Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD üyesi Barkın Timtik’in yargılandığı davanın duruşması Silivri Hapishane Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. Mahkeme, Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik'in tutukluluğun devamına karar verdi. Duruşma 5-6-7 Ocak 2021 tarihine ertelendi.
Farklı şehirlerden ve ülkelerden avukatlar, izleyiciler ve gazetecilerin katılım sağladığı duruşma savunma avukatlarının beyanları ile başladı. Avukatlar davada süregiden usulsüzlüklere değindi. İlk sözü alan Av. Hasan Fehmi Demir 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararını 10 saat içinde değiştirdiğini hatırlattı.
“İddianameyi hazırlayan savcı FETÖ davasından yargılanıyor”
Ardından Avukat Oğuzhan Topalkara Esas Hakkında Mütalaa konusundaki usulsüzlere değinerek yargılamanın 7 yıldır sürdüğüne ve tanıkların dinlenmediğine dikkat çekti. Topalkara iddianemyi hazırlayan savcıların durumuna şu şekilde değindi:
"Bu davanın iddianamesini hazırlayan savcı şu an FETÖ davasından ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü”
“Bu yargılamada Ebru'yu öldüren nedenler var”
Avukat Several Ballıkaya ise İsmet Özdemir isimli tanığın yardımcı istihbarat elemanı olarak çalıştığına dikkat çekerek şunları ifade etti:
"İsmet Özdemir isimli tanık 2007 yılında tutuklu ancak hapishaneden çıkarılarak eylemlere götürülmüş. Tam 14 gün boyunca hapishane dışında çeşitli eylemlere götürülerek katılması sağlanmış. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 37. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği evraktan İsmet Özdemir'in yardımcı istihbarat elemanı olarak çalıştığı anlaşılıyor”
Ballıkaya şu şekilde devam etti:
“Bu yargılamada Ebru'yu öldüren nedenler var. Ebru bu adaletsizlikleri gördü ve bedenini ortaya koyarak adalet talep etti. Olayımızın ilk tarafı İsmet Özdemir’in kendi öyküsünü dinlerseniz bir vehametin tablosu: ‘Ben sokakta kalıyordum, babam sürekli beni döverdi. Seyrantepe Polis Lojmanları'nın orada istihbaratçılarla tanıştım.’ İsmet Özdemir diyor ki, Ebru Timtik ile bütün görüşmeleri gizli kamera ile kaydettim. Emniyet getirsin o zaman bu görüntüleri.”
Kozağaçlı: “Hüküm kurmak kolay, asıl mesele yargılama”
Aranın ardından savcılık tutukluluk halinin devamını talep etti. Selçuk Kozağaçlı, iddianamedeki belgeleri hazırlayanların ya içerde ya da yurt dışına kaçmış olduğunu anlattı ve şunları ifade etti:
“Mahkeme talepler için kime yazacak? Tübitak başkanı da cemaatçiydi Tübitak'a yazmayı düşünüyorsanız, adli tıpa yazmayı düşünüyorsanız Haluk da cemaatçiydi yeni tahliye oldu, bilirkişiye yazacaksanız bilirkişi de cemaatçiydi, polis cemaatçiydi...Adem Özcan kendisine Allah’tan başka kimsenin dokunamayacağı inancıyla yazdı benim hakkımda onları. Bu ruh halini kopyalayabilir mi savcılık? Bu ruh halini kopyalayamıyorsanız, metni kopyalamak işe yaramaz. Mütalaanıza esas aldığınız belgelerin aslında olmadığını söylüyoruz, kovuşturmanın genişletilmesini istiyoruz, delil uyduruyorsunuz, suç işliyorsunuz diyoruz; siz dosyanın esasına etki etmez diyorsunuz. Suç işliyorsunuz.
Hollanda-Belçika belgeleri diye bir şey yok. Adli istinabe diye bir kurum yok. Adem talep etmiş, Adem'in yanında yatan başka bir hakim kabul etmiş. İddia olan belgeleri alanlar ya içerde ya da kaçmış. Hollanda/ Belçika belgelerini almaya giden polisler harcırahı yiyip dönmüşler benim anladığım. Tutanakta imzası olan polis, 15 Temmuz'da kamuflajlı kıyafeti ile Emniyetin önünde ZPT'nin içinden gözaltında alındı. Adam emniyeti teslim almak üzere gitmiş. Bu tanıkları dinlemek zorundasınız, dinlemeyecek misiniz? Yasadışı iş yapmış olursunuz. Bizi yasadışı iş yapmakla suçluyorsunuz, siz yasadışı davranırsanız, burası bir mahkeme olmaktan çıkar o halde. Ebru’muz en son bu salonda konuşmuştu, ‘bize böyle davranamazsınız’ demişti. Ben 5 yılı aşkındır tutukluyum. Dava açabilirsiniz, tutuklayabilirsiniz ama bu şekilde yargılayamazsınız. Ebru bu yüzden öldü, siz onu böyle yargılamaya kalktığınız için.
Biz veririz, 16. Ceza Dairesi de onar geçer diyorsanız, sizi temin ederim o iş öyle değil. Öyle olsa bile bu iş bitmez. Bitirmeyiz. Bu dosyayı satır satır biliyoruz, öyle alelacele karar veremezsiniz. 37. Ağır Başkanı, bize tevsii tahkikat sunun önümüzdeki celse deyip, celse arasında savcılığa 3 kez mütalaa sunun diye müzekkere yazdı. Mütalaa geldikten sonra sizin tevsii tahkikat taleplerinizi almayı reddediyorum dedi ve yazılı hüküm kurdu. Ebru'yu öldüren budur. Siz kendi aranızda halletmişsiniz celse arasında, burada rezil rüsva olmadınız, savcı bey sundu mütalaasını. Burada hüküm kurabilirsiniz, çok kolay hüküm kurmak, asıl mesele yargılama yapmak. Hükmü katibiniz de yazar. Asıl mesele burada yargılama yapmanız.”
Timtik: “Bu yargılamanın amacı avukatlığı hizaya çekmek”
Barkın Timtik savunmasında geçtiğimiz duruşmada hâkimin tavrını hatırlatarak şunları ifade etti:
“Otorite kurmaya çalışıyorsunuz, otorite kurmanızın tek yolu hukuka uygun davranmanız. ‘Görünen köy kılavuz istemez’, siz kılavuzluk ediyorsunuz. Avukatların sözlerini keserek onlara avukatlık öğretmeye çalışıyorsunuz. Bu yargılamanın amacı bu zaten, avukatlığı hizaya çekmek, başka şekilde yapılması gerektiğini kabul ettirmeye çalışmak. Bunu hiç kimse yapamaz. Siz de yapamazsınız, Yargıtay da yapamaz. Tutukluluk devam kararı bana dün tebliğ edildi. Dün tebliğ ettiğiniz tutukluluk devam kararı üzerine bugün tutukluluğa dair ne söylememizi bekliyorsunuz. Tutukluluk devam kararında gerekçe olarak ‘sanık savunmaları’ deniyor. Ne dedik ki, bunu gerekçe yapıyorsunuz? ‘Halkın Hukuk Bürosu avukatı değilim’ dememizi mi bekliyorsunuz? Böyle dersek mi bırakacaksınız. Halkın Hukuk Bürosu’nda staj yaptım, orada avukatlık yaptım, ömrümün sonuna kadar da orada olacağım. Biz burada neden yargılama yapılmasını istiyoruz biliyor musunuz? Çünkü bu yargılama benim ablamın canını aldı.”
Duruşmada söz alan eski Cumhuriyet Başsavcısı ve eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner’de konuştu. Mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Selçuk Kozağaçlı hakkında 30 yıla; Barkın Timtik hakkında ise 53,5 yıla kadar hapis cezası istedi. Tutuksuz yargılanan Avukat Taylan Tanay için de yakalama kararı çıkarılması ve Taylan'ın 56 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.
Duruşma 5-6-7 Ocak 2021 tarihine ertelendi.