Davanın gelecek duruşması, yarın (17 Kasım) görülecek, mahkeme davanın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nden Silivri Kampusu’na alınmasına hükmetmişti.
Savcı Haluk Tunç, birleştirilen iki ayrı davada yargılanan tüm avukatların “örgüt yöneticiliği”, “örgüt üyeliği” ya da “örgüt propagandası” iddialarından cezalandırılmasını talep etti.
Ayrıca, avukat Taylan Tanay’ın “suçun vasıf ve mahiyeti, üzerine atılı suçun CMK'nın 100/3. maddesinde yer alan katalog suçlardan oluşu, mütalaada cezalandırılması istenilen kanun maddelerinde yer alan cezaların alt ve üst sınırları göz önünde bulundurulduğunda adli kontrol tedbiri uygulanmasının yetersiz kalacağı” gerekçeleriyle, tutuklanması yönünde yakalama kararı çıkarılması istendi.
Tutuklu yargılanan avukatlar Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı hakkında da tutukluluk hallerinin devam etmesi talep edildi.
Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, “iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan” mahkum olan avukatların ruhsatı iptal edilebiliyor.
En büyük delil: Cenazelere katılmak
Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre, duruşma öncesinde, 15 Kasım tarihli mütalaasını dosyaya sunan savcının cezalandırılmasını istediği avukatlar şöyle:
Selçuk Kozağaçlı, Taylan Tanay, Barkın Timtik, Oya Aslan, Günay Dağ, Betül Vangölü Kozağaçlı, Güçlü Sevimli, Gülvin Aydın, Güray Dağ, Efkan Bolaç, Serhan Arıkanoğlu, Mümin Özgür Gider, Metin Narin, Sevgi (Özer) Sönmez, Alper Tunga Saral, Rahim Yılmaz ve Selda (Kaya) Yılmaz, Naciye Demir, Özgür Yılmaz, Şükriye Erden.
Hakkında yakalama kararı henüz infaz edilemeyen avukat Zeki Rüzgar yönünden ise davanın tefrik edilmesi talep edildi.
Selçuk Kozağaçlı’nın hem örgüt yöneticiliği hem de “zincirleme örgüt propagandası” iddialarıyla cezalandırılması talep edildi.
Taylan Tanay’ın da “örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla cezalandırılması istenirken, aynı suçtan ceza verilen Barkın Timtik’in bu kez “örgüt üyeliği” ile cezalandırılması istendi.
Avukat Oya Aslan’ın da “cenaze töreni, basın açıklamaları ve toplantılarındaki eylemleri nedeniyle terör örgütü propagandası yapmak suçlarından 3713 sayılı yasanın 7/2 , TCK 53 maddeleri (5 kez); İbrahim Çuhadar için Adli Tıp önüne gidip ,cenaze işlemlerinin başından sonuna kadar yer almak ve örgüt propagandasına dönüştürülen cenaze törenine de katılmak suretiyle de zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak iddiasından cezalandırılması istendi.
Avukatlar Güçlü Sevimli, Gülvin Aydın ve Günay Dağ’ın da yine katıldığı basın açıklamaları ve cenazeler delil olarak gösterildi.
Mütalaada istenen diğer cezalar şöyle:
“Sanıklar Güray Dağ, Efkan Bolaç, Serhan Arıkanoğlu, Mümin Özgür Gider, Metin Narin, Sevgi (Özer) Sönmez, Alper Tunga Saral, Rahim Yılmaz ve Selda (Kaya) Yılmaz’ın dosya kapsamında yapılan değerlendirmede eylemlerine uyan silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediklerinden TCK'nın 314/2, 3713 sayılı yasanın 5, TCK'nın 53,58/9 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları.”
Davanın önceki süreci
Avukatların Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) üyeliği ve yöneticiliği iddiasıyla, Savcı Adem Özcan tarafından hazırlanan 624 sayfalık iddianame 19 Temmuz 2013’te kabul edilmişti. İddianamede, 22 avukat sanık olarak yer alıyordu. Avukatların dokuzu yaklaşık bir yıl kadar tutuklu kalmıştı.
Ardından ikinci operasyon düzenlendi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ikinci davada mahkeme 20 Mart 2019’da karar verdi, 18 Avukata toplam 159 yıl 1 ay 30 gün hapis cezasına hükmetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Eylül 2020’deki kararıyla avukatlar Barkın Timtik, Selçuk Kozağaçlı ve Ezgi Çakır hakkındaki hükümler hariç diğer cezaların onanmasına hükmetti. Avukat Ebru Timtik ölüm orucunda hayatını kaybettiği için onunla ilgili karar verilmesine yer olmadığı ifade edildi.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen Barkın Timtik’in “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı diğer davayla birlikte değerlendirilmesine karar verildi.
Bu davada “örgüt üyeliği” suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Selçuk Kozağaçlı’nın ise diğer davada “örgüt yöneticiliğinden” yargılandığı ifade edilerek yine birlikte değerlendirme kararı verildi.
Yargılanan avukatlardan Ezgi Çakır’a yerel mahkemece 8 yıl hapis cezası verilmişti. Yargıtay, Çakır’ın, sanıklardan Ahmet Mandacı, Zehra Özdemir, Ayşegül Çağatay, Yağmur Ereren, Didem Baydar Ünsal ve Yaprak Türkmen gibi Türk Ceza Kanunu’nun 314-3, 227-2 maddeleri uyarınca “örgüte bilerek isteyerek yardım etme” iddiasından cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
Diğer sanıklara verilen ve Yargıtayca onanan hapis cezaları ise şöyle: Özgür Yılmaz: 13 yıl 6 ay, Behiç Aşçı: 12 yıl, Şükriye Erden: 12 yıl, Engin Gökoğlu: 10 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal: 10 yıl 6 ay, Süleyman Gökten: 10 yıl 6 ay, Ayçan Çiçek: 9 yıl, Naciye Demir: 9 yıl.
Birleştirilen iki davanın, cezası kesinleşmeyen sanıklar yönünden görülmesine devam ediliyor.
Barkın Timtik, Oya Aslan, Özgür Yılmaz ve Selçuk Kozağaçlı halen tutuklu.