Demans hastalığı nedeniyle “cezaevinde kalamaz” raporu olmasına rağmen Kandıra 1 No'lu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan eski HDP milletvekili Aysel Tuğluk'un Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı bireysel başvuru karara bağlandı.
8 Ekim 2010 tarihinde Nusaybin’de Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından düzenlenen açık hava toplantısına katıldığı için Aysel Tuğluk hakkında açılan davada, 1 Kasım 2018 tarihinde kovuşturmanın ertelenmesine ve başvurucunun üç yıl denetim altına alınmasına karar verildi. Tuğluk'un, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz reddedildi. Tuğluk bunun üzerine konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
AYM’nin Tuğluk’un başvurusuna dair kararında şu ifadeler yer aldı:
"Somut olayda Mahkeme, başvurucunun cezalandırılabilir kusurlu hareketlerinin neler olduğunu göstermeden salt 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmiş olması nedeniyle kovuşturmanın ertelenmesi kararı vermiştir. Bu nedenle mahkeme gerekçesinin müdahale için ilgili ve yeterli olduğu söylenemez.
Anayasa’nın 34. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçları gerçekleştirmek için gerekli görülen önlemler ile başvurucunun aynı maddenin birinci fıkrası kapsamındaki hakları arasında adil bir denge sağlanamamıştır. Kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilerek başvurucunun üç yıl denetimli serbestlik altına alınmasının Anayasa’nın 34. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu düzeni meşru amacının sağlanması için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."
AYM oy çokluğuyla Tuğluk’a hak ihlali yapıldığına karar vererek “Kararın bir örneğinin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine, Başvurucuya net 13.500 TL manevi tazminat ödenmesine, tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine” hükmetti.