Devrimci Gençlik Birliği'nin İstanbul'da gerçekleştirdiği sömestr seminerleri sürüyor. Sömestr seminerlerinin ikinci oturumunda Fehim Taştekin'in katılımı ile “Emperyalizm ve anti emperyalist mücadele” başlığı altında sunumlar ve tartışmalar gerçekleştirildi.
25 Şubat Pazar günü gerçekleştirilen seminer programı Fehim Taştekin’in sunumu ile başlandı. Filistin meselesine dair anlatım yapan Taştekin, 7 Ekim öncesine ait bir Filistin tablosu çizdi. Filistin sorununun yok sayıldığından, unutulmaya yüz tutulmaya çalışıldığından bahsetti. Sunumda, Siyonist İsrail ve bölgedeki Arap devletlerinın Abraham antlaşmaları ile Filistinlilerin taleplerini göz ardı edildiğine ve tek taraflı antlaşmalarının imzalandığı dikkat çekildi. Aksa Tufanı’nın tam da bu sorunlar ve sorunların yok sayılmasının ardından yaşanan bir süreç olduğuna vurgu yapıldı. Taştekin, yaşanan bu savaşta siyonist İsrail’e her türlü destek sunan ve gerçekleştirilen soykırıma göz yuman emperyalist devletlerin başta ABD olmak üzere hedeflerinden, beklentilerinden bahsetti. İki yüzlü batı medyasının, İsrail’in söylemlerine paralel olarak bu savaşın ulusal bir mesele olmadığını, bu savaşın Filistin-İsrail değil İsrail-Hamas savaşı olduğuna yönelik propagandalar yaptığına dikkat çekti. Geldiğimiz noktada İsrail’in bu savaştan almak istediği sonuçlardan ve Filistin direnişinin hedeflerinden kısaca bahseden Fehim Taştekin, kendisine sorulan soruları cevapladı. Soru cevap kısmında iki devletli çözüm süreci konusuna, sol hareketlerin Filistin sorununa karşı tavrı ve bakış açısına, toplumda yükselen ırkçılık sonucu Filistin'de yaşanılanlara kayıtsızlık konuları çerçevesinde sorular ve eklemeler yapıldı. Fehim Taştekin'in soruları yanıtlamasının ardından ikinci kısma geçildi.
Seminerin ikinci kısmında DGB temsilcisi “Emperyalizm ve anti emperyalist mücadele” başlığı altında sunum gerçekleştirdi. Sunumunda emperyalist devletlerin hedeflerinden, silahlanma ve savaş çığırtkanlığından bahsedildi. Orta Doğu, Latin Amerika, Asya ve Avrupa’daki emperyalist saldırganlığa dikkat çekildi. Filistin sorununun kalıcı çözümü için İsrailli ve Filistinli ezilen emekçilerin, devrimci-demokratik/laik bir program etrafında mücadele vermeleri gerektiğine dair vurgu yapıldı. NATO’nun bir “savaş ve iç savaş örgütü” olduğu vurgulandı. Emperyalistler arasında kızışan hegemonya mücadelesinde ise sınırlarını genişletmek için hayata geçirilen hamlelerden bahsedildi. Ukrayna ve Rusya arasında yıllardır devam krizin, ABD ve batılı emperyalist güçlerin desteği ile kızıştırıldığına ve Rusya'nın da emperyalist çıkarları doğrultusunda savaşı başlattığına dikkat çekildi. Ukrayna-Rusya savaşının ardından, iktisadi ve siyasi anlamda başta Avrupa olmak üzere dünyadaki pek çok ülkenin savaştan etkilendiğine değinildi. Ortadoğu'dan Avrupa'ya emperyalist müdahalenin karşısında koşulları değiştirecek olanın işçi sınıfı olduğuna dikkat çekildi. Mısır, Tunus, İran başta olmak üzere bölgedeki işçi sınıfının gerçekleştirdiği eylemlerde örnek olarak gösterildi. NATO'nun bir iç savaş örgütü olarak bölgelerde gerçekleşen halk hareketlerine de müdahale ettiğinden bahsedildi. Sunumun ardından soru-cevap bölümü gerçekleştirildi.
Soru-cevap bölümünün ardından seminer sonlandırıldı. Seminerin bitişinde önümüzdeki haftalarda “Burjuva cumhuriyetin 100.yılı ve sosyalizm!” ve “Devrimci hareketin 50.yılı! Devrimci birikimimizi savunuyoruz!” başlıkları altında yapılacak seminerlerin çağrısı yapıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul