Koronavirüse karşı önlem almak yerine salgını zayıflayan hegemonyasını güçlendirmenin imkanına çevirme hesapları yapan Trump yönetimi, fiyasko bataklığına yuvarlanmış görünüyor. Öyle ki, kontrolden çıkan salgından dolayı Amerika’da her gün binlerce kişi hayatını kaybediyor. Kasım’da yapılacak seçimlere hazırlanan Trump’ın, fiyaskonun siyasi bir faturaya dönüşmesini önleme histerisine kapıldığı gözleniyor.
Salgınla mücadele kapsamında 2.5 trilyon dolar bütçe ayıran Trump yönetimi, yüzbinlerce kişinin ölümünü önleme gücünden yoksun olduğunu itiraf ediyor. İç politikada çırpınıp duran Trump, dikkatleri dağıtmak için salgının yayılmasından başkalarını sorumlu tutuyor. Önce doğru bilgi vermediği gerekçesiyle Çin’e saldıran Trump’ın yeni hedefi ise Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) oldu.
Trump’a göre DSÖ hem Çin yanlısı bir politika izliyor hem salgına karşı alınacak önlemler konusunda kendilerine yanlış bilgi veriyor. Görünen o ki, yaşanan fiyaskonun derinliği, Trump’ı safsatalara sarılmak zorunda bırakıyor. Zira kendi yönetiminin ilgili kurumlarının salgınla ilgili raporlar sunduğunu, ancak Trump’ın bunları ciddiye almadığını Amerikan medyası yazıyor. Yakın zamana kadar Trump, salgının rakiplerini dize getirmek için bir fırsat olacağını var sayarak el ovuşturdu. Gelinen yerde fiyaskonun bedelini binlerce Amerikalı hayatıyla öderken, Trump DSÖ’ye saldırarak sorumluluktan sıyrılmaya çalışıyor.
DSÖ’yü “Çin yanlısı” diye yaftalayan Trump, hemen ardından bu örgüte verilen mali desteğin askıya alınacağını ilan etti. Covid-19 ile Mücadele Görev Gücü'nün Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında konuşan Trump, DSÖ'nün "Çin odaklı" çalıştığını iddia ederek "DSÖ'nün işleyişine bir bakacağız. Ancak DSÖ'ye sağladığımız fonları büyük oranda askıya alacağız" dedi.
Bu arada emperyalist kapitalizmin “dünya jandarması” koronavirüs karşısında acze düşerken, saldırganlıktan da vazgeçmiyor. İran, Venezüella gibi yönetimleri teslim alma girişimlerinden sonuç alamayan Trump yönetimi, koronavirüs salgınını bu küstah hedefine ulaşmak için kullanıyor. Ambargonun kaldırılması için yapılan çağrıları kulak ardı eden Trump, salgının bu ülkelerde daha çok yayılması için elinden geleni yapıyor. Amerikan rejiminde etkili roller oynayan kişiler bile “salgın bitene kadar ambargo kaldırılsın” çağrısı yaparken, Trump bu ülke halklarının kırımı pahasına da olsa saldırgan politikada ısrar ediyor.
Bu icraatlar, “dünya jandarması” diye anılan ABD emperyalizminin ihtişamından çok aczini, ama aynı zamanda küresel bir salgına rağmen barbarlıktan bir milim bile sapmadığını da dünya halklarının gözleri önüne seriyor.