1980 askeri faşist darbesinin ardından disiplin yönetmelikleriyle tanışan üniversiteler şimdi de, OHAL koşullarının baskıcı rejiminde disiplin yönetmeliklerinin içeriğinin ağırlaştırılması ile karşı karşıya kaldı. Darbelere karşı ve “demokrasi” savunucusu olduğu demagojisiyle boy gösteren gerici AKP hükümeti, ağırlaştırılarak değiştirilen maddeler ile ilerici-devrimci öğretim üyelerini hedef aldı. OHAL KHK'ları ile üniversitelerin akademik kadroları üzerinde ihraçlar, görevden uzaklaştırmalarla arttırılan baskılara, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda üniversite öğretim üyelerinin disiplin cezalarına ilişkin yapılan düzenlemeler eklenmiş oldu.
Eğitim Sen'in “AKP’nin yükseköğretim alanına dair disiplin hükümlerini düzenleyen yasa tasarısı, 21.03.2016 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulmuştu. Üzerinde yapılan kimi değişikliklerle birlikte, başka bir torba yasa çalışmasının içerisinde tekrar meclis gündemine getirilen söz konusu yasa tasarısı geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edildi” bilgisini paylaştığı Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Erdoğan tarafından onaylandı.
Düzenlemede neler var?
Yeni düzenleme ile birlikte 657 sayılı kanunun disiplin hükümleri hukuka aykırı biçimde genel hükümler olarak kabul edilerek, “suç” olarak değerlendirilen fiil sayısı artırıldı. Zamanaşımına getirilen düzenleme ile soruşturma baskısı artarken, kamu görevinden çıkarma cezasına “terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek” gibi muğlak bir madde eklenerek keyfi “cezalandırmaların” önü açıldı. Mahkemelerin yerine idarecilerin geçirilmesi ile de rektörlerin Erdoğan tarafından atandığı üniversitelerde tam anlamıyla siyasal iktidarın erki kurulmuş oldu. Uyarı ve kınama cezası dışındaki diğer cezalarla ilgili fiillerde YÖK başkanına doğrudan soruşturma açabilme yetkisi verilerek YÖK'ün yetkileri pekiştirilirken, toplamda yapılan düzenlemeler üniversitelerde hüküm süren baskıları derinleştirmiş oldu.
Saldırı demokratik talepleredir
KHK'ler ve yeni disiplin yönetmeliği ile üniversitelerin ilerici-devrimci öğelerini hedef alan bu saldırı özünde üniversite gençliğinin yükselttiği demokratik talepleredir. Her daim üniversiteler üzerinde soruşturmalarla, davalarla, ÖGB ve faşist çetelerin saldırılarıyla yıldırılmak istenen, tam da AKP gericiliğinin uyguladığı politikalarda somutlanan kapitalist sistemin eğitim alanındaki neo-liberal dönüşümlerine karşı yükselen mücadeledir. Fakat, üniversitenin asli bileşenleri olan öğrenciler, öğretim üyeleri, işçi ve emekçiler bu çabaları direnişleri ile boşa çıkararak mücadele bayrağını yere düşürmemiştir. Gelinen yerde, “OHAL fırsatı” AKP hükümetince kaçırılmayarak üniversiteler üzerindeki baskılar arttırılmıştır. Erdoğan tarafından onaylanan yeni disiplin yönetmeliği bu baskıların son örneğidir.
Baskılara karşı ise üniversite gençliğinin temel talepleri olan eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim ve özerk-demokratik üniversite talebi daha güçlü bir biçimde haykırılmalıdır.