1 Mayıs’ta üç günlük sokağa çıkma yasağı gündemde

Sokağa çıkma yasağı, işçi ve emekçilerin 1 Mayıs günü alanlarda ve sokaklarda kendilerini uygun biçim ve araçlarla ifade etmelerini engellemenin bir fırsatı haline getirilmek isteniyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Nisan 2020
  • 20:35

Koronavirüs tedbirleri kapsamında 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta dört gün süreyle uygulanmakta olan sokağa çıkma yasağı 26 Nisan 2020 Pazar gecesi, saat 00.00’da sona erecek. Öte yandan yaklaşan 1 Mayıs’ta da aynı şekilde bir kısıtlamaya başvurulacağı gündeme gelmiş bulunuyor.

AKP şefi Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün video konferans yöntemiyle düzenlenen ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sunum yaptıkları AKP MYK toplantısında Ramazan boyunca alınması gereken önlemler üzerinde durulduğu belirtildi.

Toplantıda ayrıca, yaklaşan 1 Mayıs için de bir sokağa çıkma yasağının tartışıldığı basına yansıdı. İddiaya göre, söz konusu toplantıda 1-2-3 Mayıs tarihleri için 3 günlük sokağa çıkma yasağının uygulanması değerlendirildi. Yasak konusunda son kararı AKP şefi Erdoğan verecek.

Sermaye iktidarının ikiyüzlülüğü

Sermaye sınıfı ve onun hizmetindeki AKP iktidarı, koronavirüs salgınını fırsata dönüştürmek için bugüne kadar türlü rezaletlere imza attı. Sermayenin çıkarını gerektiren yasalar birer birer çıkarılıyor. Patronlara ücretsiz izine çıkarma hakkının tanınması, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi, İnfaz Yasası’ndaki değişiklikle çetelerin, mafya artıklarının, tecavüzcü ve katillerin serbest bırakılması gibi düzenlemeler daha dün yapıldı ve hayata geçirildi. Koronavirüs salgınının insani faturasının her geçen gün büyüdüğü koşullarda pejmürdelik sergileyen AKP iktidarı işçi ve emekçilere yönelik saldırıları da tırmandırıyor.

Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada sermaye sınıfının hizmetindeki iktidarlar, işçi ve emekçilere yalnızca koronavirüs salgınının yol açtığı krizin ekonomik ve sosyal faturasını kesmekle kalmıyorlar. Bir taraftan da işçi ve emekçilerin zaten sınırlı olan siyasi hak ve özgürlüklerini de budamak yoluna gidiyorlar. Milyonlarca işçi ve emekçinin göstermelik önlemlerle fabrikalarda, atölyelerde, madenlerde ve işletmelerde burun buruna çalışmasını sorun etmeyenler, bu durumda “halk sağlığı”nı unutanlar, küçük grupların alanları ve sokakları kullanmasını sorun edebiliyorlar. Ülkemizde de gerici-faşist iktidar, salgını, “toplum sağlığı” adına tüm eylem ve etkinlikleri yasaklamanın fırsatına dönüştürmüş durumda.

1 Mayıs, sermaye iktidarının her zaman korkulu rüyası olmuştur. Zira 1 Mayıs, işçi sınıfının, emekçilerin ve toplumun ezilen, sömürülen ve baskı altına alınan diğer kesimlerinin sermaye karşısındaki öfkesini, gücünü ve kararlılığını güçlü bir şekilde ortaya koyduğu bir gündür.

Dinci faşist AKP iktidarı iki dünyanın karşı karşıya kaldığı 1 Mayıs gününde 1 Mayıs adına hiçbir şeye tahammül edemiyor. Sembolik eylem ve etkinlikler bile onu ürkütüyor. Sokağa çıkma yasağı, işçi ve emekçilerin 1 Mayıs günü alanlarda ve sokaklarda kendilerini uygun biçim ve araçlarla ifade etmelerini engellemenin bir fırsatı haline getirilmek isteniyor. Emek dünyasının bu büyük gününde uygulanan sokağa çıkma yasağı aynı zamanda bunu amaçlıyor.