Total işçileri 8 Şubat günü sabah saat 10’da büyük Paris’teki La Défense’da bulunan Total’in genel merkezi önünde grevlerinin 30. gününde eylem yaptılar.
Grevci işçiler, Total kapitalistlerinin “Galaxie” adında açıkladığı projeyle “Greenwashing”* adlı operasyonuna ve toplam 700 işçinin işine son verilmesine karşı genel merkez önünde öfkelerini haykırdılar.
Yaklaşık 150 kadar kişinin buluştuğu -3 derecedeki soğuk havada, grevcilerin ateşli ve mücadeleci ruhu ortamı ısıtmaya yetti. Eyleme katılan bir müzik grubunun sunduğu canlı dinleti, etkinliğin coşkusunun artmasını sağladı. Devamında, grevcilere desteğe gelen Lutte Ouvrière (Sınıf Dayanışması) adlı troçkist grubun sözcüsü Nathalie Arthaud söz aldı. Güçlü bir grevin sergilendiğini, tüm medyalara yansıdığını belirten Arthaud, grevin mücadeleci bir ruhla devam etmesinin dahi kendi içerisinde bir kazanım olduğunu belirtti.
Sonrasında birden harekete geçen grevciler bina içerisine girmeyi zorladı. O arada grevciler ve polis arasında arbede yaşandı. Birkaç polis işçilere yumruk, tekme ve copla saldırırken, katılımcıların tepkisi ve saldırıyı teşhir etmesiyle polis amirleri müdahale ederek saldırgan polisleri geriye çekti. Sonrasında girişin sağ tarafında platform gibi yüksek bir yerden konuşmalar gerçekleştirildi.
İlk konuşmacı olarak grevcilerin öncü ve sözcüsü Adrien Cornet söz aldı. Kendilerinin ve çocuklarının geleceği için grevde olduklarını belirterek polise seslenen Cornet, kendilerinin hiç mi aileleri, çocukları veya eşleri olmadığını sorarak kolluk kuvvetlerini teşhir etti. Bir suçlu aranması gerekiyorsa, bunun kendileri olmadığını belirten Cornet, işçilere karşı polisin savunduğu Total kapitalistlerinin haydutça yöntemlerle kendilerine saldırdıklarını ifade ederek, asıl suçluların Total sermayedarları olduğunu vurguladı.
Platformda greve desteğe gelen Sanofi grevcileri, Paris Ulaşımının Özerk Düzenlemesi (RATP) işçileri, Fransa Demiryolları (SNCF) işçileri, 18 aydır grevde olan Campanile ve Premiere Classe otel çalışanları kadınlar, Emek Genel Konfederasyonu (CGT) başkanı, Üniter Sendika Federasyonu (FSU) başkanı, Dayanışma (Solidaire), Güney (Sud), İşçi Gücü (Force Ouvrière), Greenpeace, ekolojistler, Yeni Antikapitalist Parti (NPA) ve Revolution Permanente dergisinden konuşmacılar söz aldı. Tüm konuşmalarda grevin başarısı için dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. Sonrasında konuşma gerçekleştirmek için platforma çağrı yapıldı, fakat geri kalan kurumların söz almak istedikleri platform girişi polis tarafından engellendi.
Polis ve eylemciler arasında yaşanan ilk arbede sonrası, çevik kuvvet (CRS) takviyeleri getirilerek bina etrafına polis yığınak yaptı. Polislerle alay etmek için grevciler, girişin önüne geçerek aile pozu verip, kolluk kuvvetlerin önünde fotoğraf çektirdi. Yine binanın bir köşesinde bulunan kapalı bir kapıya yakınlaşan işçiler, binaya girecekmiş gibi yaparak, polisin dikkatini dağıtıp panik yarattı.
Sürecin seyri yarınki forumda belli olacak
Eylem sırasında grevcilerle yapılan konuşmalarda, 11 Şubat günü büyük bir ihtimalle Grandpuits rafinerisinde sendikaların çoğunluğunun, şirketin başvurduğu İş Tasarrufu Planını (PSE) imzalayacakları ifade edildi. Bu imzalarla beraber, şirketin işten çıkarmalar için girişeceği yaptırımlara yasal dayanak oluşacağı ve bunun grevci arkadaşlar arasında morallerin düşmesine yol açabileceği aktarıldı.
11 Şubat’ta yapılacak forumda grevi sürdürüp sürdürmeme kararı alınarak grevin kaderinin belirleneceği söylendi. Sendikaların imzasına rağmen grevin fiili olarak sürüp sürmeyeceği konusunda net bir görüş belirtilmedi. Bu grevin ayrıcalığı konusunda sendikal bürokrasiye takılmadan, işçilerin bağımsız bir şekilde “söz, yetki, karar” mekanizması oluşturabildiklerini ve bunun bu süreçte bir kazanım olarak miras bırakılacağı vurgulandı.
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu’nun (Bir-Kar) da katıldığı eylem, işçilerin ekmek arası sosis dağıtımıyla son buldu.
* “Greenwashing”, sermayenin “yeşil halkla ilişkiler” ve “yeşil pazarlama” gibi söylemlerle, ürünlerinin, amaçlarının ve politikalarının çevre dostu olduğu aldatmacası ile halkı ikna etmek için kullanıldığı bir pazarlama türüdür.
Kızıl Bayrak / Paris