Ankara BDSP’den “Gelecek mutlak sosyalizm” paneli

Ankara BDSP, Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle “Gelecek mutlak sosyalizm” şiarı ile panel gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Kasım 2017
  • 17:29

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), haftalardır ön çalışmasını yürüttüğü Ekim Devrimi panelini bugün saat 14.00’te Ankara’da gerçekleştirdi. “Gelecek Mutlak Sosyalizm” şiarı ile Ankara Yüksek Ticaretliler Derneği’nde düzenlenen panel Yüksel Akkaya ve Veli Saçılık’ın katılımı ile hayata geçirildi.

Etkinlik, katledilişinin 8. yılında Alaattin Karadağ ve tüm devrim-sosyalizm şehitleri adına, Enternasyonal Marşı eşliğinde saygı duruşuyla başlatıldı .

“Türkiye’de hiç Menşevik yok mu?”

Ardından ise söz direnişçi kamu emekçisi Veli Saçılık’a bırakıldı. “Devrimcilik bazen bir an için büyük bedeller ödemeyi göze almaktır” cümlesi ile sözüne başlayan Saçılık şunları söyledi: “Ekim Devrimi bugün birçok örgüt tarafından şu veya bu biçimde anmalara konu ediliyor. Ekim Devrimi sürecinde birçok siyasi akım var. Bolşevikler ve Menşevikler öne çıkıyor. Peki, Türkiye’de hiç Menşevik yok mu? Türkiye’nin de kendine özgü ÖDP, EMEP, ÖSP vb. Menşevikleri vardır. Ben kendimi Bolşevik olarak görmüyorum ama Bolşevizmi kısmen anladığımı ve Ekim Devrimi’nin Bolşevizm sayesinde başarıya ulaştığını düşünüyorum. Komünist bir örgütün işçi sınıfında kök salması şarttır. Haklar mücadelesi önemli bir yerde dursa da işçi sınıfı içerisinde kök salmış ve sınıfa iktidar perspektifi ile giden bir parti devrimi gerçekleştirebilir. Menşevikler ile Bolşevikler arasındaki ayrım çizgisi üzerinden Lenin ‘Ne Yapmalı’da çeşitli değinmelerde bulunmuştur. Orada Bolşeviklerin çelik çekirdeğe vurgu yaparken Menşeviklerin ise gevşek örgütlülüğe vurgu yaptığı belirtiliyor. Türkiye’de bu konuda çok olumlu sınav verilmemiştir. Ayrıca devrimci kadro açısından da Babuşkin gibi örnekler öne çıkmaktadır. Türkiye’de ise Alaattin Karadağ, İmran Aydın gibi örnekler vardır. Lenin de devrimin en ileri gelen insanıdır. Teorik bir önder gibi görülse de aslında pratiğin teorisyenidir. Bu yönüyle ulu bir önderdir. Lenin Babuşkin için ‘onun gibi işçi liderleri olmasaydı RSDİP yaşayamazdı’ sözlerini sarf etmektedir.”

“İşçi sınıfı Ekim Devrimi açısından temel bir güçtü”

Saçılık’ın ardından Yüksel Akkaya söz aldı. Akkaya, Rusya’da devrim öncesi süreçteki gelişmelere değinerek işçi sınıfındaki değişmelere ışık tuttu. Şubat Devrimi’nde ve Ekim Devrimi’nde işçi sınıfının bilinç olarak değişikliklere uğradığı ve Bolşevik partide ise işçi sınıfı oranının çoğaldığı gerçeğini dile getiren Akkaya konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Yeni sanayileşen bir toplum olduğu için işçi sınıfı çoğunlukla birinci kuşak işçilerden oluşuyordu. Savaş durumu işçi sınıfını politikleştirdi. Rus işçi sınıfı sendikal örgütlülüğün yanı sıra iş yeri örgütlülüklerine dayanıyordu. İşçi sınıfı Ekim Devrimi açısından temel bir güçtü. Evet, Lenin çok önemli bir kimlikti fakat işçi sınıfı olmasaydı Lenin’in yapacakları da sınırlı kalırdı. Rusya’da çok çeşitli politik akımlar olsa da devrimci süreç işçi sınıfını bağımsız bir güç olarak ortaya çıkarmıştı.”

BDSP temsilcisi, Bolşevik Parti’nin ve Lenin’in tayin edici rolüne dikkat çekti

BDSP temsilcisi ise günümüz Türkiye’sinden başlayarak baskı koşullarının ağırlaştığına dikkat çekti. Fakat bu durumun tüm dünya için geçerli hale gelmeye başladığına değinen BDSP temsilcisi, Ekim Devrimi’nin de savaş koşullarından faydalandığını dile getirdi. Devrim öncesinde işçilerin çardan yardım istediği, sonrasında geri çekilen bir hareket olduğu, 1912’den sonra tekrar yükselen bir hareket olduğuna değindi. Ve buradan sınıf mücadelesinin inişli-çıkışlı yapısına bağladı. Bu durumun bugün için de geçerli olduğuna değinildi. BDSP temsilcisi Ekim Devrimi’nde Bolşevik Parti’nin tayin edici rolüne değindikten sonra partide ise Lenin’in rolüne ışık tuttu. Buna değinirken kritik süreçlerde Lenin’in tutumunun önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi. Bu başarının ardında ise Lenin’in işçi sınıfı ile sıkı bağlara sahip olmasını önemli bir nokta olarak öne çıkardı. Temsilci, ardından devrim sonrasında kazanımları dile getirirken Sovyet anayasasının oluşturulmasında işçi sınıfının sürece birebir dahil olması bölümü dikkat çekti.

Panelistlerin sunumunun ardından 15 dakika ara verildi. Aranın ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Soru-cevap bölümünde ayrıntılara inen canlı tartışmalar yaşandı. Etkinlik 17.00’de sona erdi.

Kızıl Bayrak / Ankara