Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde Kapıkule-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 5 vagonunun raylardan çıkıp devrilmesiyle 25 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı.
25 kişinin yaşamını yitirmesine rağmen gerçek faillerine dokunulmayan tren katliamı davasının 5. duruşması bugün Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti.
Çorlu Adliyesi’ndeki salon kapasitesi yetersizliği nedeniyle Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne alınan duruşma başladı. Her duruşma öncesinde olduğu gibi aileler yine Çorlu Santral Parkı’nda bir araya gelip, Halk Eğitim Merkezi’ne yürüdü.
Sloganlarla gerçekleşen yürüyüş sonrası mahkemeye girmeden önce bir açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan Mısra Öz “Bugüne kadar biz sanık olsak da onlar sanık olana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Katliamı protesto etmek ve hukuki süreci takip etmek için yapılan yürüyüşe ve basın açıklamasına Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası da katılarak destek verdi.
Açıklamanın ardından duruşmaya geçildi. Duruşma kimlik tespiti sonrasında tanık ifadeleri alınarak başladı. Tanıklar İTÜ raporunda geçen yağmur ölçüm cihazının olmadığını beyan ettiler.
Tanıkların yanı sıra katliamda yakınlarını kaybeden aileler de söz alarak gerçek sorumluların yargılanmamasına tepki gösterdi. Aileler yargılamadaki eksiklikleri eleştirdi ve bazı tanıkların sanık olması gerektiğini ifade etti, talimatla ifadesi alınan tanıkların mahkemede ifade vermesi gerektiğini vurguladılar.
Ailelerin avukatlarından Can Atalay, davanın tanık beyanına ihtiyaç duymadığına değindi, katliama yol açan sebeplere değindi ve özelleştirilmeyle birlikte alınmayan önlemlere dikkat çekti. Avukatlar, TCDD raporlarının ve bilirkişi raporlarının katliama ilişkin çarpıtmalarına işaret etti, TCDD ile birlikte çalışan bilirkişilerin reddedilmesini istedi.
Beyanların ardından savcı mütalaasını sundu. İTÜ raporundaki yağmur ölçüm cihazının sorulmasını, bilirkişilere yönelik itirazları kabul eden savcı, talimatla ifadesi alınan tanıkların yeniden ifadesinin alınması ve sanıkların tutuklanmaları taleplerini reddetti.
Savcının taleplerine tepki gösteren aileler duruşma salonunu terk etti. Savcıyla görüşme talep eden aileler adliye önünde oturma eylemine geçti. Bu arada sona eren duruşmada, dava 4 Kasım'a ertelendi. Bazı ailelerin savcıyla görüştüğü öğrenildi.