Gençlik Komiteleri üyeleri Ankara’da “Kaderse patronlar da ölsün!” pankartıyla madenci anıtına yürüyüş yaparak Bartın’daki katliamı lanetledi. Anıtta yapılan konuşmalarda yitirilen madenciler için baş sağlığı dilenerek şu ifadelere yer verildi:
“Bartın’da yaşanan patlamanın kaza değil katliam olduğunu söylüyoruz. Defalarca uyarılmasına, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerine uymadığı için hakkında ceza bile kesilmesine, madenciler defalarca can güvenliğinden endişe ettiklerini ifade etmesine, sadece son bir ayda vekil, bakan, Sayıştay ziyaretleri yapılmasına rağmen madende can güvenliğini sağlamak için gerekli önlemler alınmamıştır. Buna her yerde cinayet denir. Soma’da ve Ermenek’te ne yaşandıysa Bartın’da da aynısı yaşanmıştır. İşçilerin canı ucuz bir kalem olarak üretim maliyeti içinde hesaplanarak, siyasi bağlantılar yoluyla denetimden kaçarak, göz göre göre gelen katliama ‘olursa olsun’ denilerek hareket edilmiştir.”
“Patronların reisi, işçilerin katilidir”
Erdoğan daha geçen aylarda söylemiş olduğu “Sadece denetim yapmayın, açık aramayın, ceza kesmeyin, biraz da patronları düşünün!” sözleri hatırlatılan açıklamada “Patronların reisi, işçilerin katilidir” denildi.
Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Biz üretimin teferruatı değiliz, maliyet kalemi değiliz, istatistik değiliz, köle değiliz. En az vekiller, bakanlar, patronlar, Cumhurbaşkanı kadar yaşamaya hakkı olan insanlarız. Bu yaşananlar kaderse bir sefer de bu saydıklarımız çalışırken toplu şekilde hayatını kaybetsin de görelim. Maktul buradaysa, katil orada. Lafı eğip bükmeye gerek yok: Karlarını üç kuruş arttırmak için yüzlerce işçiyi gözünü kırpmadan ölüme gönderenler ve onların düzeni, onların devleti, onların iktidarı, onların Reis’i katildir.
İşte bunun için de organize olacağız. Gençleri, öğrencileri patronlar için öldürüldüğümüz bu düzende ayağa kalkmaya çağırıyoruz.”