“Özerk-demokratik üniversite” talebiyle öğrenciler başta olmak üzere üniversite bileşenlerinin ve toplumun pek çok kesiminin destek verdiği direniş, Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra pek çok il ve üniversitede eylemler bugün de devam ediyor.
Boğaziçili akademisyenler: Vazgeçmeyeceğiz!
Boğaziçi Üniversitesi’nde günlük eylem-etkinlik programı çerçevesinde akademisyenler rektörlük önünde bugün de eylemdeydi. Rektörlüğe sırtlarını dönen akademisyenler, yaptıkları açıklamayla AKP şefinin üniversiteye iki yeni fakülte açma kararını protesto etti. “Bu anti-demokratik karar, üniversite akademik kurullarının bu yönde bir talep ve hazırlığı olmadan ve üniversite senatosunun onayı alınmaksızın verilmiştir” denilen açıklamada, üniversitenin kamuoyuna açıkladığı uzun vadeli stratejik planda da hukuk ve iletişim fakültesi açma gibi bir hedef olmadığına değinildi. “Bu adımla akademik özerklik ilkesi bir kez daha açık bir şekilde ihlal edilmiştir” vurgusu yapılan açıklama yeni fakülte açma kararının iptali ve “atanmış rektörün” istifası talepleri dile getirildi. Boğaziçi akademisyenlerinden Prof. Ayşe Buğra’nın hedef gösterilmesinin kınandığı açıklama “Kabul etmiyoruz! Vazgeçmiyoruz” denilerek son buldu.
Boğaziçi’nde tutuklu öğrencilere mektup ve yürüyüş
Boğaziçi öğrencileri de bugünkü eylemleri kapsamında tutuklanan öğrencileriyle dayanışma amacıyla bir araya geldi. Şu ana kadar tutuklanan 10 öğrenciye gönderecekleri mektupları hazırlamak için Güney Kampüs’te toplandı. Tutuklu arkadaşlarına gönderecekleri mektupları hazırlayan öğrenciler, ayrıca “Pankart atölyesi”ni de topladı.
Sonrasında ise öğrenciler, saat 17.00’de “kayyımlık” önünde basın açıklaması gerçekleştirerek kayyım atamasını, gözaltı ve tutuklamaları protesto etti, “özerk-demokratik üniversite” taleplerini haykıran öğrenciler üniversite içerisinde yürüyüş düzenledi.
Dayanışma polis terörüne rağmen dinmiyor
Bugün üniversitelerden yükselen direnişi büyümek için İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri de bir araya geldi. Santral kampüsünde ÇSM önünde toplanan öğrenciler yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi ve forum gerçekleştirdi.
“Kayyım rektör” atamalarıyla üniversitelerin özerkliğinin ortadan kalktığına dikkat çekilen açıklamada, kayyımların istifası talebi vurgulandı. Meşru eylemlerle haklarını arayan öğrencilerin iktidar tarafından hedef gösterilmesinin protesto edildiği eylemde, LGBTİ+’lerin ve farklı etnik, cinsel, etnik kimliğe sahip öğrencilerin hedef gösterilerek ayrımcılık yapılması kınandı. Bilgi Üniversitesi öğrencileri, rejime biat etmeyeceklerini şöyle ilan etti:
“Haksızlığa, hukuksuzluğa, nefret söylemlerine, işkenceye, fobik söylemlere, tehditlere maruz kalan tüm arkadaşlarımıza sahip çıkıyoruz ve bir kez daha arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu dile getiriyoruz. Belirtmeliyiz ki, biz öğrenciler bizlere reva görülene biat etmeyeceğiz ve her koşulda öğrenci dayanışmasını yaşatacağız.”
Öte yandan Dersim’de aylardır süren eylem ve etkinlik yasağına karşı açıklama yaparak Boğaziçi direnişiyle dayanışmayı büyütmek isteyen Emek ve Demokrasi Güçleri, polisin saldırısıyla karşılaştı. Saldırılara rağmen yapılan basın açıklamasında keyfi yasak ve saldırılara karşı mücadelenin süreceği vurgulandı.
Tutuklanan Beyza Buldağ: İçeride, dışarıda mücadeleye devam!
Öte yandan dün tutuklanan Beyza Buldağ ile görüşen avukatları, Buldağ’ın dayanışma mesajlarını aktardı. Dayanışma için herkese teşekkür eden Buldağ, şunları ifade etti:
“Mücadelemiz sayesinde ben ve benim gibi tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımın serbest bırakılacağından hiç şüphem yok. Bu siyasi bir karar, bu nedenle mücadelemiz de siyasi olacaktır. Üzülmek, sıkılmak, sinmek, korkmak yok! Anıl ve diğer arkadaşlarımızın da dediği gibi hem içeride hem dışarıda mücadeleye devam!”
Öğrencilerin Erdoğan'a mektubuna destekler
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, kendilerini hedef gösteren AKP şefine hitaben yazdıkları açık mektuba destekler de sürüyor. Boğaziçi Dayanışması tarafından yapılan paylaşıma göre, 191 kurum ve öğrenci dayanışması açıklamaya destek verdi. Boğaziçi Dayanışması bunu şu ifadelerle duyurdu: “Direnişimizin, rejimin en üst kademesinden farklı yollarla hedef alınmasına bir açık mektupla yanıt vermiştik; 191 kurum ve öğrenci dayanışması; özelinde metnin, genelinde de Boğaziçi direnişinin arkasında durdu!”