Kapitalizm, sermayenin çıkarları uğruna doğanın ve toplumun geleceğini tehdit ediyor. Bu doğrultuda her yolu mubah gördüğü gibi, katliamlara ve büyük bir yıkıma yol açıyor. Türkiye’de de sermaye iktidarının dümenindeki dinci-faşist AKP-MHP koalisyonu, bir yandan sermayenin çıkarları uğruna toplumu ve doğayı hiçe sayıyor, diğer yandan yağma, talan ve yolsuzluk düzeninin sefasını sürüyor.
“Poşet yasağı”yla çevre dostu görüntüsü sunmaya kalkanların, kapitalistler için doğayı nasıl talan ettikleri İstanbul 3. havalimanı ile bir kez daha görülmüştü. 3. havalimanı için yapılan ağaç katliamı ile ilgili Kuzey Ormanları Savunması tarafından yapılan araştırma, iktidarın çevre dostu yalanını ve yolsuzluklarını tekrar gözler önüne serdi.
Kuzey Ormanları Savunması, 2012 yılında inşasına başlanan “mega proje” 3. havalimanı için o günden bugüne kesilen ağaç sayısını hesapladı. 3. havalimanını, inşaat için açılan taş ocaklarını ve havalimanına girişin sağlandığı Kuzey Marmara Otoyolu’nu kapsayan alanın uydu görüntüleri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, doğa talanında 13 milyon ağaç kesildi. 3. havalimanı için hazırlanan ÇED raporunda ise 2,5 milyon ağaç kesileceği ileri sürülmüştü.
6 bin 500 hektarlık orman gitti
Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre, Kuzey Ormanları Savunması'ndan şehir plancısı Ayşe Yıkıcı, kesilen ağaçların kapladığı alanın yaklaşık 6 bin 500 hektar olduğunu ve bunun 4 bin hektarlık kısmının 3. Havalimanı proje sahası içerisindeki orman alanı olduğunu belirtti. Hesaplamalara göre 2012 yılından bugüne kadar proje alanında kesilen ağaç sayısının en az 8 milyon, havalimanı inşaatı için açılmış taş ocakları için kesilen ağaç sayısının en az 1,2 milyon ve havalimanına giriş sağlayan Kuzey Marmara Otoyolu için kesilen ağaç sayısının ise en az 3,7 milyonu buldu.
Yıkıcı, kuzey ormanlarının ‘muhafaza ormanı' ilan edilmesi için Türkiye Ormancılar Derneği ile birlikte başlattıkları kampanyaya destek çağrısı yaparak şunları belirtti: “Kuzey Ormanları sadece İstanbul sınırları içinde yer almıyor, Bulgaristan sınırından Düzce’ye kadar uzanıyor. Orman dediğimizde aklımıza ilk gelen hep ağaç oluyor ama yaptığımız hesap aslında yok edilen bir yaşam alanının sadece bir üyesine ait verileri kapsıyor. Ağaçlar ile birlikte orada yaşayan milyonlarca canlı hem evinden oldu hem de yaşamını kaybetti. Kaybımız büyük ama Kuzey Ormanları'nın milyarca ağacı hala Trakya, İstanbul ve Anadolu'ya nefes olmaya devam ediyor. Bu katil projeleri yapma sebepleri kuzey ormanlarını tümüyle inşaat ağalarının yağmasına açmaktı. Hep birlikte bu gözü dönmüş rant ve yağma odaklarının bu hesaplarını bozabiliriz.”
Doğal denge bozuldu
İstanbul Üniversitesi -Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ünal Akkemik de bu büyüklükteki bir orman alanı kaybının İstanbul’a etkilerini şöyle anlattı: “Bu kayıp, doğal ekosistemdeki dengenin bozulması anlamına geliyor. Yaban hayatının parçalanmasına neden oluyor. İstanbul'un kuzeyinde bütün bir ormanın oksijen ve temiz hava üretim fonksiyonunun azalması demek. Kuzey rüzgarları kısmen daha az hava taşıyacak artık. İstanbul gibi metropollerde uzun vadede sıcaklıklar artıyor. İklim dengesi bozuluyor. Metropollerde yeşil alanların daha bütüncül olması gerekir. Kuzey ormanları parçalandıkça İstanbul'un ısı dengesinin korunmasındaki etkisi azalıyor. İstanbul kent ısısı giderek artıyor.”