Gençlik 2021 yılını eylemlerle karşıladı

Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen kitlesel kayyım protestosu, gençliğin içinde biriken öfkeyi bizlere gösteriyor. Eğitime dönük yapılan saldırılara karşı biriken öfkenin doğru bir kanala akabilmesi ise örgütlü mücadelenin yükselmesinden geçiyor.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 12 Ocak 2021
  • 21:15

2021 yılına eğitim alanında yaşanan birçok sorunla girdik. Uzaktan eğitimde teknik ekipman eksikliğinden dolayı yaşanan sorunlar, rektörlüklerin kamera, ayna vb. düzenekleri online sınavlarda zorunlu kılması, üniversitelere T. Erdoğan tarafından yandaş rektörlerin atanması yeni yılın ilk günlerinde yaşanan sorunların öne çıkanları. 

Aralık ayının son günlerinden bugüne kadar üniversitelerden yansıyanlar ise şu şekilde:

Aralık ayının son haftasında Erciyes Üniversitesi rektörlüğü, finalleri online sınav şeklinde gözetimli olarak yapmaya karar verirken, öğrenciler sınavların ödev şeklinde yapılmasını isteyerek tepki göstermişti. İki günün ardından ise rektörlük, sınavlara 2 hafta kala sınavlarda kamera zorunluluğu getirdi.

Diğer yandan, Akit TV’de yayınlanan bir tartışma programına katılan Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi sözde Profesör Ebubekir Sofuoğlu, Z kuşağını hedonist (Hazcı) olmakla suçladıktan sonra üniversiteler için “Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı. Neredeyse fuhuş evleri” demişti. Bu gerici söylemlere karşı tepkiler yükselirken, sözde profesör için soruşturma başlatıldı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi ise güz dönemi final sınavları için kamera ve mikrofon açma zorunluluğu getirdi. Buna karşılık olarak Bilgi Üniversitesi öğrencileri tarafından oluşturulan “Bilgili Susmuyor Platformu” İstanbul Bilgi Üniversitesi rektörlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirmişti.

Yeni yılın ilk gününde ise Uludağ Üniversitesi rektörlüğü öğrencilerin sınavda soruya geri dönme haklarını elinden aldı ve “4 yanlış 1 doğruyu götürür” uygulamasını devreye soktu.

Marmara Üniversitesi rektörlüğü ise, Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin online sınavda kullandığı "Pearson" adlı uygulama için sınav başına öğrencilerden 150 TL para talep etmişti.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi ise sınavda kamera zorunluluğunu dayatmış, öğrenciler bu uygulamaya karşı #hukukesitlikistiyor diyerek sosyal medyada tepki göstermişti. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Bozkurt, sınavda kamera istemeyen öğrencilerin isimlerini sayarak "terörist bozuntusu, adi, şerefsiz, insan değiller bunlar" gibi ifadeler kullanmıştı.

Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde ise 3 haftalık olacağı öngörülen sınav süreci 1 haftaya indirilirken, sorulara geri dönüş imkânı ortadan kaldırıldı. Bazı sınavlar birbiri ile çakışırken, öğrenciler böylelikle mağdur edildi. 

Son olarak Cumhurbaşkanı kararı ile Boğaziçi Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Antalya Bilim Üniversitesi, Beykoz Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi’ne yandaş rektörler atandı.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan eski AKP Milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’ya karşı ise Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri sosyal medyadan #kayyumrektöristemiyoruz etiketi ile tepkilerini dile getirdi. Ardından, 4 Ocak gününde Boğaziçi Üniversitesi önünde binlerce öğrenci yan yana gelerek kayyım rektörü protesto etti. Gençlerin birliğinden ve mücadelesinden korkan AKP iktidarı ise devam eden günlerde evlere baskın yaparak onlarca öğrenciyi gözaltına aldı fakat mücadele diğer üniversitelere de yayılarak sürüyor.

***

Her geçen gün paralı eğitim uygulamaları ile eğitimde fırsat eşitsizliği derinleşirken, üniversitelerin asıl bileşenlerinin söz, yetki karar hakkı gasp ediliyor, üniversiteler yandaş rektörler eliyle dinci-gerici bir düzlemde yeniden yapılandırılıyor. Buna karşı ses çıkaranlar ise gözaltı ve tutuklama terörü ile bastırılmak isteniyor. 

Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen kitlesel kayyım protestosu, gençliğin içinde biriken öfkeyi bizlere gösteriyor. Eğitime dönük yapılan saldırılara karşı biriken öfkenin doğru bir kanala akabilmesi ise örgütlü mücadelenin yükselmesinden geçiyor.

P. Sevra