3. havalimanı şantiyesinde yaşamını yitiren bir işçinin cenazesinin 3 gün sonra bulunması ve olayın üzerinin örtülmeye çalışılmasına ilişkin 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu tarafından İstanbul Çalışma ve İş Kurumu önünde eylem gerçekleştirildi.
Yakındaki Tophane tramvay durağı yanında toplanan kitle saat 12.30’da sloganlarla yürüyüşe geçti. Çevik kuvvet ve sivil polis yığınağı altındaki kurumun önünde Dev Yapı-İş’ten Nihat Demir basın açıklamasını okudu.
“İGA ve devlet kurumları tek laf etmedi”
Söz konusu işçinin rögar içindeki cenazesinin bulunmasının ardından görevlilerin işçilerin telefonlarını alıp kayıtları sildiği aktarılan açıklamada İGA, çalışma bakanlığı ve adli makamların cinayete ilişkin tek laf etmediğine dikkat çekildi.
Şantiyedeki sorunlara dikkat çekenler tutuklanırken yaşanan ölümle ilgili adım atılmamasına tepki gösterilen açıklamada “Kimliğini bilmiyoruz ama öldürülmüş olduğunu biliyoruz” denildi. Patronların kâr hırsının tüm sorunların kaynağı olduğu, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin masraf olarak görüldüğü söylenen açıklamada 3. havalimanı işçilerinin mücadelesinin iktidar ve sermayeyi korkuttuğu, tutuklamalar ve cinayetin gizlenmesinin de bu korkunun ürünü olduğu ifade edildi.
Açıklama, duyarlılık ve birlikte mücadele çağrısıyla sona erdi. Açıklamanın ardından kurumlar adına konuşmalar yapıldı.
“AKP’li 16 yılda 20 bin işçi katledildi”
DİSK adına konuşan Kanber Saygılı iş cinayetlerinin süreklilik arz ettiğinin altını çizerek AKP’li 16 yılda 20 bini aşkın işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Patronlar ve devletin buna karşı önerileri dikkate almadığını, küçük bir adım dahi atmadığını, bir de üstüne 3. havalimanını “tarihi eser” diye övdüklerini ifade eden Saygılı “Bütün eserlerde kanımız, canımız, alınterimiz var” dedi.
İGA CEO’sunun işçilerin taleplerinin haklı olduğunu itiraf ettiğini hatırlatan Saygılı, bu açıklamanın ardından da iş cinayetlerinin sürdüğüne dikkat çekti. “Demek ki 3. havalimanındaki işçilerin isyanı haklıymış. İşçileri bilinçlendirip örgütlemek için mücadele eden sendikacılar haklıymış” diyen Saygılı tutuklu işçiler ve sendikacıların serbest bırakılmasını istedi.
“Hakkı yenilen içeride, hak yiyen dışarıda”
29 gündür Köroğlu İnşaat’ta direnen işçilerden Taner Mutlu inşaatlarda katliamların sürdüğünü ifade ederek “Bir insan ölmüş değil de ‘sadece bir işçi ölmüş’” diye bakıldığını söyledi. 3. havalimanı işçileriyle dayanışma içinde direnişi sonuna kadar sürdüreceklerini belirten Mutlu, tanık olduğu bir iş cinayetini anlattı. 18. kattan düşen arkadaşının parçalanmış cenazesini topladığı için 3 gün gözaltında tutulduğunu aktararak, iş cinayetinin intihar gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi. İş güvenliği denetimlerinin göstermelik olduğunu, belediyelerin sadece patronla görüştüğünü kaydeden Mutlu “İnşaatlarda mafyatik bir sistem var” dedi. “Hak yiyen dışarıda geziyor, hakkı yenilen içeri alınıyor” diyerek sözlerini sürdüren Mutlu, 3. havalimanı inşaatı işçileriyle dayanışmalarını ifade ederek tutuklu olanların da serbest bırakılmasını istedi.
Eylemin devamında, tutuklu sendikacıların gönderdiği mesajlar okundu.
Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, patronların işçilerin mücadelesini her zaman engellemeye çalışacağını ancak mücadelenin de süreceğini vurguladı.
İnşaat-İş yöneticisi Özkan Özkanlı dayanışmaya teşekkür ederek direnen tüm emekçileri selamladı.
Konuşmalarla süren eylemde CHP milletvekili Ali Şeker, iş cinayetlerine karşı tedbir alınmasında AKP’nin tutumuna değindi. İşçilerin haklı taleplerinin tutuklamayla karşılaştığına dikkat çekti.
HDP milletvekili Züleyha Gülüm iş cinayetlerini teşhir etti. Kimin çalışıp kimin öldüğünün belli bile olmamasına dikkat çekti. Çalışma Bakanlığı’nda konuyla ilgili muhatap bulamadıklarını aktardı.
Eylemde “Kaza değil bu bir cinayet!”, “İnşaat işçisi köle değildir!”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Tutsak işçiler onurumuzdur!” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul