Sermaye devleti düzenin bekası için yeni saldırıları hayata geçirmeye devam ediyor. Salgın koşullarını fırsata çeviren AKP-MHP iktidarı işçilerin, emekçilerin, gençliğin iş güvencesine ve geleceğine göz dikiyor.
Koronavirüs sürecinde esnek ve güvensiz çalışmanın, ücretsiz izin uygulamalarının önü açılmış patronların çıkarı için ciddi hak gaspları içeren uygulamalar hayata geçirilmişti. Şimdi de gündemde, “gençlerin işe girişlerini kolaylaştıracağı” yalanıyla sunulan 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar ile ilgili düzenleme var. Mecliste geçtiğimiz hafta, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen düzenlemenin Genel Kurul’da görüşülmesi bekleniyor.
“İstihdam” yalanıyla sunulan yasa Meclis’ten geçerse, gençliğe ve tüm çalışanlara dayatılan kölece çalışma koşulları daha da ağırlaşacak. Düzenleme ile kısmi çalışma ve belirli süreli iş sözleşmesi yaygınlaşacak. Çalışanlara prim yatırılmayacak. İşten çıkarılacak işçilere ihbar ve kıdem tazminatı hakları verilmeyecek. Genç işçilerin ise 25 yaşına kadar primi yatırılmayacak ve emeklilik süreleri daha da uzamış olacak. Yani bu yasayla birlikte kısa çalışma sisteminin yaygınlaşması, milyonlarca gencin geleceğini ve iş güvencesini tümüyle ortadan kaldırmak, bizleri tümüyle köle haline getirmek demektir.
Halihazırda 3 milyon 449 bin 393 genç kayıtlı bulunmaktadır. 1 milyon 754 bin genç ise kayıtsız bir şekilde çalışmaktadır. Kayıtlı olarak çalışan genç işçilerden 862 bini, kayıt dışı çalışan genç işçilerden ise 877 bini kısa çalışma modeli ile çalıştırılacak. Kısa çalışma döneminde ücretlerinin düşürülmesi, primlerinin yatmaması, kıdem ve ihbar tazminatı haklarının ellerinden alınması ile ilk elden 1 milyon 739 bin genç işçi, kölece çalışma koşulları ile karşı karşıya kalmış olacak.
Kısa çalışma sistemi ile birlikte çocuk işçiliğin de önü açılacak. Sermayenin ucuz işgücü ihtiyacı dolayısıyla kapitalistler yasanın hayata geçmesiyle birlikte çocuk işçiliğe daha fazla yöneleceklerdir.
Sermaye devleti, gençliği henüz okul sıralarının başındayken sömürü koşullarına ve geleceksizliğe maruz bırakıyor. Gençliğe yalnızca işsizlik, açlık, yoksulluk sunanlar şimdi de tümüyle güvencesiz yaşamı dayatıyor.
Geleceğin ve bugünün işçileri olarak işçi sınıfına kölece çalışma koşulları dayatanlara geçit vermeyelim. İnsanca bir yaşam için mücadeleyi büyüten işçi sınıfının saflarında bizler de birlikteliğimizi büyütelim. Geleceğimize, özgürlüğümüze ve emeğimize sahip çıkmak için, sermayedarların saldırılarını geri püskürtmek için, birliğimizin gücüyle mücadeleye!
Devrimi Gençlik Birliği