arasındadır.
-Özellikle enerji ve ulaşım hatlarında, sağlık ve eğitim alanlarında nitelikli, parasız ve kamusal hizmetlerin verilebilmesi için işçilerin, emekçilerin denetimini içeren acil kamulaştırma adımlarının atılması gereklidir.
-Kadın yoksulluğuna son verecek, ekonomik yaşamın her alanında eşit ve etkin olmasını sağlayacak politikalar şarttır.
-18 yaş ve altı çocuk emeğinin ücretli emek olarak kullanılması yasak olmalıdır.
-“Geri Kabul Anlaşması” iptal edilmelidir. Dönmek isteyen sığınmacılar için bölgede barış ortamı sağlanmalı, birlikte yaşamı talep eden sığınmacılara mülteci statüsü verilmeli ve birlikte yaşamın koşulları inşa edilmelidir.
-Yerinden ve yerelden demokratik yönetim için yerel yönetimlere merkezden kimi alanlarda yetki ve kaynak devrine bağlı, halkın güçlü katılım mekanizmalarının oluşması, yönetimin halkın oyuyla gelmiş kişilere ve yerel halk meclislerine devredilmesi, kayyım rejimine son verilmesi.
-Bütün işçi ve emekçilerin sınırsız sendikal örgütlenme, her türlü (hak, dayanışma, siyasal ve genel) grev ve toplu sözleşme hakkının güvence altına alınması, günlük çalışma süresinin 7 saat olması ve lokavtın yasaklanması.
-Demokrasiyi, eşit yurttaşlık taleplerini ve inanan inanmayan herkes için düşünce, inanç ve vicdan özgürlüğünü kapsayan bir laikliğin inşa edilmesi. Alevilerin eşit yurttaşlık hakkının güvence altına alınması.
-Farklı kültürlere, kimliklere, inançlara ve yaşam tarzlarına saygıya dayalı eşit yurttaşlık hakkının temel bir ilke olarak benimsenmesi.
-Kanun Hükmünde Kararnamelerle yaratılan hak gasplarının giderilmesi, kamuda işe alımda ve atamalarda her tür ayrımcılığa son verilmesi, halk egemenliğine dayanan demokratik bir düzen için atılması gereken acil adımlardır.
-Yurtta, bölgede ve dünyada barıştan yana, uzun vadeli halklar arası işbirliğine yönelik politikalar acil ihtiyaçtır. Bunun için emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin çıkarları değil halkların ihtiyaçları esas alınmalıdır. Komşularımız başta olmak üzere diğer ülkelerle savaş ve çatışmaya, askeri güç gösterisine dayalı yayılmacı politikaları terk etmek; eşit haklara dayalı ilkeli ve barışçıl bir dış politika yürütmek gerçek anlamda bir halk egemenliği için zorunludur.
-Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm. Başta anadili hakkı olmak üzere tüm evrensel kimlik haklarının tanınması için gerekli düzenlemelerin yapılması büyük önem taşımaktadır.
-Kadınların toplumsal yaşamın bütün alanlarında eşit ve özgür olması için her türlü güvencenin sağlanması zorunludur. Erkek egemen zihniyetten ve uygulamalardan kaynaklanan kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetiyle ve kadın cinayetleriyle çok kapsamlı bir mücadele şarttır.
-İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden geçerli hale getirilmesi ve uygulanması, kadınlar ve LGBTİ+’lar için toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki siyasal, idari, ekonomik ve kültürel tüm engellerin kaldırılması ilk acil adımlardır.
-Eğitim her kademede parasız, bilimsel, anadilinde ve demokratik olmalıdır. Gençlerin ekonomik olarak desteklenmeleri, her alanda daha fazla yönetime katılmaları, yaratıcı ve ilerletici fikirlerin toplumda daha belirleyici hale gelmesine yol açacaktır.
-Çocuklar toplumun kendine ait hakları olan özneleridir. Bunu böyle kabul edip, maruz kaldıkları bütün ayrımcılıkla mücadele etmeliyiz.
-Ülkemizde 10 milyonu aşkın engelli yaşıyor. Engellilik salt bedene indirgenen bir tıbbi yaklaşımla ele alınamaz. Toplumda her anlamda farkındalık yaratmak, engellilerin kamu hizmetlerinden eşit yurttaşlar olarak yararlanması için her çeşit düzenlemenin kamu tarafından yapılması hayati önemdedir.
-Emek, barış, özgürlük ve demokrasi değerleri temelinde halkın egemen olduğu bir toplumsal düzen kurabiliriz. Bunu başarmak ezilen ve sömürülen halk kitlelerinin değiştirici gücüyle mümkündür.
***
Deklarasyon metni Türkiye İşçi Partisi’nden Melis Akyürek ve Emek Partisi’nden Levent Gökçek tarafından okundu. Ardından sırasıyla EHP, EMEP, HDP, SMF, TİP ve TÖP sözcüleri konuştu.
Program kapsamında:
-Barış anneleri, sendikalar, kadın örgütleri, çevre örgütleri kürsüden selamlandı.
-İran’da katledilen Amini salonda sloganlar ve konuşmalarda anıldı.
-Yol haritası açıklanan salona İBB işçileri ve ETF işçileri pankartlarıyla katıldı. Salonda sık sık “Bu daha başlangıç mücadele devam!”, “Jin jiyan azadi!”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “Direne direne kazanacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Biji berxwedana gelan!”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz ya hep beraber!” sloganları atıldı.