Açlık, yoksulluk ve sefalet her geçen gün toplumun daha geniş kesimlerini içine alıyor. Kapitalizmin ürettiği krizler sefaleti her geçen gün derinleştirirken, yeni bunalımlar, çatışmalar ve savaşlar üretiyor. Bu savaşların ve krizlerin bedelleri işçilere, emekçilere, kadınlara ve gençliğe ödetiliyor.
Hayat pahalılığı, yol, yemek, kırtasiye masraflarındaki artış, atölye materyallerinin fiyatlarının katlanması ile okula gidemeyecek duruma düşürüldük. Eğitimdeki gericileşme, ezberci ve niteliksiz eğitim politikaları ile geleceksizliğe itildik.
“Meslek liseleri memleket meselesi” diyerek lise atölyelerini fabrikalara çevirdiler. Her geçen gün sayıları artan, kapitalistlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanan meslek liseleri inşa ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Bu yeterli gelmediği için fabrika içinde atölye açmayı kolaylaştıran düzenlemeler yaptılar. Pandemi döneminde aralıksız üretime devam eden atölyeler, yer yer fabrikaları hem üretim hem kar planında aşan sömürü alanları haline getirildiler. Öğrenciler bu atölyelerde ağır sömürü şartları altında güvencesiz çalıştırıldılar. Sömürü çarkları böyle dönmeye devam ediyor.
Meslek liselileri düşükten de düşük ücretlerle çalıştırarak elde ettikleri karlar çok cazip gelmiş olmalı ki, şimdi de normal liselerde “başarılı olamayan” öğrencilere “4 gün staj 1 gün eğitim” ile “ustalık belgesi” vermeyi hedefliyorlar. Sermaye düzeninin asıl hedefi nitelikli ve ucuz yeni işgücü yaratmaktır. Gençlik ve onun geleceği ise düzenin efendileri için bir ayrıntıdan ibarettir. Sömürücü kapitalist asalakların demir yumruğu olan AKP-MHP iktidarı, meslek lisesi ve mesleki eğitim merkezlerine teşvikleri artırarak, ucuz işgücü çarkına gençliğin daha geniş kesimlerini katmayı hedefliyor.
Meslek liseli arkadaş, sınıfını bil ve safına gel!
Bizler, bugünün ve geleceğin işçileri, okul sıralarındayken sömürü çarklarının için çekilen liselileriz. Atölyede, stajda sömürüyü, baskıyı, mobbingi en ağır şekilde yaşayan ve geleceksizliğe mahkûm edilen gençleriz.
Bizlere bu sömürü ve geleceksizliği dayatan sermaye sınıfı ile işçi sınıfının karşı karşıya geldiği en büyük mücadele günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Savaşa ve saldırganlığa, sömürüye ve baskıya karşı zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan işçi sınıfının safında alanlara çıkmalı, sorunlarımızın çözümü için mücadeleyi birlikte büyütmeliyiz.
Meslek Liseliler Birliği olarak, tüm liseli arkadaşlarımızı atölyede ve stajda sömürüye, gericiliğe ve geleceksizliğe karşı dur demek için, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için, işçi sınıfının yolunda MLB saflarında 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz.
Meslek Liseliler Birliği