Devrimci tutsak Hasan Akman’dan cezaevindeki hak ihlallerine yönelik mektup

Tutsak sınıf devrimcisi Hasan Akman, Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin mektup gönderdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Kasım 2019
  • 15:57

Ankara’da 1 Mayıs sabahı yapılan polis baskınlarında gözaltına alınan ve ardından tutuklanan sınıf devrimcisi Hasan Akman, tutuklu bulunduğu Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’ndeki hak ihlallerine ilişkin mektup gönderdi.

Akman’ın gönderdiği mektup şöyle:

Merhaba, bizler Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nde tutulan devrimci tutsaklar olarak Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları içerisinde maruz kaldığımız hak gaspları ve keyfi uygulamaların kısa dökümünü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Devrimci, demokrat ve yurtsever basının, kitle örgütleri ve kurumların hapishanede yaşanan sorunlara karşı duyarlı olmasını bekliyoruz.

Sağlık sorunlarına dair

Selçuk Çelik’e 23.07.2019 tarihinde gerçekleştirilen hastane sevki esnasında ring aracına taciz, baskı amaçlı takılan kamerayı kapattığı için Hapishane Disiplin Kurulunun 29.07.2019 tarih ve 2019/306 no’lu kararı ile ‘1 günlük hücreye koyma cezası’ verilmiştir.

Selçuk Çelik 02.08.2019 tarihinde olan hastane sevki normal ring aracıyla ve diğer arkadaşları ile birlikte götürülmesi gerekirken insan sağlığı yönünden olumsuz riskler barındıran tekli (hücre tipi) ring aracı ile götürülmek istenmiştir. Bu dayatmayı kabul etmediği için sevki engellenmiş ve muayene hakkı gasp edilmiştir.

Sinan Akbayır 19.08.2019 tarihinde Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’ne yapılan sevki, tekli (hücre tipi) ring aracı ile sevkin yapılmasını reddettiği için sevki engellenmiş ve muayene hakkı gasp edilmiştir.

Hasan Akman Tip1 diyabet hastasıdır ve hastalığı oynak diyabet olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle insülin pompası kullanması gerekmektedir. Ayrıca şekerini kontrol altında tutmak için günde en az 5 defa şeker ölçümü yapması gerekmektedir. Ancak sağlık açısından gerekli insülin pompası seti, pompa rezervuarı ve şeker ölçüm stripleri parayla satın alması dayatılarak verilmemektedir. Malzemeleri parayla almayı reddettiği için revir doktoru reçete yazmamaktadır. Oysa ki Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkında Tüzük’ün 120. Maddesi’nde “Adalet Bakanlığı tutuklu ve hükümlülerin sağlık ihtiyaçlarını ve diğer ihtiyaçlarını karşılar” denmesine, sağlık raporunda kullanması gereken malzemeler “hayati öneme haizdir” diye belirtilmesine rağmen ihtiyacı olan malzemeler verilmemektedir. Sorunla ilgili Adalet Bakanlığı ve İnfaz Hakimliği’ne yazdığı dilekçelere aylardan beri cevap verilmemektedir. Hapishane idaresine malzemelerin tarafına ücretsiz olarak verilmesini isteyen 2 adet dilekçe vermesine rağmen dilekçeler dikkate alınmayarak olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmemiştir.

Hasan Akman 19.08.2019’da Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Dahiliye bölümünde doktorun etik olmayan bir şekilde kelepçeyi açtırmadan muayene etmesi sonucu bu şekilde muayene olmayı kabul etmediği için muayene olamadan hapishaneye geri getirilmiştir.

Hasan Akman’da Tip1 diyabet (şeker) sağlık sorunu olmasına rağmen ve sürekli kontrol altında tutulması gerekirken 15 Ağustos günü revire çıkarılmamıştır.

Cihat Özdemir’e 11, 16 ve 31 Temmuz’da Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesi 25 Temmuz 2019’da Yüksek İhtisas Hastanesi’ne sevkinin olduğu söylenmesine rağmen sevki yapılmayarak götürülmemiştir.

Cihat Özdemir’e sağlık sorunları nedeniyle Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi uzman doktorları tarafından verilen rapora istinaden ortopedik yatak ve uzun çekbasın hapishane idaresi tarafından karşılanarak verilmesini içeren 3 adet dilekçe yazmasına rağmen henüz karşılanmamıştır. Başhekim onayı istenmektedir. Oysa ki verilen raporlar zaten başhekim onaylıdır.

Cihat Özdemir’e 02.09.2019 günü sağlık sorunu kolonoskopi olduğu için randevu verildi. Tetkik öncesi ilaçları kullandı, Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesi kolonoskopi bölümünde damar yolu açıldı. Aradan 5-10 dk geçtikten sonra doktor ‘sınavım var’ diyerek gidiyor. Cihat Özdemir ring aracında 2,5 saat bekletildikten sonra geri getiriliyor. Anestezi vs. için yeniden randevu almak ve o ilaçları tekrar kullanmak zorunda kalıyor.

Kitap-yayın konusuna dair

Kırıkkale F Tipi Hapishane İdaresi 22.07.2019 tarihli kararıyla hükümlü-tutukluların kaldığı hücrelerde bulunduracağı kitap ve yayınlara sınırlama getirdi. Bu karar doğrultusunda her hücrede kişi başı 10 kitap, 5 dergi, gazete, hapishane kütüphanesinden alınacak 3 kitap bulundurabileceği tebliğ edildi. Hapishane idaresi aldığı kararı hücrelerde bulunan kitap ve yayınların güvenlik konusunda sıkıntılar yaşandığı, ileride farklı amaçlar için kullanılabileceği ihtimaline dayandırdı. Ancak dini kitaplara bir sınırlama getirilmedi. Kitap, yayın sınırlaması hangi gerekçe öne sürülürse sürülsün okuma, araştırma yapma ve bilgi edinme hakkına yapılan bir saldırıdır. Bunun ‘güvenlik’ gerekçesi öne sürülerek yapılıyor olması, sınırlamayı getiren zihniyetin beslendiği faşist ideolojinin açık bir göstergesidir.

Bu sınırlama kapsamında;

Resul Kocatürk’e Temmuz ayında koli ile gelen ve 16.08.2019 tarihinde görüşçüleri tarafından yatırılan 10 adet kitap ‘kitap sınırlaması var’ gerekçesiyle verilmemiştir.

Selçuk Çelik’e koli ile gelen ‘Yaralı Yürekler’ adlı kitap ‘kitap sınırlaması’ gerekçesiyle verilmemiştir.

Murat Karayel’e 06.09.2019 tarihinde görüşçüleri tarafından yatırılan 2 adet kitap aynı gerekçe öne sürülerek verilmemiştir.

Diğer hak ihlalleri

Cihat Özdemir’e 1 Temmuz’da görüşçüleri tarafından yatırılan eşofman kırmızı-beyaz renklerde olmasına rağmen ‘lacivert’ denilerek verilmemiştir.

Hasan Akman 17 Ağustos günü telefon görüşünde babasının vefat ettiği haberini alıyor. Ailesi cenazeye katılıp katılamayacağını bilmediğinden cenazeyi bekletmeden defnediyor. 18 Ağustos 2019’da Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na taziye için dilekçe yazıyor. Hapishane idaresi savcılığa gönderdiği yazıda hapishanede yapılan eylemlerden dolayı 2 adet “disiplin cezası”nın olduğunu ve “örgütten ayrılmadığını” beyan ediyor. Savcılık idarenin gönderdiği yazıya dayanarak ‘güvenlik’ gerekçesi ile başvuruyu reddediyor. Ancak hakkında kesinleşmiş bir ‘disiplin cezası’ olmamasına ve tutuklu olduğu için hakkında örgüt üyeliğinden kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmamasına rağmen taziye başvurusu reddedilerek yerine getirilmiyor.

Şehriye yemeğinden 2,5 cm büyüklüğünde plastik nesne çıkmıştır.

Kantinden parası ödenerek satın alınan metal kaşık, bıçak, cımbız vs. gibi eşyalara baskın aramalarda el konuyor, kırılmaya çalışılıyor ve geri verilmiyor. Oysa alınan eşyaların iade edilmesi noktasında Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/626 13.06.2019 tarihli emsal kararı mevcut.

Adımıza dışarıdan gönderilen kırtasiye malzemeleri verilmiyor. Bu konuya dair emsal niteliğinde olan Kırıkkale İnfaz Hakimliğinin bazı kararları olmasına rağmen Zeynal Karabulut ve Sinan Akbayır adına gönderilen kırtasiye malzemeleri kendilerine verilmiyor.

Dışarıdan gönderilen kırtasiye malzemelerinin alınması kararları

Kırıkkale İnfaz Hakimliği 2019/485 sayılı kararı

Kırıkkale İnfaz Hakimliği 2019/535 sayılı kararı

Kırıkkale İnfaz Hakimliği 2019/1040 sayılı kararı

Kitap-yayın hakkının engellenmesine karşı karar

Bolu İnfaz Hakimliği 2017/1017 sayılı karar

Hükümlüye dışarıdan gelen hediyeyi kabul etme hakkı

Madde 69 (1) ‘’Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlü dini bayram, yılbaşı veya kendi doğum günlerinde dışarıdan gönderilen ve kurum güvenliği için tehlikeli olmayan bir hediyeyi kabul etme hakkına sahiptir.’’

Maddede açık olarak ifade edilmesine karşın Ocak 2019’da Zeynal Karabulut’a ailesi tarafından gönderilen nevresim takımı yaklaşık 1 yıldır verilmiyor.

Yemekler hijyen koşullarında dağıtılmıyor, kalitesi düşük, çeşit ve miktarı az.

Hücre çıkışı yapılan aramalar taciz ve provokasyon niteliğinde yapılıyor.

İletişim hakkına dair

Sinan Akbayır tarafından Kadir Yıldız ve Serkan Güngör’e göndermek istenen mektuplar ‘örgütsel haberleşme’ gerekçesiyle engellenmiştir.