Dink cinayeti davası: Muammer Güler ifade verdi

Hrant Dink cinayeti davasında bugün dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, tanık olarak ifade verdi. Güler’in ifadesine göre, cinayet istihbaratı bilgisi üzerine hiçbir şey yapılmamış.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Haziran 2019
  • 15:48

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Hrant Dink cinayeti dava duruşmasında bugün dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler tanık olarak dinlendi.

Hrant Dink, 24 Şubat 2004 tarihinde Sabiha Gökçen’le ilgili haberi yayımladıktan sonra İstanbul Valiliği’ne çağrılmış, Vali Yardımcısı ve MİT görevlileri kendisiyle görüşme yapmıştı.

Duruşmada görüşmeyle ilgili konuşan Güler, “Sabiha Gökçen yazısı üzerine infial oluştu. Basının ve değişik kurumların açıklamaları oldu. O görüşme cinayetten 2 yıl 10 ay 25 gün önce yapıldı. Ancak Hrant Dink, ölümünden bir hafta önce yazdı. Sanki öldürülmeden bir hafta önce Valiliğe çağrılmış gibi kamuoyunda yanlış bir kanaat oluştu” dedi. Görüşmenin normal olduğunu iddia eden Güler, görüşmede MİT elemanı da olmasına rağmen MİT’ten bilgi veya başka bir yerden de talimat almadıklarını öne sürdü.

Güler, Hrant Dink’e dönük koruma tedbirlerinin neden alınmadığına ilişkin, Hran Dink’in kendisinin bir koruma talebi olmadığı bahanesini öne sürdü. Konuşmasının devamında ise, “Hrant Dink’in 301. Madde'den dolayı yargılamaları çerçevesinde protestolar olduğunu biliyorum. Bu tip protestolar zaman zaman olur. Rahmetli Mutafyan’ın talebi üzerine Ermeni kurumlarında koruma tedbiri alınmıştı. Agos ve çevresi de dahil edilerek” iddiasında bulundu.

Cinayete dair istihbarat bilgileri ciddiye alınmamış

Cinayetten kısa bir süre önce gelen istihbarat bilgisinin “ham” olduğunu öne süren Güler, bu bahaneyle “Bilgi intikal etseydi gereken yapılırdı” iddiasında bulundu. Güler şunları ifade etti: “İstanbul İstihbarat’a gönderilen yazı ham. Yer, zaman, kişiler, ihtimaller yok. İstihbarat inceleme yapmış, öyle biri olmadığını tespit etmiş. Trabzon Emniyeti, elindeki bilgileri aldığına göre, bunları Daire Başkanlığı'na bildirmesine rağmen İstanbul Emniyet’ine bilgi verilmedi. Bilgi intikal edilseydi gereken yapılırdı.”

Cinayet sonrasında İçişleri Bakanlığı’nın olaya el koymasının doğal olduğunu belirten Güler cinayetin hemen ardından failin yakalanmasına dönük çalışma yapıldığını ve daha önce gelen istihbarat yazısının gündeme gelmediğini ifade etti.