Sinan yoldaşı ilk tanımam hiç gözlerimin önünden gitmiyor. Hatırladığım kadarıyla 1975 yılıydı. Ben 11 yaşlarında bir çocukken Sinan yoldaş bizim eve gelmişti. Odaya girdiğimde pür dikkat yolu izliyordu. Kendi kendime, herhalde köye gelebilecek askeri cemseleri önceden görmek istiyor diye düşünmüştüm.
Daha sonra onun ve yoldaşlarının çabalarıyla Dersim Türkiye’nin en devrimci kentlerinden bir olarak devrimci tarihimize yazıldı. Sinan yoldaş inandığı ideallerden hiçbir zaman vazgeçmedi. Sonunda bu yolun sosyalizme varacağına en ufak kuşku duymayarak yoluna devam etti.
Yıl 1980... 12 Eylül sonrası Dersim’den yola koyulduk. Genç yaşımızda hayatımızı Avrupa’da sürdürmek zorunda kaldık. Avrupa’da göçmen işçilerin kurduğu derneklerde gidip geliyorduk. Türkiye’de bütün devrimci örgütler susturulmuş, binlerce devrimci yoğun işkencelerden geçirilerek tutsak alınmıştı. Sinan yoldaş da 1981’de tutuklanmıştı.
Yıl 1987... Sinan yoldaşla yolumuz Köln’de bir tramvay durağında çakıştı. Ben o sıra DİDF (Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu) delegesi olarak oradaydım. Sinan yoldaş benimle görüşmek istemiş, bu nedenle buluşmuştuk. Daha önce elime TDKP-Leninist Kanat imzalı bir bildiri geçmiş, içeriği bende heyecan yaratmıştı. Sinan yoldaşın da TDKP-Leninist Kanat’la birlikte yürüdüğünü öğrenince kuşkum kalmadı. Çünkü Denizler’in, Hüseyinler’in, Yusuflar’ın yoldaşıydı o. Kime güvenecektik? TDKP’deki sol liberal sosyalistlere mi ya da kendini aşmayan, tutucu küçük-burjuva kabuğu kırıp atmayanlara mı? Yoksa Türkiye devrimci hareketinin yenilgisinden dersler çıkararak, sınıf bakış açısıyla donanarak, “Herkes kendi bayrağı altına!” şiarıyla yola çıkanlarla mı? Tabii ki doğru olanla buluştuk. Bu bir rastlantı değildi.
Sinan yoldaş partimizin, Türkiye Komünist İşçi Partisi’nin yılmaz savaşçısıydı. Bıraktığı boşluğu her zaman hissedeceğiz. Onun “safları sıklaştırın yoldaşlar” diyen sesini duyduğumuzda kendimize gelecek, bize bıraktığı mirasla başlarımız dik, omuzlarımız yukarıda yürüyeceğiz.
Onu unutmayacağız, unutturmayacağız!
Sinan yoldaş ölümsüzdür!
Yaşasın partimiz TKİP!
T. Yusuf