Cenevre Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (GIPRI) AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne soruşturma talebinde bulundu.
Taleple ilgili yapılan açıklamada şunlar denildi:
“Avrupa Komisyonu Başkanı'nın İsrail'e askeri, ekonomik, diplomatik ve siyasi koşulsuz desteğinin, savaş suçlarını ve Gazze'de devam eden soykırımı mümkün kıldığını gösteren yeterli nedenler var.”
İnsan hakları grupları, önde gelen akademisyenler ve uluslararası ceza hukuku uzmanlarının desteklediği GIPRI, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (ICC) kanıt ve gerekçelerden oluşan 29 sayfalık bir rapor sundu. İsrail ordusunun ICC'nin yetki alanına giren suçlar işlediği ve uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğine dair verilerin yer aldığı raporda, Avrupa Komisyonu başkanı Alman vatandaşı von der Leyen'in, İsrail ordusu tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen/işlenmekte olan savaş suçlarından, insanlığa karşı işlenen suçlardan ve soykırımdan kişisel olarak sorumlu olduğu ayrıntılı şekilde belgelenmektedir.
Ursula von der Leyen AB Komisyonu Başkanı sıfatıyla, askeri destek olarak kaynakların İsrail ordusuna sunulmasında kilit bir rol oynadı. 2019-2023 döneminde AB üyesi ve dünyanın beşinci büyük silah ihracatçısı Almanya, işgalci İsrail ordusunun Avrupa’daki en büyük silah tedarikçisi oldu. İsrail'e sunulan ekonomik ve mali desteğin haddi hesabı yok. Siyonist rejim Gazze’de soykırım suçu işlerken, AB-İsrail Ortaklık Anlaşmasını askıya almaya yönelik adımları sabote etti. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısı devam ederken AB-İsrail işbirliği araçlarını teşvik ederek bu soykırıma destek sundu. İsrail'e sağlanan diplomatik destek ise 7 Ekim'den bu yana Gazze’de islediği savaş suçlarının ve soykırımın önünü açtı. Ursula von der Leyen'in İsrail'e koşulsuz desteğini ifade eden çeşitli resmi açıklamaları, işgal altındaki bölgelerde Filistin halkına karşı suç işleyen İsrail hükümetine teşvik ve manevi destektir.
Cenevre Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün raporunda şu ifadeler de yer aldı:
“Avrupa Komisyonu Başkanı söz konusu suçların işlenmesinde suç ortağı olduğunun farkındaydı. İsrail’in Gazze Şeridi'nde özellikle Ekim 2023'ten bu yana gerçekleştirdiği uluslararası insan hakları ve hukuk ihlallerine ilişkin her gün hazırlanan yaygın raporlar ve çok sayıda BM temsilcisinin de dahil olduğu resmi Birleşmiş Milletler rapor ve belgeleri göz önüne alındığında von der Leyen bu suçları bildiği gerçeğinden kaçamaz. Bu tür suçların işlenmesini önlemek veya en azından önüne geçmek için elinden gelen her türlü tedbiri alması gerekirdi. Soykırımın işlenmesini önleme yükümlülüğü Soykırım Sözleşmesi ve ICC Tüzüğü'nün ön sayfalarında yer almaktadır. AB Komisyonu Başkanı da söz konusu suçların işlenmesini engellemediği gibi destek sunmuştur ve bu nedenle suç ortağıdır. Von der Leyen uluslararası hukuk sözleşmeleri ile hareket etmekle yükümlüdür ve sorumludur, kamu otoritesi insan yaşamını korumak için harekete geçmekle yükümlüdür. Başkan von der Leyen, "İsrail'in katliamı sürdürmesi için hareket özgürlüğünü sağlamaya" çalışmak yerine, yasal görevine uygun hareket etmiş olsaydı, suçların işlenme olasılığı çok daha düşük olurdu.”
İsrail siyonizminin Filistin halkına yönelik başlattığı soykırım uluslararası kamuoyunda gittikçe artan tepkilere neden oluyor. Bilim insanları, öğretim görevlileri, hukukçular, sanatçılar Filistin halkıyla dayanışma gösteriyor. Özellikle Amerika ve Avrupa’da soykırıma karşı çıkan öğrenci gençliğin kampüsleri işgal ettiği, sokaklara çıktığı, devlet terörü ve polis şiddetine karşı kararlı bir şekilde direndiği bir süreç yaşanıyor. Bu gelişmeler von der Leyen ve onun gibi soykırım suçlularını sıkıştırıyor. Mücadele daha çok geliştiğinde bu soykırımın gerçek tetikçileri ve destekçileri hesap vermek zorunda kalacaklar.