HDP, TİP, EMEP, TÖP, EHP ve SMF’nin oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, “Şimdi Emek ve Özgürlük Zamanı” şiarıyla 3 Aralık günü, Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Konferans Salonu’nda halk buluşmasını gerçekleştirdi. Etkinliğe BDSP'nin yanı sıra birçok demokratik kitle örgütü, siyasi parti ve dernek katıldı.
Salonda “Kürt sorununda demokratik barışçıl çözüm!”, “Halkın egemenliğine dayanan bir demokrasi!” ve “İnsanca çalışılacak ve yaşanacak bir ekonomik düzen!” yazılı pankartlar asıldı. Etkinlikte Türkçe ve Kürtçe açılış konuşması yapılarak katılanlar selamlandı. Katılanların sık sık “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” ve “Biji berxwedana Rojava!” sloganları attı.
Etkinlik, emek, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunun ardından, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın hazırladığı sinevizyon gösterimi yapıldı ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın programı Türkçe ve Kürtçe okundu.
“Bizim kadar öfkeliyseniz öfkenizi kuşanın yanımıza gelin!”
Halk buluşmasının ilk konuşmasını yapan TİP sözcüsü Sera Kadıgil, İsmail Ağa Cemaati’ne bağlı Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızının 29 yaşında biriyle evlendirilmesine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu düzenim kadınlara, çocuklara reva gördükleri yaşam budur. Bizler niye varız diye soranla cevabımız; din diye bunca şerefsizliği bizim çocuklarımıza layık görenlerle mücadele etmek için varız. Fıtrat, kutsal aile diye diye kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak görenlere dur demek için varız. Bu ittifak bunun için kuruldu.” Kadıgil, “İzmir’den bir çağrımız var bizim kadar öfkeliyseniz öfkenizi kuşanın yanımıza gelin” diyerek konuşmasını bitirdi.
“Güzel ve güneşli günler için ilk işimiz bu siyasi iktidarı göndermektir!”
İkinci konuşmacı EHP Merkez Komite üyesi Özge Akman yaptı. Akman, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kuruluşuna değinerek şunları ifade etti: “Ayrı ayrı büyüttüğümüz mücadelelerimiz tek tek yenilmesin diye bir araya geldik ve bu yolu yürümeye başladık. Sorumluluğumuzun farkındayız. Başımızda büyük sorunlar varsa büyük çözümleri konuşmalıyız. Emek ve özgürlük ittifakı büyük çözümleri bu halkın önüne koyabilmek için ortaya çıktı.”
Akman son olarak şunları söyledi: “Güzel ve güneşli günleri barış içerisinde yaşayacağız. Biz bu iktidara ve sisteme karşı meydan okuyoruz. Yolumuz açık olsun."
“Emek ve Özgürlük İttifakı ülkede yaşanan temel sorunların çözüm yoludur!”
EMEP adına söz alan Selma Gürkan ise, bugün alt alta sıralanan her bir sorunun AKP iktidarının sözcülüğünü yaptığı burjuva siyaset düzeninin yarattığı sonuçlardan kaynaklandığını ve Cumhur İttifakı’nın bu düzeninin sürmesi için en baskıcı kanadın temsilcisi durumunda olduğunu söyledi. Gürkan, 20 yıllık AKP- MHP iktidarının sonuçlarının yıkıcı etkisi emekçiler üzerinde devam etmektedir diyerek şunları ifade etti: “Ekonomik alanda sömürü sistemini görmeden bu memlekette demokrasi programından bahsedemeyiz. Bu iktidar bu kadar örgütlenme ve grev yasağına sarılıyorsa korktuğu şey budur. Bugün süren işçi mücadelelerinde değişimin öznesinin kimler olduğunu yaşıyoruz. İşçi sınıfının örgütlenme hakkını görmeyen hiçbir program demokrasiyi içeremez. İşçi sınıfına değiştirici gücü ile birlikte bir kez daha çağrımızı yapalım.”
“Kendi iktidarını ayakta tutabilmek için bu savaş konseptini kürtlerden başlatmak istiyor!”
Etkinlikte HDP adına Saruhan Oluç konuştu. Oluç, bugün yaşanan koşullara değinerek, baskı eşitsizlik ve zulümle ülkenin yönetildiğine dikkat çekti ve AKP-MHP iktidarının 20 yıllık icraatlarına değindi. Oluç, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın diğer iki siyasi blok açısından bakıldığında, ikisine de alternatif olacak ve ikisinin de yanlışlarını ve eksikliklerini ortadan kaldıracak bir yapı olarak ortaya çıktığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Emekten tutun çevreye kadar Türkiye’nin bütün sorunlarını çözme iradesine sahibiz. Biz alternatifiz diyen iki blok karşısında üçüncü yolu inşa ederek ortaya çıktık. Ülkenin bir beka sorunu yok tek beka sorunu olan yer AKP MHP iktidarıdır.”
“İktidar kendini ayata tutabilmek için savaş yürütüyor!”
SMF Dönem Sözcüsü Dilşad Canbaz ise yaptığı konuşmada, 20 yıllık faşizm iktidarının her yanı kuşattığını belirterek, savaş politikalarına değindi. Cambaz, “Rojavada bir kazanılmışlık vardı. Enternasyonel bir akıl vardı. O kolektife yönelik aynı saldırı aynı faşizm koşullarında saldırıyorlar. Kendi iktidarını ayakta tutabilmek için bu savaş konseptini Kürtlerden başlatmak istiyor. Şunu da görmek lazım yalnızca bu iktidar değil o savaş tezkerelerini onaylayanlar da en az bu iktidar kadar sorumludur” dedi. Kadın, emek ve özgürlük mücadelelerine değinen Cambaz, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önünde uzun bir mücadele yolu olduğunu söyledi. Cambaz, tüm toplumsal kesimleri mücadeleye davet etti.
“Açlık, yoksulluk sömürü düzenine karşı bir aradayız!”
Etkinlikte son olarak söz alan TÖP Sözcüsü Juliana Gözen ise “24 Eylül’de başlayan yürüyüşümüz Türkiye ve Kürdistan’ın her yerinde daha güçlü adımlarla ilerliyor. Hayatlarımızı karartanlara karşı bu yol halkın yoludur. Tarihsel bir süreçteyiz. İttifakımız ana öznedir. Bu tarihselliğin farkındayız. Yeni bir başlangıç yapıyoruz. Hepinizin güç vermesiyle bu yolu yürüyeceğiz. Kürtlere savaş açan kadınları katleden, çocukların özne olduğunu yok eden iktidara karşı sesimizi birleştiriyoruz” dedi.
Halk buluşması yapılan konuşmaların ardından mücadele çağrıları ile son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir