Dünyanın en büyük 6 petrol şirketinden biri olan Total, geçtiğimiz yılın sonuna doğru İle-de-France bölgesindeki tarihi Grandpuits rafinesini kapatacağını açıkladı. Total, “Galaxie” (Galaksi) adıyla başlatılan projeye 500 milyon avro yatırım yaparak “sıfır petrollü platform” kuracağını açıkladı. Bu projede rafine bölümünün tamamen kapatılıp yerine biyoyakıt üretimine geçileceği ve bunun yanında bir plastik geri dönüşüm tesisi ile iki fotovoltaik enerji santrali kurulacağı duyuruldu. Şirkete göre projede 400 çalışandan sadece 150’si çalışacak. Sendikalarsa projenin 200 kadrolu işçi ve 500 taşeron işçi olmak üzere toplam 700 çalışanı kapsayacağını öne sürüyor.
Le Monde gazetesinde çıkan habere göre, ülkenin kuzeyindeki Le Havre şehir limanından İle-de-France’daki rafineriyi tedarik eden boru hatlarında, ilki 2014’te ve ikincisi 2019’da sızma olduğu belirtildi. 2019 Şubat ayında gerçekleşen ikinci sızıntıyla birlikte, brüt taşıması durduruldu. Total’in açıklamasına göre boru hatlarını değiştirmek, 600 milyon avroya mal olacağı tahmin ediliyor. Şirket “Galaxie” projesinin savunusu için, zaten 2021’de her yedi senede bir çeşit genel revizyondan kaynaklı yapılan “büyük duraklama” yaşanacağını beyan etti.
Şirket bakım yapmıyordu
Revolution Permanente (Sürekli Devrim) gazetesine demeç veren bir işçi şunları ifade etti:
“Yaklaşık on senedir bakımın bir kenara itildiğini fark ettik. Birçok pompamız, dönen makinalarımız hasarlı, tamir etmek için kırılması bekleniyor. Kurtarma makinalarımız bile bakım olsun, tamir olsun kenara bırakılmış. Grandpuits rafinerisi 1969 tarihli, bu tarihten beri borular çok yıprandı, yakıtın geçmesiyle kalınlığından kaybediyor, böylece çatlaklar oluşuyor, her yerden deliniyor. Havre’a doğru giden hatta mikro çatlakların çoğalması daha büyük çatlakların oluşma riskiyle çürümenin bir örneği.”
Total’in çevreye önem verdiği yanılsaması bu ifadelerle su yüzüne çıkmış oldu. Ayrıca, işçinin ifadesine göre, Grandpuits rafinerisinde eskiden her 3 yılda bir bakım yapılırdı. Şimdiyse her 5 yılda bir yapılıyor ki bunun sonucunda yaşananları, işçi “fazladan iki sene içerisinde bazı şeyler patlıyor” sözleriyle açıklıyor.
İşçiler tepkilerini grevle gösterdi
İlk grev, 13 Ekim 2020’de sendikaların çağrısıyla bir gün sürmüştü. 28 Ekim 2020’de işçilerin grev oylamasıyla iki günlük greve gidildi. O dönem Genel Emek Konfederasyonunun (CGT) delegesi Adrien Cornet “Perşembe sabah 6’dan Cumartesi sabah 6’ya kadar bir damla yakıt çıkmayacak. İş Tasarruf Planı (PSE) kapsamında istihdam için görüşme talep ediyoruz” diye konuşmuştu.
10 Aralık 2020’deki kurulda, CGT’nin dışında İşçi Gücü (FO) ve Fransız Demokratik İşçi Federasyonu (CFDT) sendikalarının grev çağrısına %70 “evet” çıkmış ve yine 48 saatliğine greve gidilmişti.
Sendikalı işçilerin grevle seslerini duyurmaya çalışmalarını, yönetimin kulak ardı etmesi işçilerde tepkinin büyümesine neden oldu. 17 Aralık 2020’de sabah vardiyasındaki işçiler tesisin gazını almayı reddederek kendiliğinden greve gitti. O gün işçilerin %90’ı fiili greve çıktı.
4 Ocak 2021 Pazartesi günü, gece vardiyasıyla sabah vardiyası ortak kurul gerçekleştirdi. Yönetime iletilen taleplerden halen bir karşılık gelmemesiyle mücadelenin sertleşeceğini belirten işçiler, başta 3 gün olmak üzere yenilenebilir greve gideceklerini açıkladılar. Pazartesi’den itibaren, işten çıkarmalara karşı ve gelecek için garanti isteyen işçilerin %90’ı fiili greve çıktı.
Grevin 4. günü 7 Ocak’ta tüm işçilerin katılımıyla bir genel kurul gerçekleşti. Soğuk ve karlı havaya rağmen, oy birliğiyle grevin 11 Ocak Pazartesi gününe kadar sürdürülmesi kararı alındı. Sendika delegeleri, şimdiye dek hiç bu kadar mücadeleye hazır bir kalabalık görülmediğini ifade ettiler. Mutlu bir ortamın bulunduğu grev alanında destek ve dayanışmalar da gelişti. Demiryolu işçileri, tramvay işçileri, AVM işçileri ve öğrenci gençlik de greve ziyaretler gerçekleştirdi.
Kapatılan rafinerilerin durumu
Geçmişte Total birçok rafinerisini kapattı veya biyoyakıt üretimi için dönüşüme gitti. Kapatılan rafineriler arasında Flandres, Reichstett, Berre ve Petit-Couronne vardı. Marsilya’da bulunan La Mède rafinerisiyse dönüşüm sonrası biyoyakıt üretimine geçti. Total’in açıklamalarına göre, bu rafineride 430 çalışandan sadece 250’si işlerinde kalabildi.
CGT delegesi Paul Feltmann, Total’in PSE dayatması sonrası “PSE öncesi platformun %11’i psikososyal risk altındaydı zaten” diyerek işçilerin yaşayabilecekleri psikolojik tahribata dikkat çekti. Geçmişte yaşanan aynı sorunları hatırlatarak Total’in ilk kapatılan rafinerisi olarak Dunkerque’deki Flandres’da “2 intihar ve 95 boşanma” yaşandığını aktardı.
Total’in sahte ekoloji görünümü
2018’de 10 milyar avro kâr elde eden ve 2020’de de 7 milyar temettü veren şirket, Grandpuits rafinerisindeki tarihi boru hatlarının değişimi için gereken 600 milyon avroyu başka yere yatırmayı tercih etti.
Total kapitalist tekeli; “sürdürülebilir enerji”, “kârlı bir kalkınma” gibi süslü laflar ve “çevreci” makyajı altında, devasa bir petrol projesinin ana işletmecisi haline gelerek, koruma altındaki doğal alanlara kurulmaktan da çekinmiyor. Uganda’da “Tilenga” projesine 575 milyon avro ödüyor.
Çevre düşmanı bu tekel, Murchison Şelaleleri'nin koruma altındaki doğal parkının kalbinde yer alan rezervlerden petrol çıkarmak için 400’den fazla kuyu açmayı hedefliyor. Ayrıca petrol taşımak için kullanılacak 1.445 km uzunluğundaki petrol boru hattı da Uganda ve Tanzanya’daki bölgeleri etkileyecektir.
İşçilerini kapı önüne koymaya çalışan Fransız kapitalistlerinin “çevreci” maskelerinin altında sermaye düzeninin gerçekliği yer almaktadır. Onlar insana, doğaya ve ekolojiye düşmandırlar; projeleri de, bölgedeki tarım arazilerini gasp edip halkı yaşam alanlarından sürecek, çocukların eğitim hakkını ve geleceğini ellerinden alarak aileleri kölece çalışmaya ve sefalete mahkum edecektir.
Kızıl Bayrak / Fransa