V. Putin ile T. Erdoğan tarafından 5 Mart’ta imzalanan anlaşma gereği Suriye’nin kuzeyinde çatışmalar durduruldu. Anlaşma, bazı bölgelerin cihatçılardan arındırılması, uluslararası M4 karayolunun (Halep-Lazkiye karayolu) güvenliğinin sağlanması, terörist kabul edilen gruplara karşı birlikte mücadele edilmesi gibi maddeler içeriyordu.
Anlaşmanın ilanından sonra saray rejiminin Suriye’ye karşı giriştiği savaş durdurulmuş, Ankara’dan yükselen “Şam’ı işgal ederiz!”, “Yıkılsın Suriye!” türünden ırkçı-faşist naralar kesilmişti. Bazı haberlere göre Rusya askeri polisi ile Türk ordusu M4 karayolunda ortak devriye gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Kısmi adımlar atılmasına rağmen dinci-faşist rejimin anlaşmaya uymayacağı, fırsat bulduğu anda işgalci-ilhakçı saldırılara devam edeceği konusunda ciddi şüpheler vardı. Bu şüpheler, Pazar günü cihatçı katil sürülerinin savaş alanına sürülmesiyle doğrulanmış oldu.
Saldırı haberini veren El-Mayadeen Net, Hama'nın kuzeybatısında bulunan Suriye ordusuna bağlı birliklere şiddetli bir saldırı gerçekleştirildiğini yazdı. Yerel kaynaklara dayandırılan haberde El Kaide çetelerine bağlı güçlerin saldırısında ağır silahlar kullanıldı, yolu açmak için ise çok sayıda intihar eylemi gerçekleştirildi.
Saldırının şiddeti karşısında kısmen geri çekilen Suriye ordusu, daha sonra karşı saldırı başlatarak, cihatçıları ele geçirdikleri bölgelerden geri çekilmeye zorladı. Haberde dikkat çeken ayrıntılardan biri de, cihatçı çetelerin M4 karayolunu kullanarak saldırı mekanına taşınmış olmalarıdır. Türk ordusunun gözlem noktalarının önünden geçen cihatçıların, AKP-MHP rejiminin izni, -hatta teşviki- olmadan böyle bir saldırıyı gerçekleştirmeleri mümkün değil.
Korona salgınına rağmen içeride devlet-sivil terörünü arttıran rejim, dışarıda da yayılmacı-ilhakçı saldırganlığa devam ediyor. Tetikçi olarak kullandığı cihatçıların bir kez daha savaşa sürülmesi, rejimin salgına takılmadan kirli-kanlı işlerini görmeye devam ettiğini gözler önüne seriyor. Nitekim korona günlerinde bile İdlib’e askeri yığınak devam etti. Cihatçı çetelerden yeni bir ordu oluşturma girişimlerinin arttığını gösteren veriler ortaya çıktı.
Binlerce emekçiyi ölüme sürükleyen, milyonlarcasını işsizliğe, sefalete mahkum eden AKP-MHP rejimi, eldeki kaynakları da yayılmacı-ilhakçı savaşlar için harcıyor. Korona salgınının toplumsal sorunları kat kat derinleştirmesini, milyonlar için geleceğin belirsizleşmesini ise umursamıyor. Bu icraatlardan da anlaşıldığı üzere bu rejimin emekçilere vebalardan başka verebileceği bir şey kalmamıştır.