Ankara’da gençlik örgütleri basın toplantısı düzenledi. Kayyım rektöre karşı Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile dayanışma için 8 Ocak’ta basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere polis saldırmıştı. Güven Park’ta bir araya gelen üniversite öğrencileri işkenceyle gözaltına alınmıştı. Gençlik Örgütleri, Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Gençlik Örgütleri adına okunan basın metninde iktidarın gençliğin mücadelesinden dayanışmasından korktuğunun altı çizilerek şunları ifade etti:
“Sabah saatlerinden itibaren Ankara’nın çeşitli semtlerinde birçok arkadaşımızın evinin önü, birçoğunun Güvenlik Şube’den olduğunu tahmin ettiğimiz sivil polisler tarafından tutulmuştu. 2 arkadaşımız evlerinin önünden önce GBT bahanesiyle durdurulup, geçerli hiçbir sebep gösterilmeden zor kullanılarak gözaltına alındılar. Bu arkadaşlarımız hakkında hastanedeki muayenelerinin dışında resmi herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını bile bilmiyoruz. Arkadaşlarımız herhangi bir tutanak, evrak, nezarethane, ifade odası, avukat görüşmesi olmadan eylem saati geçene kadar saatlerce gözaltı aracının bagajında, emniyet otoparkında tutuldular.”
Ankara’da 32 öğrencinin gözaltına alındığı ve gözaltılar sırasında bir öğrencinin bacağının iki yerden kırıldığı, bir öğrencinin omzunda yırtık meydana geldiği de vurgulanırken öğrencilerin tüm saldırılara karşı direnildiği ifade edildi.
“Tek kanunuz zorbalıktır”
Okunan basın metninde son olarak şu sorular soruldu:
“1- Evlerine kadar takip edilen arkadaşlarımız hakkında herhangi bir yasal kovuşturma var mıdır?
2- 7 Ocak gününden başlayarak bugüne kadar hala devam eden tüm bu tacize gerekçe olarak tek bir yasal gerekçe gösterebilir misiniz?
3- Yaşadığı evin önünde, komşularının gözleri önünde hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işkenceyle gözaltına alınan arkadaşlarımıza hangi kanuna binaen hangi işlemi yaptınız?
4- Bacak kırma, omuz yırtma dahil her türlü kalıcı, ömür boyu sürecek hasara neden olan tüm bu işkenceleri hangi kanuna dayanarak yapıyorsunuz?
5- Birçok arkadaşımıza yönelik uygulanan tüm bu fiziki, teknik takibin tek bir yasal dayanağı var mı?
Sizin tek kanununuz zorbalıktır. Tüm bu saldırıların nedeni iktidarın içine düştüğü korkudan başka bir şey değildir. Bütün bu operasyonlar korku operasyonlarıdır. Korkuyorlar, çünkü bütün zorbalıklarına, bütün güçlerine rağmen kaybetmeye mahkumlar. Gençliğin gittikçe büyüyen mücadelesinin karşısında da işkenceden, gözaltıdan, tutuklamadan, baskıdan başka ellerinden hiçbir şey gelmiyor.”
Basın metni okunduktan sonra süreci takip eden avukatlar o gün yaşananlar ve Ankara Üniversitesi öğrencisi Deniz Baran Erbudak’ın bacağının kırılması ve işletilen süreç aktarıldı. Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ise 20 Temmuz 2020 tarihinde Suruç Anması için yine Güven Park’a çıkmak isterken işkenceyle gözaltına alınan gençleri hatırlatarak. “Bu saltanat elbet yıkılacak. Bugün AKP’ye güvenenler de iktidardakiler de hesap verecek” dedi. İHD Ankara Şubesi adına konuşan Sevil Turgut, “İstanbul ve Ankara’da işkence gören ve taciz tecavüz tehdidine uğrayan tüm gençleri derneğimize başvurmaya bekliyoruz” dedi.