Tekirdağ Çorlu’da 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen tren katliamının üzerinden iki yılı aşkın süre geçti. 6 Kasım tarihinde Çorlu’da görülecek kazaya ilişkin davanın 6’ncı duruşması öncesinde hazırlanan yeni bilirkişi raporu dava dosyasına eklendi.
Bilirkişi raporunda demiryolu altyapısı ve sanat yapılarında olağanüstü hava koşulları ile ilgili gerekli önlemleri almayan ve meteorolojik durum ile hava koşulları hakkında gerekli koordinasyonu sağlamayan TCDD Genel Müdürlüğü AR-GE Birimi, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlükleri “kusurlu” bulundu. Öte yandan kusurlu bulunan kurum olarak, yol ve geçit kontrol memurlarını yeterli sayıda istihdam etmediği için TCDD Genel Müdürlüğü'nün yol ve geçit kontrol memuru istihdam etmekle sorumlu başkanlığı da belirtildi.
Gazete Duvar''dan Serkan Alan'ın haberine göre Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından belirlenen bilirkişi heyetinde Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım, Doç. Dr. Hüseyin Onur Tezcan, Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Kocabaş, Dr. Öğretim Üyesi İlker Üstoğlu, araştırma görevlileri Dr. Haluk Yılmaz, Dr. Mehmet Ufuk Turan ve Yüksek Mühendis Ahmet Şükrü Korman yer aldı.
Bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora göre, kazaya karışan lokomotif ve vagonlarda seyir güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir eksiklik bulunmadı. Öte yandan kaza anında görüş açısı ve uzaklığını olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir olumsuz hava durumunun mevcut olmadığının lokomotif ön kayıtlarından anlaşıldığı da raporda yer aldı.
Raporda kazanın meydana gelişine ilişkin, “Kaza, olay mahallinde bulunan bir demiryolu menfezinin üzerindeki dolgu ve balast tabakasının yağıştan kaynaklanan sel ile göçmesi nedeni ile meydana gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
'TCDD ile meteoroloji arasında koordinasyon mevcut değil'
Olumsuz hava koşullarında kontrol görevini yerine getirmek üzere görevlendirilen personelin, görevlerini sağlıklı olarak yerine getirebilmesi için meteorolojik olaylarla ilgili eş zamanlı, güncel ve sürekli bilgi akışının gerekli olduğu belirtilen bilirkişi raporunda, “TCDD Genel Müdürlüğü ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında kurulacak koordinasyon ve sürekli veri akışı ile gerçekleşebilecektir. Ancak böyle bir koordinasyon mevcut değildir” denildi.
Yol üstyapısında ve altyapısında, özellikle deprem ve sel gibi olağanüstü durumlarda kontrol işlerinin yapılabilmesi için TCDD'nin, yeterli sayıda yol ve geçit kontrol memuru istihdam etmesinin bir zorunluluk olduğunu belirten bilirkişi raporu, kazanın meydana geldiği Çorlu’daki duruma ilişkin, “Mevcut durumda, sürekli (her gün) ve düzenli kontrol görevini yerine getirecek, söz konusu memurlar dışında personel görevli değildir” tespitinde bulundu.
'Yağış öngörülebilir niteliktedir'
Kazaya karışan trenin hız ihlalinin olmadığını, tren seti hızının livre değerine uygun olduğu belirtilen bilirkişi raporunda kazaya ilişkin şu tespitler yer aldı:
• Fren uygulaması derayman sürecine etki etmemektedir.
• Kaza günü meydana gelen yağış öngörülebilir niteliktedir.
• Menfezin kapasitesi 10 yıllık tekerrürlü taşkın debisine denk gelmektedir, yani yetersizdir.
• Havzanın yapısı ve arazide tarım yapılması, akarsu yatağının yönünü ve yolunu zamanla değiştirmektedir ve demiryolu şevleri korunaklı değildir. Bu durum menfezlerin dolmasına ve kapasitelerinin yetersiz kalmasına neden olmaktadır.
• Kaza, Km:161+968'deki menfezin üstündeki ray ve traverslerin altındaki balast ve dolgu tabakalarının boşalması ile meydana gelmiştir. Bu menfez, kazadan önceki şiddetli yağış sonrasında, komşu drenaj yapılarının işlevini yerine getirmemesi nedeniyle üç havzadan gelen akış ile karşı karşıya kalmıştır.
• Yapılan değerlendirmelerde, suyun menfez seviyesinin üzerinde çıktığı, menfezin kısmen basınçlı su kısmen hava emerek çalıştığı, su seviyesi daha da yükseldikçe memba tarafından emilen suyun girdap yaparak yol şevinin stabilitesini bozduğu ve şevin göçmesine neden olduğu belirlenmiştir.
'Sinyalizasyondan kaynaklı kusur bulunmamaktadır'
• TCDD ve özellikle AR-GE Dairesi Başkanlığı'nın, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlüklerinin küresel iklim değişikliğinin farkında olmaları gerekmesine karşın; yaptıkları risk analizlerinde, kaza oluşana bu kadar olan değişimleri dikkate almadıkları ve risk analizlerinin temel nedeni olan proaktif tedbirler önermedikleri görülmektedir.
• Mevcut hat sinyalli bir hattır ve sinyal sistemi doğru çalışmaktadır. Kazada sinyalizasyon sisteminden kaynaklı herhangi bir kusur bulunmamaktadır.
• Küresel iklim değişikliği ile hava koşullarının önemli dönüşüm geçirdiği düşünüldüğünde, sicilli menfez kavramı sorgulanmalı, altyapı ve üstyapıda olağanüstü koşullara karşı hazırlıklı olmak amacıyla gerekli tüm önlemler alınmalıdır.
• Trenler modernize edilirken yol üstyapısının uygun hale getirilmesi yeterli değildi. Altyapı ve sanat yapılarının da buna uygun hale getirilmesi gerekir.
TCDD bünyesinde kusurlu bulunan birimler
Bilirkişi raporunda kazanın sorumluluğuna ilişkin tespitler de yer aldı. Buna göre demiryolu altyapısı ve sanat yapılarında olağanüstü hava koşulları ile ilgili gerekli önlemleri almayan ve meteorolojik durum ile hava koşulları hakkında gerekli koordinasyonu sağlamayan, TCDD Genel Müdürlüğü AR-GE Birimi, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlükleri ve diğer ilgili müdürlüklerin kusurlu oldukları belirtildi.
Bilirkişi raporu, TCDD Genel Müdürlüğü'nün altyapı ve sanat yapılarını yenilemeden sorumlu başkanlığının demiryolu altyapısı ve sanat yapılarını üstyapıda yapılan yenilemelere uygun hale getirmediğini belirterek kusurlu olduğunu vurguladı.
Demiryolundaki olası problemlere karşı her gün düzenli olarak kontrol edilmesi için sorumlu personel olan yol ve geçit kontrol memurlarını yeterli sayıda istihdam etmediği için TCDD Genel Müdürlüğü'nün yol ve geçit kontrol memuru istihdam etmekle sorumlu başkanlığının da kusurlu olduğu raporda yer aldı.
Kaza nedeniyle kimler yargılanıyor
TCDD’de alt kademelerde görevli dört isim kaza nedeniyle, Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Kazada yaşamını yitirenlerin yakınları ve yaralananların dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın da aralarında bulunduğu üst düzey yöneticilerin yargılanması talebi henüz karşılık bulmazken mahkeme tarafından yargılaması devam eden sanıklar ve kazanın meydana geldiği dönemki görevleri şu şekilde:
“TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14'üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü'nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Yol Bakım Şefliği'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk Çerkezköy Yol Bakım Şefliği'nde Yol Bakım ve Onarım Şefi olan Özkan Polat ile Köprüler Şefi Çetin Yıldırım.”
İlk bilirkişi raporuna itiraz edilmişti
Katliamın meydana gelmesinin arından hazırlanan bilirkişi raporuna katliamda yakınlarını kaybeden ve yaralananlar itiraz etmiş, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz dilekçesi sunmuştu.
Savcılığa verilen itiraz dilekçesinde, ilk hazırlanan bilirkişi heyetinde yer alan Prof. Dr. Mustafa Karaşahin'in Ulaştırma Bakanlığı Danışmanı, Bekir Sıddık Binboğa Yarman'ın ise hattın sinyalizasyon işlerini yapan şirketlerin yönetim kurulu başkanı olduğu belirtilerek, "Görevleri, bilirkişinin tarafsızlığına ve hazırlanan raporun objektifliğine gölge düşürecek niteliktedir” denilmişti.