Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekimin greve çıkan sağlık emekçilerine uyguladığı mobbing ve şiddet hastane önünde yapılan eylemle protesto edildi. Balıkesir Tabip Odası’nın çağrısı ile hastane önünde buluşan sağlık emekçileri adına basın açıklamasını Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan okudu.
“Grev hukuki ve meşrudur”
Grev hakkının hukuktaki yerine dikkat çekilen açıklamada, yargı kararlarından örnekler sıralandı. Necdet Uçan basın açıklamasında şu sözlerle devam etti:
“Sağlık alanında yaşanan olumsuzluklara karşı çıkmak, sorunlarımıza dikkat çekmek, önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza ve halkın sağlık hakkına sahip çıkmak için 14-15-16 Mart’ta ülke genelinde gerçekleştirilen toplu hak arayışını, hukuki ve meşru kılan önemli unsur; bu çabanın, kimi hekimler tarafından kendiliğinden bir keyfiyetle değil; meslek örgütünün kararı ve aleni çağrısı üzerine gerçekleştiriliyor oluşudur. TTB’nin güncel çağrısı; anılan bağlayıcı normların tanıdığı yasal ve kamusal yükümlülüklerinin doğal bir gereği olup; bu çağrıya uyan hekimlerin toplu hak arayışını da her durumda hukuki ve meşru kılan bir diğer temel olgudur. Zira, yürürlükte bulunan tıbbi deontoloji hükümleri dahi hekimlerin, meslek örgütünün çağrılarına uyma, iş ve işlemlerine uygun davranma yükümlülüğüne kesin olarak işaret etmektedir. Ayrıca emek örgütleri sendikaların da iş bırakma yönünde aldığı kararlar mevcuttur.”
Sorumlusu Sağlıkta Dönüşüm Programı
Başhekimin yasal olmayan genelgelere dayanarak uyguladığı her türlü baskı, tehdit ve mobbingin kabul edilemez olduğunun altını çizen Uçan, mobbingin suç olduğuna değinerek şunları ifade etti:
“Sağlıkta Dönüşüm Programı öncesinde mobbinge maruz kalmada; güvenlik ve eğitim sektörlerinin ardından 2. sırada yer alan sağlık sektörü, 2017 verileriyle ne yazık ki birinci sıraya yükselmiş durumdadır.
Sağlıkta dönüşüm programının en önemli çıktıları; hastayı müşteri, sağlık kurumlarını işletmeye döndürmüş olması, ekonomik ve sektörel çöküntü ve şiddettir.
CİMER, SABİM gibi idare tarafından kurumsallaştırılan mobbing ve muhbirlik hatları hekimler üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılmakta, buna aile hekimlerine yönelik “Ceza yönetmelikleri” çıkarılarak hekimler üzerinde baskı kurma ve susturulmaya çalışılmaları da ayrı bir mobbing konusudur.
Her gün yüzlerce hastayla ilgilenmek zorunda bırakılan hekimler, sağlık çalışanları bir yandan şiddete maruz kalırken, diğer taraftan da katı, otoriter yapılanmalar nedeniyle mobbinge uğramaktadır.”
“Yasal süreci başlatacağız”
Sağlık emekçilerinin talebin kışkırtılması, aşırı iş yükü, ücret adaletsizliği, uzun çalışma süresi, istihdam yetersizliği gibi sorunlarını sıralayan Uçan son olarak şunları ifade etti:
“Üzülerek belirtmek istiyorum ki tam da 14 Mart Tıp Bayramı’nın kutlandığı bir günde bizim ilimizde Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Başhemşiresince meslektaşlarımıza mobbing uygulanmış, deontoloji ve hekimlik etik kurallarına aykırı küçük düşürücü, tehdit içeren ve aşağılayan sözel şiddet uygulanmıştır. Anestezi uzmanı meslektaşlarımızı onurlu duruşları nedeni ile kutluyoruz.
Liyakate dayanmayan yönetici atamalarının baskı altında görev yaparak neden olduğu bu tür saldırgan, onur kırıcı davranışları ve yasal olarak sürdürülen eylem kırıcılığına yönelik girişimlerini kınıyor, bir daha yaşanmaması için 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası’ndan aldığımız yetki ile, etik ve deontolojik kurallar doğrultusunda ilgililer hakkında gerekli yasal süreci başlatacağımızı belirtmek istiyoruz.”