Komünistlerin Avrupa’da Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle, “Ekim Devrimi 100. yılında / Gelecek mutlak sosyalizm!” şiarı ile düzenlemiş bulunduğu etkinliklerin ilki, dün Almanya’nın Wuppertal kentinde gerçekleştirildi. Etkinliğe emekçi ağırlıklı bir katılım yapıldı.
Etkinlik aynı zamanda, TKİP sempatizanı Zafer Aktan’ın ölüm yıldönümü ile çakışıyordu. Bu vesileyle, etkinlik saat 16.30'da, işçi sınıfı ve sosyalizmin büyük ozanı Nazım Hikmet'in “Elveda dostlarım” adlı şiiri eşliğinde Zafer Aktan’a dair kısa bir konuşma ile başlatıldı.
Ardından, Ekim Devrimi, parti ve Lenin temalı şiirlerden oluşan bir şiir dinletisi gerçekleştirildi. DGB’li gençlerin yaptığı bu dinleti beğeni topladı, coşkulu bir atmosferin oluşmasını sağladı. Dinletiyi, BDSP tarafından hazırlanan ‘Ekim Devrimi yolumuzu aydınlatıyor’ başlıklı sinevizyonun gösterimi izledi. Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin en önemli dönemeçlerini yalın bir anlatımla sunan sinevizyon dikkatle izlendi.
Sinevizyondan sonra bu kez Ekim Devrimi’nin, tarihsel, toplumsal ve siyasal yönlerine değinen, Rusya'da ne tür sonuçlara yol açtığını ve evrensel boyutlarının altını çizen bir sunum yapıldı. Bu çerçevede, Ekim Devrimi’nin kendisini önceleyen devrimlerin yeni bir halkası olmadığı, onların tümünü içermekle birlikte, esas özelliğinin onları aşan karakteri olduğuna vurgu yapıldı. Çok sarsıcı ve çok köklü bir devrim olduğu, en görkemli burjuva devrimlerin 125 yılda yapamadığını, sadece on hafta içinde gerçekleştirdiği belirtildi. Yanı sıra Avrupa devrimlerini, Finlandiya, Avusturya, Macaristan ve Almanya'da devrim girişimlerini ve kaybedilmiş devrimleri tetiklediği açıklandı. Özellikle her adımı Lenin tarafından Ekim Devrimi ile bağlantılı biçimde ele alınan Alman Kasım Devrimi’ne değinildi.
1905, 1917 Şubat ve Ekim devrimlerinin özlü biçimde anlatıldığı sunumun eksenini, devrim istemek, devrim için sınıfı devrimcileştirmek ve devrimci parti sorunları oluşturdu. Bu bağlamda, “Devrimciyseniz devrimi örgütlemek zorundasınız. Devrim istemiyorsanız devrimci de değilsiniz, devrimi de örgütleyemezsiniz. 1905, 1917 Şubat ve Ekim devrimi devrimci bir sınıfın, işçi sınıfının devrimci girişkenliğinin eseridir. Hepsine esas olarak işçi sınıfı damgasını vurmuştur. Sınıfın devrimci partisi olan Bolşevik Parti’nin tartışılmaz öncülüğünde başarılmıştır. Bu bir tesadüf değildir. Lenin’in işçi sınıfına ve devrimci partiye dair temel düşüncesinin eseridir bu durum. Lenin'in teoride, politikada ve örgütte işçi sınıfını merkeze koyması ile alakalıdır” denildi.
Aradan 100 yıl geçmesine rağmen Ekim Devrimi’nin teorisi ve pratiğinin aşılamadığı ve hala güncel olduğu belirtildi. Dönemin bir kez daha bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemi olduğunun altı çizildi. Devamla “Biz kürsü profesörü ya da akademisyen değiliz, devrimciyiz. Türkiye'nin devrim toprağı ve devrimin güncel olduğunu düşünüyoruz. Çoktandır da temel şiarımızın ‘her alanda ve her bakımdan devrime hazırlık’ olduğunu belirtiyoruz. Ancak biz herhangi bir devrimi değil, işçi sınıfının merkezinde olduğu bir devrimi hazırlamakla meşgulüz. Karamsar değiliz ve bulunduğumuz coğrafyada bir yeni Ekim Devrimi’nin kaçınılmazlığına inanıyoruz” denildi.
Sunum, “Çarlığın karanlığına Sosyalist Ekim Devrimi ile son verildi. Biz de Türkiye'deki dinci-gerici karanlığa ve bunu sırtında taşıma utancı içindeki sermaye diktatörlüğüne yeni Ekimlerle cevap olacağız” sözleri ile sonlandı.
Etkinlik aradaki sohbetlerin ve 18 Kasım'daki merkezi geceye katılım için yapılan çağrının ardından bitirildi.
Kızıl Bayrak / Wuppertal